KTHY'nin suç makinası müdürü
Abone olKTHY Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atanan Celal Akbulut, Avustralya'da haneye tecavüz dahil 65 ayrı suç işlemiş.
Son 10 yılda karşımıza süper polis, öğretim üyesi, pilot, işadamı gibi çeşitli unvanlarla çıkan Akbulut'un hayat hikáyesi roman olacak kadar renkli. Biraz karışık, dolambaçlı, çok zikzaklı ama daha çok şaibeli bir hayattan satırbaşları... İstanbul polisi, tarihi eser kaçırdığı iddiasıyla 1994'te Ayşegül Tecimer'in yalısına baskın düzenledi. Baskında, Celal Akbulut adlı bir emniyet amiri, alıcı rolüne girerek Tecimer'e suç üstü yaptırmıştı. Bu operasyonla sivrilince pasif göreve atanan Akbulut, yüksek lisans eğitimi aldığı ABD'ye döneceğini söyleyerek istifa etti. Ancak bir süre sonra Akbulut, Avustralya'da ortaya çıktı. Avustralya'da yaşayan Türklerle temasa geçen Akbulut, Avustralya Türk Derneği'nin koordinatörlüğüne getirildi. Derneğin telefonlarından seks hatlarını aradığı ve iki bin dolar çaldığı ortaya çıkan Celal Akbulut dernekten uzaklaştırıldı. Avustralya Federal Polisi de, eski polis olması nedeniyle bir rapor yazması için sekiz aylık sözleşme ile danışman olarak işe aldığı Akbulut'la ilişkisini kesti. İki yılda 65 suç Göçmen Bakanlığı'na mektup yazan Federal Polis yetkilileri, Akbulut'a verilen çalışma vizesinin iptal edilmesini istedi. 1995'te Avustralya'ya giden Akbulut, Victoria Eyaleti Asliye Mahkemesi'nin 14 Mayıs 1997 tarihli kararıyla aralarında ‘‘haneye tecavüz’’ ve ‘‘hırsızlığın’’ da bulunduğu 65 ayrı suçtan mahkûm oldu. Ayrıca 6 ay süre ile toplum hizmetlerinde çalıştırılma, 6 bin 243 dolar telefon parasını ödeme ve toplam 2 bin 911 dolar da para cezasına çarptırıldı. Tecavüzden kovuldu Daha önce teleseks skandalı nedeniyle Avustralya'daki Türk toplumu tarafından dışlanan Akbulut, bu kez de Broadmeadows Türk İslam Cemiyeti'nin iki milyon dolarlık Yaşlılar Evi projesinin başına geçmişti. Adı teleseks skandalına karıştığı halde İslami bir örgütte nasıl iş bulduğu pek anlaşılamadı ama 1999'daki bir tecavüz olayı buradan da kovulmasına neden oldu. Tutuklama kararı Melbourne'de adı açıklanmayan bir Türk kadın, kendisine tecavüz ettiği iddiasıyla polise şikáyet edince Akbulut yine tutuklandı. 10 Ocak 1999'da yapılan ilk duruşmada dört bin dolar kefaletle serbest bırakıan Akbulut, ‘‘teleseks’’ ve ‘‘hırsızlık’’ mahkûmiyetine itiraz için açtığı davanın yanı sıra bir de ‘‘tecavüz’’ suçlamasıyla uğraşmak zorundaydı. Celal Akbulut, 20 Aralık'taki ikinci duruşmaya katılmayınca, hakkında tutuklama kararı çıkarıldı. Gazete bile kurdu Tüm bu davalardan iyice yıpranan ve artık toplum içine çıkamaz hale gelen Akbulut, bir ara bir grup arkadaşı ile ‘‘Turkish Times’’ adlı haftalık bir gazete çıkarıp yazdığı yazılarla kendini aklamaya ve yeniden itibar kazanmaya çalışsa da bu çabasından bir sonuç alamayacağını anlayınca çareyi 1999 sonlarında Türkiye'ye kaçmakta buldu. Avustralya'da aranıyor Celal Akbulut hakkında Melbourne'da açılan davaların en yakın takipçisi olan, hakkında delil toplayıp mahkemeye sunan South Melbourne Karakolu'ndan Larry Noel Grimshaw, Turkish Report Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, Akbulut hakkında tutuklama emrinin bugün de devam ettiğini söylüyordu. Akbulut, mazeret göstererek geri döneceğim diye yurtdışına çıkma izni almış ve bir daha Avustralya'ya dönmemişti. İstanbul'a kaçtı Türkiye'ye dönen Celal Akbulut zaman zaman ABD'ye giderken bir yandan da Esenler Otogarı Yönetim Kurulu Başkanı'nın danışmanlığını yapıyordu. Akbulut'un otogardaki işine Aralık 2001'de son verilmiş. Süper polisin bu arada ne iş yaptığını tespit edemedik ama 24 Nisan 2003'te İstanbul'da yapılan Kent Mobilyaları Sempozyumu'nda ansızın karşımıza çıktı. Bu seferki sıfatı ise Orlando Türk Amerikan İşadamları Derneği Başkanı'ydı. O şimdi başkan Bir ay sonra da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın başdanışmanı sıfatıyla resmi görevine başladı. Yoğun işleri dolayısıyla çeşitli toplantılara ve etkinliklere katılamayan bakanı temsilen konuşmalar yapan Akbulut, açılışlarda kurdele kesti. Üç ay sonra da KTHY Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atandı. Adını Ayşegül Tecimer olayıyla duyurmuştu 1994'te ‘‘Ayşegül Tecimer operasyonunu yöneten süper polis’’ olarak adını duyuran Akbulut, fazla medyatik olması ve şov yapması nedeniyle pasif göreve atanmış, daha sonra da polislikten ayrılmıştı. Fırtınalı Avustralya macerasının ardından Türkiye'ye kaçan Akbulut, bir sürü farklı işin ardından kendisini KTHY Yönetim Kurulu Başkanlığı koltuğunda buldu. Hırsızlık dahil 65 sabıkası bulunan Akbulut'un KTHY Başkanı olarak ilk icraatı, Kıbrıs'ta yayınlanan Halkın Sesi Gazetesi'nin önceki günkü sayısında şöyle anlatıldı: ‘‘Kıbrıs Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanlığı'na atanan Celal Akbulut başkanlığında yapılan ilk toplantıda şirkette görev alan şaibeli ve vukuatlı kişilerin işine son verildi.’’ Dernekten seks hatlarını aramış Avustralya'nın en prestijli gazetelerinden The Age, 5 Haziran 1996 günü ‘‘Avustralya Federal Polisi'nde uzman olarak çalışan eski bir Türk polisi 5 Ağustos'ta 65 soygun ve hırsızlık suçundan mahkemeye çıkacak’’ haberini verdiğinde Türk toplumu üyeleri onun kim olduğunu çoktan biliyordu. Turkish Report isimli Türkçe gazete de, bu eski polisin Celal Akbulut olduğunu, hırsızlık yapılan yerin Akbulut'un koordinatörlüğünü yaptığı Avustralya Türk Derneği olduğunu manşetten vermişti. Haberde şu bilgiler yer alıyordu: ‘‘Değişik tarihlerde geceleyin gizlice Avustralya Türk Derneği'ne giren bir kişinin dernek telefonunu kullanarak 5 bin 329 dolar 3 sent tutarında, 25'i İsrail olmak üzere 31 adet uluslararası görüşme yaptığı ve bunların faturasını ödemediği belirlendi. Ayrıca iki bin dolara yakın para ve bazı dosyaların da çalındığı tespit edildi. Olaya Federal Polis el koydu.’’ Akbulut, geceleri gizlice girdiği dernek telefonundan değişik tarihlerde toplam 39 saat 58 dakikalık uluslararası görüşme yapmıştı. Aranan numaraların seks hatları olduğu ise Aktüel Dergisi'nin araştırmasıyla sonradan anlaşıldı. Amerika’da da boş durmamış ABD'de North Caroline'daki Pemproke Eyalet Üniversitesi'nde çalışan Katie Sampson'un, Avustralya Gümrük Servisi'ne yazdığı bir mektup, Akbulut'un burada da boş durmadığını gösteriyordu. ‘‘Bir süre bu üniversiteye devam eden ve ‘master' derecesi alan Celal Akbulut ile eşi Esra Ercan'ın Avustralya'ya yerleştiklerini öğrendim’’ diye başlayan mektup daha sonra şöyle devam ediyordu: ‘‘Bu iki şahsın kimlik sahtekárlığı kurbanıyım. Kocası Ceza Hukuku Dairesi'nde çalışırken, Esra Ercan da benim ofisinde görev yapıyordu. Esra Ercan bilgisayardan benim sosyal güvenlik numaramı ve adresimi elde etmiş. Bu bilgilerle kredi kartı almış ve 20 bin dolar para çekmişler.’’ Katie Sampson mektubunu, Celal Akbulut ve eşinin Avustralya’da da benzer sahtekárlıkları yapıp başkalarının da canını yakmaması için Avustralyalı yetkililerden tedbir alınmasını isteyerek tamamlıyordu.