Kulak ağrısı için hastaneye gitti, kulağından kene çıktı!
Abone olErzincan’da havaların ısınmasıyla birlikte kenelerden insanlara geçen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış başladı.
Kentte son 1 haftadır 5 kene şüphesiyle hastaneye giderken 2
kişiye KKKA tanısı koyularak tedaviye alındı. Bir kişinin ise kulak
ağrısı şikâyetiyle gittiği hastanede kulağından kene çıktı.
Erzincan’da yaz mevsimi ile birlikte kene ısırması ile ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarında artış yaşanıyor. Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Karakeçili, bu artışın ağustos-eylül ayına kadar devam edeceğini söyledi. Uzmanlar; ateş, halsizlik, eklem ağrıları gibi semptomları olan kişilerin araziye çıkıp çıkmadığının yanı sıra çiftçilik yapıp yapmadığını sorguluyor. Erzincan’da mayıs ayı itibariyle vakalar görülmeye başlarken 2 kişiye KKKA tanısı koyuldu. Tedaviye alınan bu kişilerin durumun ağır olmadığı öğrenildi.
KKKA özellikle Orta Anadolu ve Doğu Karadeniz'in Orta Anadolu'ya
komşu illeri başta olmak üzere özellikle Kelkit Vadisi sahasında
her yıl birçok vaka görülüyor. Hastalığa, Erzincan’ın merkezinde ve
ilçelerinin kırsal kesimlerinde de yaygın olarak rastlanıyor.
Uzmanlar tarafından önümüzde ki günlerde KKKA vakalarının artarak
devam edeceği öngörülüyor.
Öte yandan, Erzincan’da bir vatandaş kulağının içinde bir ağrı
olduğu şikayetiyle Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesine
başvurdu. Doktorların incelemesi sonucu hastanın kulağının içinde
kene olduğu tespit edildi. Daha sonra kene uzman doktorlar
tarafından titizlikle hastanın kulağından çıkarılarak hasta tedavi
edildi. Sağlık durumunda herhangi bir problem bulunmayan hasta
taburcu edildi.
Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Karakeçili havaların ısınmasıyla birlikte önümüzdeki süreçte de geçen yıl olduğu gibi vaka sayılarında artış olacağını belirterek, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) her yıl bölgemizde gördüğümüz bir hastalık. Hala varlığını ciddi anlamda sürdürüyor. Biz normalde son 10 yıldır, 2019’daki pandemi dönemine kadar, 30 - 40 civarında vaka görüyorduk. Ancak son 2 yılda bu sayıda ciddi bir artış tespit ettik. Yani yılda 30 - 40 vaka görürken, son 2 yıl 100 civarında vaka gördük ve biraz daha ağır seyretti vakalar. Bir diğer önemli nokta Erzurum, Sivas gibi vakaların yoğun olarak görüldüğü çevre illerle de görüştüğümüz zaman oralarda da benzer durum söz konusuydu. Bu sene çok yağışlı ve biraz da soğuk geçti. Ekim - kasım ayına kadar vaka görülecektir. En büyük vaka yoğunluğunu mayıs ayından itibaren görüyoruz ve haziran - temmuz aylarında pik yapıyor her yıl olduğu gibi. Bu açıdan da kırsal bölgede bulunan vatandaşlarımıza da özellikle uyarılarda bulunmak istiyorum. Ateş, kas ağrısı, halsizlik vs. gibi semptomla gelip kanamayla seyredebiliyor ki, ciddi ölümlere sebep olabiliyor. Bu açıdan da kırsal bölgede bulunan vatandaşlarımızın hastalıklara karşı uyanık olması, şikâyetleri başladığı zaman, bu tarzda semptomlar görüldüğü zaman hemen sağlık kuruluşlarına başvurmaları gerekiyor ki, tanı konan hastalar da erken müdahale ve tedavi ile biz gerekli destek ve bakımı verebilelim” dedi.
'Keneden korunmak için yapılması gerekenler'
Doç. Dr. Faruk Karakeçili vatandaşlara alabilecekleri tedbirler
konusunda da uyarıda bulunarak, “Kırsal bölgeye giden veya piknik
yapmaya gidenlerde neler yapılabilir? Hepimizin bildiği gibi
keneler yerde diyoruz. Uçmuyor ve ağaç üzerlerinden vs. üzerimize
düşmezler. Mesela en basit ve en etkili yöntemlerden biri, pantalon
paçalarının çorap içine sokulması, açık renk kıyafet giyinilmesi,
sandalet yerine kapalı ayakkabı giyinilmesi, eğer kırsal bölgeye
biz gidiyorsak böcek kovucu ilaçları pantolon paçalarına veya
ayaklarımıza sıkılması gibi çok basit önlemler alınabilir. Bir
diğer önemli nokta da kırsal kesimden dönüşte mutlaka üzerimizi
kontrol edeceğiz. Kene yapışır ama biz fark etmeyebiliriz. Eğer
varsa bizim bulmamız gerekmektedir” diye konuştu.