Halk TV'de Uğur Dündar'ın programına konuk olan Cumhuriyet
gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat'ın hezeyanlarına herkes gibi ben de
şahit oldum.
İsterseniz, küfür suratlı bu hanımın suratının ortasındaki
kara delikten çıkardığı iğrenç sözlere birlikte
göz atalım.
Diyor ki:
"Kendileri nelerden şikâyet ediyorlardı? ‘Bizim dinimizi
yaşamamızı engellediler, camilerimizi ahıra çevirdiler, dua bile
gizli gizli ediyorduk. Çocuklarımızı türbanlı diye okula almadılar.
Amerikalara göndermek zorunda kaldık.’ Böyle demiyorlar mı?
Dinlerini yaşatmamışız, camileri kapatmışlar, efendim bazı camileri
ahır yapmışız, çocukların okumasına mâni olmuşuz. Oğul ve
damat türban bağlayamadığı için Amerika'ya gitti
herhalde!"
Hemen akabinde şu cümleyi kuruyor:
"Yani onları mağdur etmişiz. Kim şimdi mağdur? Biz. O zaman
bunun da bir hesap günü gelecek. Şimdi mağdur biziz. Biz de sizi
mağdur edeceğiz elbette. Elbette bugün gelecek."
Kurduğu cümleler noktasıyla, virgülüyle böyle. Şimdi sırasıyla
cevap verelim küfür suratlı hanıma:
Evet, hanımefendi!
Sizin de itiraf ettiğiniz gibi, bu ülkenin inanç
sahibi insanları yıllar yılı ölümlere, ölümlere olmasa bile
zulümlere maruz bırakıldı. Ve evet, bu ülkenin insanı dinini
özgürce yaşamasın diye ezanları ellerinden alınmak istendi,
yerine "Tanrı Uludur" güfteleri
bestelendi.
Camiler ahıra çevrildi mi bilemiyorum lakin, senin
gibiler beslensin diye samanlığa çevrilmedi herhalde! O
kara günleri yaşayan pek çok insan, ibadetlerini gizli gizli ifa
ettiğini beyan etti bugüne dek. Sülalende onlar gibi ibadet
eden birkaç kişi olsaydı, bu baskı ve zulümlere tanık olabilirlerdi
belki...
Gelelim yakın tarihe...
Ortalıkta eğitim hakkı elinden alınmış bu kadar başörtülü kadın
varken, "Bu ülkede başörtüsü zulmü
yapılmadı" diyerek adeta alçaklığını tescil
ettiriyorsun.
İkna odalarını kim kurdu be terbiyesiz
kadın. "Haydi kızlar okula" kampanyası
yaparken, başörtülü genç kızları okul önlerinde
başörtülerinden tutarak sürükleyenler kimlerdi?
Bu mağduriyet değil mi?
Sıkılmadan, utanmadan, haya etmeden "Damat ve oğul da
başörtüsü nedeniyle Amerika'da okudu
herhalde" diyorsun!
Yok, onlar başörtüsü yüzünden değil, katsayı mağduriyeti
yüzünden Amerika'da okudu. Katsayı mağduriyeti nedir sahi, bilir
misin?
Şudur:
Senin gibilere, "Yüz
metre koşacaksın" denilirken onlara, 500 metre
koşup seni geçmeleri halinde başarılı sayılacakları söylendi. Onlar
bunu başaramadıkları için senin gibi boş kafalar yazar olurken,
onlar mağdur oldu anlıyor musun?
Sahi...
"Şimdi biz mağduruz" derken, hangi
mağduriyetten bahsediyorsun?
Sizden farklı birilerinin halk tarafından demokratik seçimlerle
iktidara getirilmesi sizde mağduriyet hissi uyandırıyorsa, vallahi
o sizin hastalıklı düşünceniz.
Kaldı ki ben buradan baktığımda ortada bir mağduriyet
göremiyorum. İşbaşına gelen iktidar hangi mağduriyeti yaşatmış
sana.
Mesela alfabeni mi değiştirmiş? Ayinlerini yaşamanı mı
yasaklanmış? Onuncu Yıl ya da İzmir Marşı'nı Osmanlıca okuma
mecburiyeti mi getirilmiş? "Kıblemiz,
mabedimiz" dediğiniz Anıtkabir samanlığa mı
çevirmiş? İçkin mi yasaklanmış? Terör örgütlerine destek
vermen mi engellenmiş?
Özgür değilken ekranlarda inanç ve değerlerimize bu kadar
hakaret edebiliyorsan, bir de özgür olsan ne yapacaksın söyler
misin?
Gerçi söylemişsin, pardon!
Yaptığın konuşmada, "Mağdur
etmedik" dememişsin. Aksine, "İş başına
gelirsek yine yaparız" diye intikam naraları
atmışsın.
Ama bir şeyi unutmuşsun!
Bu millet, geçmişte istediğiniz gibi üzerinde tepindiğiniz millet
değil. Onlar darbe gecesi rüştünü ispatlamış bir millet. Mağdur
etmeyi bi deneyin de dünyanın kaç bucak olduğunu görün!
Bu ülkede bir daha devirecek bir Abdulhamid, asılacak bir Menderes,
zehirlenecek bir Özal ve darbe ile indirilecek
bir Erbakan bulamayacaksınız.
En önde Recep Tayyip Erdoğan, arkasında ona inanmış 25 milyon
insan...
Deneyin de görün!
Son olarak…
Yapılan Havaalanına Atatürk ismi verilmesi fikri de nereden çıktı
anlamadım. Atatürk ismini önermek size mi kaldı? Selahattin
Demirtaş ismi neyinize yetmiyor? Hani seçimi kazansaydınız onu
getirip Cumhurbaşkanı yardımcısı yapacaktınız, unuttunuz mu?
“Yapılan havalimanına ne isim koyarsanız koyun. Nasılsa
iktidara geldiğimizde değişecek” demişsin. Evet, eğer bir
gün mucize gerçekleşirse iktidara gelebilirsiniz tabi ki.
Gelir gelmez ilk işiniz, isim değiştirmek olur bundan yana
şüphem yok.
Ama o havalimanının Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldığı
gerçeği hiç değişmeyecek.
İşte bunun azabı sana bir ömür boyu yeter!