Küçükçekmece gölü kıyısında tarihi kazı
Abone olKüçükçekmece Gölü kıyılarında Bathonea kazısının, bu yılki çalışmalarında da önemli bulgulara ulaşıldı.
Küçükçekmece Gölü kıyısında sürdürülen kazılarda bu yıl,
Roma dönemine ait bir mezar steli, bir Bizans sikkesi, antik limana
bağlanan ana ve tali yollar, porfir bir sütun parçası ve Roma,
Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çanak-çömlek ve seramik
parçalarına ulaşıldığı bildirildi.
Yapılan yazılı açıklamada, Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü
Prehistorya Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün'ün
başkanlığını yürüttüğü İstanbul Tarih Öncesi Çağlar Araştırmaları
(İTA) projesi kapsamında Küçükçekmece Gölü kıyılarında Bakanlar
Kurulu kararıyla sürdürülen Bathonea kazısının, bu yılki
çalışmalarında da önemli bulgulara ulaşıldığı belirtildi.
Geçen yıl bulunan antik yol kazısına devam edildiği ve kentin
ızgara planlı bir yerleşime sahip olduğunun belirlendiği ifade
edilen açıklamada, ayrıca Roma dönemine ait yazıtlı ve kabartmalı
bir mezar steli, yalnızca Mısır'da bulunan ve oradan getirilen
porfir sütun parçası ve 11. yüzyıl başına tarihlenen bir sikke
bulunduğu kaydedildi.
Kazı alanında Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çanak çömlek
parçaları ile Hellenistik dönem izleri taşıyan apsisli bir yapı
kalıntısına da ulaşıldığı bildirilen açıklamada, kazı çalışmalarına
Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün başkanlığında, İstanbul Üniversitesi
Prehistorya Anabilim Dalı araştırma görevlisi ve Bathonea Kazı
Başkanı Yardımcısı Dr. Emre Güldoğan, KKTC Doğu Akdeniz
Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Merkezi Başkan
Yardımcısı Hakan Öniz ve Hollanda Lahey Üniversitesinden Ümran
Yüğrük Planken, İstanbul Üniversitesi Eski Çağ Tarihinden Prof. Dr.
Mustafa Hamdi Sayar ve Prof. Dr. Oğuz Tekin, Bizans sanatı uzmanı
Prof. Dr. Asnu Bilban Yalçın'ın yanı sıra Avusturya Bilimler
Akademisinden seramik uzmanı Dr. Petra Turnovsky'inin katıldığı
belirtildi.
Kazı çalışmalarına İspanyol ve İsrailli arkeologlar, deniz
biyologları, arkeometri uzmanları ile çeşitli üniversitelerden
arkeoloji bölümü öğrencilerininde katıldığına işaret edilen
açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Küçükçekmece ve Avcılar
Belediyelerinin destek verdiği kazıyı, Bakanlık adına Ahmet
Beyazlar'ın denetlediği anlatıldı.
''DÜNYANIN EN BÜYÜK İLK 10 KEŞFİ LİSTESİNE
GİRDİK''
Açıklamada görüşlerine yer verilen kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr.
Şengül Aydıngün, 2007'de yüzey araştırmasıyla başlanan çalışmalarda
ilk buluntulara 2008'de ulaşıldığını ve kısa zamanda çok önemli
adımlar attıklarını belirterek, 2009'da uluslararası alanda
dünyanın en büyük ilk on keşfi listelerine girdiklerini
kaydetti.
Hem Amerikan Arkeoloji Enstitüsü, hem de İngiliz kültürel miras
kurumu ''Heritage Key''in en önemli keşifler listesinde Bathoneo
kazısını ilk sıralara taşıdıklarına dikkati çeken Aydıngün, Kültür
ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a ve İstanbul İl Kültür ve Turizm
Müdürü Ahmet Emre Bilgili, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz
Yeniay ile Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'ye de destek
ve katkılarından dolayı teşekkürlerini sunduğunu ifade etti.
Bu yılki kazı çalışmaları hakkında da bilgi veren Aydıngün, 2009'da
buldukları antik yol kazısına bu sezonda devam ettiklerini, antik
yolun ana bir yoldan yan yollara planlı bir şekilde dağıldığını
tespit ettiklerini bildirdi.
Aydıngün, antik limandan başlayan bu yolun kavşak oluşturacak
biçimde 10 X 10 boyutlarındaki bir meydana bağlandığını, antik
yoldan ayrılan tali yolların ise kentin ızgara planlı bir yerleşim
olduğunu gösterdiğini ve bu antik yolun göl kıyısındaki antik
limana kadar indiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Bu sezon, antik limanın yukarısında apsisli bir yapının temel
kalıntılarını da ortaya çıkardık. Ayrıca, Bizans dönemine ait bir
sikke de bulduğumuz eserler arasında. Bizi ekip olarak en çok
heyecanlandıran parça,Roma dönemine ait yazıtlı ve kabartmalı bir
mezar steli. Bu eser, bölgenin İstanbul için ne kadar önemli bir
kazı alanı olduğunu bir kez daha doğruluyor. Limanda bulduğumuz
kırmızı renkli porfir, bir sütun parçası da bizi çok
heyecanlandırdı. Porfir, Roma-Bizans döneminde imparatorluğun
önemli yapılarında kullanılıyor ve Mısır'dan getiriliyordu. Şimdi
bu sütun parçasının nerede, nasıl kullanıldığını araştırıyoruz.
Elde ettiğimiz bütün buluntular sahada yaptığımız jeofizik
çalışmalarını doğruluyor.''
Doğu Akdeniz Üniversitesi Sualtı Görüntüleme ve Araştırma Başkan
Yardımcısı Hakan Öniz de limandaki çalışmaların, Hellenistik döneme
tarihlenen yol ile Hellenistik-Roma dönemi izleri taşıyan yeni yapı
temellerini ortaya çıkardığını, ayrıca gemilerin nasıl yükleme
boşaltma yaptığı, rıhtım yapılarının inşa tekniğiyle ilgili
bilgilere de ulaşmalarını sağladığını bildirdi.
GÖLÜN İÇİNDEKİ CAMİ DEĞİL, LİMANIN FENERİ
Açıklamada, 2007'de başlayan kazının yüzey araştırmasında, Avcılar
Firüzköy sahilinde, Paleolitik döneme (Taş Çağı) ait çakmak taşı
aletler, naviform çekirdekler ve henüz çarkın kullanılmadığı ilkel
biçimli el yapımı seramik parçaları ile neolitik ve Demir Çağı'na
ait seramikler, Hellenistik dönem amfora kırıkları, Geç Roma dönemi
sütun ve sütun başlıkları ile Bizans döneminden kalma Hz. İsa
kabartmalı taş eserler bulunduğu anımsatıldı.
2008 yılındaki yüzey araştırmalarında göl kıyısında biri büyük iki
adet antik limana rastlandığı ve çok düzgün kesimli taş blokların
limanlara ait duvarlar olduğunun belirlendiği aktarılan açıklamada,
kıyı ve göl içinde sonarla yapılan aramalarda da duvarların 2
kilometre uzunluğunda olduğunun ortaya çıkarıldığı belirtildi.
Açıklamada, kalıntıların bir ucu göl içinde rıhtım şeklinde
uzandığı için bölgenin önemli bir ticaret ağına sahip limana ait
kalıntılar olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
2008 yılında Küçükçekmece çevresinde söylene gelen ''Gölün içinde
cami var'' efsanesinde de gerçeğe ulaşıldığı ve göl içindeki
kalıntının cami değil, antik limanın mermer feneri olduğunun
belirlendiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
''Helenistik dönem amfora parçaları, milattan sonra 5-6. yüzyıla
ait olduğu sanılan damgalı pişmiş topraktan koku ya da gözyaşı
şişesi, desenli kap parçaları, göl üzerinde yapılan sonar
taramalarında ise büyük boyutlu demir çapalar tespit edildi.
İmparator Konstantin döneminden itibaren kullanılmış ''constan''
yazılı damgalı yapı tuğlalar da bulundu. 2009'da, Bakanlar Kurulu
kararıyla Küçükçekmece Göl Havzası'nda kazı izni çıkması üzerine
Bathonea'ya dönemin Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü,
şimdiki Ordu Valisi Orhan Düzgün'ün katıldığı bir törenle ilk kazma
vuruldu. Jeoradarla yapılan çalışmalarda, halk arasında 'Ecdad
yolu' denilen, Roma İmparatorluk yollarından 'Via Egnetia' olduğu
sanılan bir antik yol ortaya çıkarıldı. Sadece Türkiye'de değil,
tüm dünyada geniş yankı uyandıran Bathonea kazısı Amerikan
Arkeoloji Enstitüsü yayını 'Archaeology 2009' da yılın en önemli
arkeolojik keşifleri arasında ilk on beş içinde yer aldı. Bunun
yanında Bathonea kazısı, İngiliz 'Heritage Key' adlı kültürel miras
kurumu tarafından 2009 yılının dünyanın dördüncü büyük keşfi olarak
listeye konuldu.''