Küçükçekmeceye gel kuçu kuçu
Abone olArtık sokak hayvanları da beklenilen ilgiyi görecek. Küçükçekmece Belediyesi onlar için devreye girdi. Onların da sıcak birer yuvaları olacak.
...ADVERTORİAL...
5199 sayılı bir kanun var sokak hayvanlarının
korunmasıyla ilgili. Sevgiyi kanunlaştıran ender ülkelerden biri
olmamız ne enteresan.
Yolda yürürken birden bire yanınızda biten sevimli
köpeğin ıslak burnunda yakaladığınız o masumiyeti duyumsamak için
ille de kanuna mı gerek var? Aslında sevginin kendisi en büyük
yaptırım gücüne sahip değil midir?
KÜÇÜKÇEKMECE'NİN DEĞİŞEN YÜZÜNDE HERKESE YER
VAR
2004 yılı Küçükçekmece için bir milat oldu ve yeni belediye başkanı
Aziz Yeniay'ın göreve gelmesiyle, İstanbul'un bu şirin semti
nefesini maratonunun son kilometrelerine saklayan bir sporcu gibi
atağa kalktı. Yarışın "muasır medeniyetler
seviyesi" başlıklı olduğundan da dem vurursak, ilçenin
bugün itibariyle geldiği noktanın -yarışta elde ettiği derecenin-
ne derece önemli olduğunu da kavrayabiliriz.
Kentsel dönüşüm, sosyal alandaki gelişmeler ve kültür-sosyalite
alanındaki ivmelenmelerle revize edilen Küçükçekmece'nin aynadaki
parlak duruşunu, büyük oranda Başkan Yeniay'ın modernist vizyonuna
bağlamak da mümkün.
"Çok güzel kentler, modern binalar inşa edebilirsiniz. Ama
o kentte yaşayan bireylere kentli olma duygusunun aşılamazsanız,
inşa ettiğiniz yapıların ömrü kalıcı olmaz."
Böylesi optimist söylemleri politikacılardan duymak eşine ender
rastlanır bir durum.
Genel olarak futurist yaklaşımcıların ve iş dünyası kritistlerinin
seslendirebileceği bir sosyo-politik teori bu. Teorinin deneysellik
aşamasıyla gerçekliğe kavuşması ise ortaya konulan eserler
sayesinde yaşanmış. 2004 yılından bu yana çoğu tamamlanıp, hizmete
açılmış 313 eser ilçenin akciğerlerine sağlam bir nefes aldırmış.
Küçükçekmece bugün artık İstanbul'un cazibe merkezlerinden
biri.
Fiziki, kültürel, sosyal alandaki yapılaşmanın ardından Yeniay
yönetimi, insanı insan yapan yan unsurlarla ilgilenmeye başlamış.
Kapsamı son derece geniş bir skalaya sahip bu enstrümanlardan biri
de "hayvan hakları". Küçükçekmeceli, dünya var olduğundan
bu yana yerküreyi yan yana paylaştığı hayvan dostlarına sıcak
ortamlar sağlıyor.
Küçükçekmece'yi gezerken yolumuz "Sokak Hayvanları Rehabilitasyon
Merkezi"ne düştü.
HAYVAN SEVGİSİ ACİL SERVİSİ
Yapımına 25 Aralık 2005'te başlanıp, 18 Mayıs 2006'da hizmete
açılan Küçükçekmece Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon
Merkezi, ilçe sınırlarındaki sahipsiz, yardıma muhtaç, yaşlı, hasta
veya saldırgan hayvanlara ev sahipliği yapıyor.
1170 m2 kullanım alanı olmak üzere toplam 4000 m2 genişliğe
sahip olan merkez, 350 hayvan barındıran bir kapasiteye sahip. 43'ü
köpekler, ikisi kediler ve biri de kanatlılar için tasarlanmış olan
açık ve kapalı alan kapsamında toplam 46 kafes bulunuyor.
Merkezde bulunan uzman veteriner kadrosu sayesinde gerekli görülen
hayvanlara muayene, cerrahi operasyon ve eczane hizmetleri
veriliyor. Tedavisi yapılan ve kısırlaştırılan hayvanlar, gönüllü
aile çıkması durumunda sahiplendiriliyor ve sıcak bir ev ortamına
kavuşması sağlanıyor.
Merkezde ayrıca yabanıl hayvanlara da hizmet veriliyor.
Küçükçekmece Gölü'nde kanadı kırık halde bulunan iki martı ve bir
de pelikan tedavileri yapıldıktan sonra doğal ortamlarına
kazandırılmış. Aman doktor derdime bir çare dedikleri bu
olsa gerek…
HİZMETTE SINIR YOKTUR
Açılışı Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay tarafından
yapılan merkezde, hizmete başladığı günden bu yana toplam 7000
sokak hayvanına kuduz aşısı yapılırken, 2200 kısırlaştırma işlemi
gerçekleştirilmiş.
Uzun makalenin kısası; başlıkta gel kuçu kuçu dedik. Bu
söylem aslında ülkemizde sokak hayvanı deyince akla ilk olarak
sahipsiz köpeklerin gelmesinden kaynaklanıyor.
Tabii ki bu durumun gerçekliğe yansıması böyle değil.
Mevcut hayvan barınakları, popüler deyimle "hayvanı bağlasan
durmaz" koşullarında olduğu için, Küçükçekmece Belediyesi aslında
bir "hayvan oteli" açmış hizmete…
Hayvana sevgi besleyen insana da saygı duyar. O halde düşünenin
aklına, yapanın ellerine, okuyanın gözlerine sağlık…