Küfür suratlı kadın!

Halk TV'de Uğur Dündar'ın programına konuk olan Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat'ın hezeyanlarına herkes gibi ben de şahit oldum.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Halk TV'de Uğur Dündar'ın programına konuk olan Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat'ın hezeyanlarına herkes gibi ben de şahit oldum. 

İsterseniz, küfür suratlı bu hanımın suratının ortasındaki kara delikten çıkardığı iğrenç sözlere birlikte göz atalım. 

Diyor ki:

"Kendileri nelerden şikâyet ediyorlardı? ‘Bizim dinimizi yaşamamızı engellediler, camilerimizi ahıra çevirdiler, dua bile gizli gizli ediyorduk. Çocuklarımızı türbanlı diye okula almadılar. Amerikalara göndermek zorunda kaldık.’ Böyle demiyorlar mı? Dinlerini yaşatmamışız, camileri kapatmışlar, efendim bazı camileri ahır yapmışız, çocukların okumasına mâni olmuşuz. Oğul ve damat türban bağlayamadığı için Amerika'ya gitti herhalde!"

Hemen akabinde şu cümleyi kuruyor:

"Yani onları mağdur etmişiz. Kim şimdi mağdur? Biz. O zaman bunun da bir hesap günü gelecek. Şimdi mağdur biziz. Biz de sizi mağdur edeceğiz elbette. Elbette bugün gelecek."

Kurduğu cümleler noktasıyla, virgülüyle böyle. Şimdi sırasıyla cevap verelim küfür suratlı hanıma:

Evet, hanımefendi! 

Sizin de itiraf ettiğiniz gibi, bu ülkenin inanç sahibi insanları yıllar yılı ölümlere, ölümlere olmasa bile zulümlere maruz bırakıldı. Ve evet, bu ülkenin insanı dinini özgürce yaşamasın diye ezanları ellerinden alınmak istendi, yerine "Tanrı Uludur" güfteleri bestelendi. 

Camiler ahıra çevrildi mi bilemiyorum lakin, senin gibiler beslensin diye samanlığa çevrilmedi herhalde! O kara günleri yaşayan pek çok insan, ibadetlerini gizli gizli ifa ettiğini beyan etti bugüne dek. Sülalende onlar gibi ibadet eden birkaç kişi olsaydı, bu baskı ve zulümlere tanık olabilirlerdi belki...

Gelelim yakın tarihe...

Ortalıkta eğitim hakkı elinden alınmış bu kadar başörtülü kadın varken, "Bu ülkede başörtüsü zulmü yapılmadı" diyerek adeta alçaklığını tescil ettiriyorsun. 

İkna odalarını kim kurdu be terbiyesiz kadın. "Haydi kızlar okula" kampanyası yaparken, başörtülü genç kızları okul önlerinde başörtülerinden tutarak sürükleyenler kimlerdi? 

Bu mağduriyet değil mi?

Sıkılmadan, utanmadan, haya etmeden "Damat ve oğul da başörtüsü nedeniyle Amerika'da okudu herhalde" diyorsun!

Yok, onlar başörtüsü yüzünden değil, katsayı mağduriyeti yüzünden Amerika'da okudu. Katsayı mağduriyeti nedir sahi, bilir misin? 

Şudur:

Senin gibilere, "Yüz metre koşacaksın" denilirken onlara, 500 metre koşup seni geçmeleri halinde başarılı sayılacakları söylendi. Onlar bunu başaramadıkları için senin gibi boş kafalar yazar olurken, onlar mağdur oldu anlıyor musun?

Sahi...

"Şimdi biz mağduruz" derken, hangi mağduriyetten bahsediyorsun? 

Sizden farklı birilerinin halk tarafından demokratik seçimlerle iktidara getirilmesi sizde mağduriyet hissi uyandırıyorsa, vallahi o sizin hastalıklı düşünceniz. 

Kaldı ki ben buradan baktığımda ortada bir mağduriyet göremiyorum. İşbaşına gelen iktidar hangi mağduriyeti yaşatmış sana. 

Mesela alfabeni mi değiştirmiş? Ayinlerini yaşamanı mı yasaklanmış? Onuncu Yıl ya da İzmir Marşı'nı Osmanlıca okuma mecburiyeti mi getirilmiş? "Kıblemiz, mabedimiz" dediğiniz Anıtkabir samanlığa mı çevirmiş? İçkin mi yasaklanmış? Terör örgütlerine destek vermen mi engellenmiş? 

Özgür değilken ekranlarda inanç ve değerlerimize bu kadar hakaret edebiliyorsan, bir de özgür olsan ne yapacaksın söyler misin?

Gerçi söylemişsin, pardon!

Yaptığın konuşmada, "Mağdur etmedik" dememişsin. Aksine, "İş başına gelirsek yine yaparız" diye intikam naraları atmışsın.

Ama bir şeyi unutmuşsun!

Bu millet, geçmişte istediğiniz gibi üzerinde tepindiğiniz millet değil. Onlar darbe gecesi rüştünü ispatlamış bir millet. Mağdur etmeyi bi deneyin de dünyanın kaç bucak olduğunu görün!

Bu ülkede bir daha devirecek bir Abdulhamid, asılacak bir Menderes, zehirlenecek bir Özal ve darbe ile indirilecek bir Erbakan bulamayacaksınız. 

En önde Recep Tayyip Erdoğan, arkasında ona inanmış 25 milyon insan... 

Deneyin de görün!

Son olarak…

Yapılan Havaalanına Atatürk ismi verilmesi fikri de nereden çıktı anlamadım. Atatürk ismini önermek size mi kaldı? Selahattin Demirtaş ismi neyinize yetmiyor? Hani seçimi kazansaydınız onu getirip Cumhurbaşkanı yardımcısı yapacaktınız, unuttunuz mu?

“Yapılan havalimanına ne isim koyarsanız koyun. Nasılsa iktidara geldiğimizde değişecek” demişsin. Evet, eğer bir gün mucize gerçekleşirse iktidara gelebilirsiniz tabi ki.  Gelir gelmez ilk işiniz, isim değiştirmek olur bundan yana şüphem yok.

Ama o havalimanının Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldığı gerçeği hiç değişmeyecek.

İşte bunun azabı sana bir ömür boyu yeter!