Kulis Tiyatro Dergisi 1 yaşını kutluyor
Abone olYayın hayatına 2014 yılı Kasım ayında başlayan "Kulis Tiyatro" isimli tiyatro dergisi 1 yaşını kutluyor.
Tiyatro dünyasından haberler vermek amacıyla yayın hayatına başlayan dergiye ilişkin açıklamada bulunan derginin Yayın Yönetmeni Ayşe Şahinboy Doğan, tiyatro alanında gördükleri boşluk üzerine dergiyi çıkarmaya karar verdiklerini belirtti.
Doğan, tiyatro adına fazla dergi olmadığına dikkati çekerek, "Piyasadaki dergiler, içerik anlamında sadece tiyatro öğrencilerine ve akademisyenlerine, teoride bilgi almak isteyenlere hitap eden dergiler. Tiyatro izleyicisine veya tiyatro sevdalısı insanlara hitap eden bir yayın yok. Daha akademik ve teknik bir dil. Biraz da 'yerli'yi göz ardı eden bir dil. Yani biz Yunanlı teorisinden, Yunan tragedyasından bahseden yayınları çok fazla okuduk ama yerli Türk tiyatrosundan bahseden çok fazla yayın yok" dedi.
KULİS TİYATRO NASIL KURULDU?
Türk tiyatrosunun köklü bir geçmişi olmasına rağmen, hak ettiği konumda olmadığının altını çizen Doğan, "Bir tiyatro oyunu olduğu zaman, eğer ekibinizde magazinel bir yüz yoksa, haber sayfalarında, gazetelerde yer almıyor. Ya da absürt bir şey yapmanız veya gayri ahlaki bir sahne koymanız lazım. O zaman dikkat çekiyor ve haber oluyor. Biz de bunların dışında, tamamen tiyatroyla alakalı, incelikli bir dil kullanarak, tiyatronun özellikle yerlilik davasını önceleyerek, bir yayın çıkarmak istedik. Kulis Tiyatro o yüzden kuruldu" ifadelerini kullandı.
Ayşe Şahinboy Doğan, hedeflerinin Türk tiyatrosuna hem görsel hem bilgi anlamında arşiv sağlamak olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Biyografileri çalışırken maalesef fark ettik ki usta isimlerle ve usta sanatçılarla ilgili, dilde çok fazla söylem var ama onları kayıt altına alacak hiçbir şey yapılmamış. Biz Nejat Uygur'u hazırlarken, oğlu Süheyl Uygur sağolsun yardımcı oldu ama Nejat Uygur'la ilgili bir kitap, doküman, film, hiçbir şey bulamadık. Zira Suna Pekuysal öyle. İsmail Dümbüllü ile ilgili çıkan tek bir kitap var şu anda Türkiye'de. Başka bir kitap yok. Herkes onun kavuğunun peşinde ama onun kavuğunun haricinde, hayatına, yaptıklarına ve sanatına dair, birisi bilgi almak istediğinde, araştırabileceği tek bir kaynak var."
"AŞAĞILAMA ALGISINI DA BİRAZ KIRMAK İSTEDİK"
Tiyatro alanında yazan kalemleri çoğaltmak istediklerine de vurgu yapan Doğan, "Biz ilk sayıyı çıkardıktan sonra, dergiyi eline alanlar, 'Kaçıncı sayı oldu bu?' dedi. Baktılar ve 'yıllardır çıkan bir dergi gibi' dediler. Bizim de yapmak istediğimiz buydu. Yani geçmişten gelen tecrübelerimizi dergiye aktarıp, iyi bir şey çıkarmak ve insanların muhafazakarlarla, mütedeyyin insanlarla ilgili özellikle tiyatro alanında 'beceremezler, yapamazlar', 'zaten kötü işler yapıyorlar', 'belediye tiyatrosu kafası bunlarınki' gibi aşağılama algısını da kırmak istedik" diye konuştu.
Kulis Tiyatro dergisinin Yayın Koordinatörü Gülcan Tezcan da tiyatronun insana temas ettiğinin altını çizerek, "Tiyatro, mesajını çok güçlü verebilen bir sanat. Sinema da çok güçlü ama tiyatroda göz göze temas etme şansınız var. Oyuncunun bütün derdini, o anki, o oyundaki ruh halini, o karakterin bütün enerjisini, bire bir hissetme şansınız var ve bu yüzden çok etkili" dedi.
Türkiye'ye batı tipi tiyatro geldiğinde, tiyatroyla halk arasında bir kopukluk meydana geldiğini savunan Tezcan, "Tiyatro, ülkemizde yaygın olarak, sol çevrelerin hakimiyetinde bir dal olarak ilerliyor. Dolayısıyla, başta zaten bir kota koyan dindar ve muhafazakar çevreler, tiyatrodan uzaklaşıyor fakat bu yadsıyabileceğimiz ya da mesafe koyabileceğimiz bir sanat dalı değil. Çok etkin bir sanat dalı" ifadelerine yer verdi.
"İŞ, OYUNU SAHNELEYİP, SEYİRCİYLE BULUŞTURDUĞUNUZDA BİTMİYOR"
Gülcan Tezcan, tiyatronun kurucularının, dergi yayıncılığını önemsediğine vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"İş, oyunu sahneleyip, seyirciyle buluşturduğunuzda bitmiyor. Oyun iyi mi kötü mü? Nereye temas ediyor? Nasıl bir dil kullanılmış? Daha evrensel, daha yerli ve kimlikli bir tiyatro olması için ne yapmak lazım? En büyük sancılardan birisi bu. Şu anda, kimlikli tiyatro konusunda ciddi sıkıntı var. Eskiden yerli oyunların azlığından yakınıyorduk. Şimdi yerli oyun var ama gerçekten yerli mi? Seyreden insanların pek çoğu ciddi soru işaretleriyle çıkıyor salonlardan. Dergiler, bu anlamda tartışma mecrası."
Derginin İmtiyaz Sahibi Osman Doğan ise 2008'de "Tiyatro Külliyen"i kurduklarını dile getirerek, "Kuruluşumuzdan itibaren hemen dergi yayın hayatına girme düşüncemiz vardı. 2014'te kısmet oldu bize. Dergiyi şu anda tiyatro destekliyor. Yani, derginin giderlerinin yüzde 60'ı, tiyatro gelirleriyle sağlanıyor. Geri kalan yüzde 40'lık kısım, reklam gelirleriyle destekleniyor. Yurtiçinde ve yurtdışında çocuk ve yetişkin oyunları sahneliyoruz. Tiyatro ve oyunculuk eğitimleri veriyoruz" diye konuştu.
"CİDDİ BİR MESAFE KAYDETTİK"
Tiyatro ekiplerinin, yaptıkları işi duyurmak için bir yayın organına ihtiyaç duyduğunu söyleyen Doğan şu bilgileri verdi:
"Aslında en büyük amaçlarımızdan biri de İstanbul'daki oyunları, Anadolu'ya, Anadolu'dakileri de İstanbul'a duyurup, bir köprü vazifesi görmek. İlk yıl itibariyle, ciddi bir mesafe katettik. Anadolu'daki belediyelerle, üniversitelerin tiyatro kulüpleriyle, spor, kültür ve sağlık daire başkanlıklarıyla irtibat halindeyiz. Dergimiz buralara ulaşıyor. Yani İstanbul'daki Necip Fazıl oyunundan, Hakkari'deki tiyatro kulübü haberdar. Dergi bu kanalı kuruyor şu anda."
İki ayda bir çıkan Tiyatro Kulis Dergisi'nin, 2004'te vefat eden usta tiyatrocu Hasan Nail Canat'ı tüm yönleriyle ele alan özel sayısı Aralık ayında raflardaki yerini alacak.