Krizler yaşam kalitesini düşürdü

Abone ol

ATO'nun Türkiye'de Dar Gelirli Olmak araştırmasına göre yaşanan ekonomik krizler halkın yaşam kalitesini düşürdü.

Araştırmaya göre ikinci el ve ikinci sınıf ürünlere olan talep artarken, ''devir hesap devri'' diyen vatandaş yiyeceğini evde üretip, evde tüketmeye başladı. Araştırmaya ilişkin ATO'dan yapılan yazılı açıklamada, halkın alım gücünün düşmesi nedeniyle gelir tabakaları arasında uçurumlar oluştuğuna dikkat çekilirken, orta direk olarak tabir edilen orta gelir grubunun açık parfüm, açık deterjan, açık bakliyat gibi nispeten ucuz mallara yöneldiği, daha alt gelir gurubunun ise kırık peynir, kırık yumurta ve kırık prinç gibi düşük kaliteli ve gayrisıhhi ürünlere rağbet ettiği belirtildi. Enflasyonun yüzde 27'ler seviyesine düşmesine rağmen, hayat pahalılığı nedeniyle halkın her geçen gününün bir öncekine göre daha da kötüye gittiğine vurgu yapılan araştırmada, şu bulgulara yer verildi: • Üretilen 120 milyon ekmeğin 22 milyonunun çöpe gittiği Türkiye'de, yarı fiyatına aldığı bayat ekmek, fakir sofraların en temel yiyeceği. • Türkiye'de nüfusun yarısı gecekondularda yaşarken, bu gecekonduların çoğunun tuvaleti hane dışında yer alıyor. Toplam nüfusun yüzde 10'u ise halen susuz ve tuvaletsiz. Şehir merkezlerinde tuvaletsiz ev oranı yüzde 4'ü bulurken, bu oran ilçelerde yüzde 13, köylerde ise yüzde 39'lar düzeyinde. • Birinci el otomobil sektörü düşen faizlerle birlikte canlanma yaşasa da, geçtiğimiz yıllarda dar gelirlinin rüyalarını gerçek kılan ikinci el otomobiller koyulan ek vergiler nedeniyle hala kaf dağının ardında. Vatandaş artık arabasını değişirmiyor. Yedek parça ihtiyacını ise kaza yapan araçlardan çıkan sağlam parçalarla karşılıyor. • Bu yıl yoksulluk sınırının 1 milyon 356 bin lira olduğu Türkiye'de, dört kişilik bir ailenin dört yıldızlı bir otelde bir hafta tatil geçirmesinin maliyeti 1.5 milyar lirayı aşınca, dar gelirli vatandaş tatilini memleketinde geçirmeyi tercih etti. Böylece orta dereceli bir memurun üç aylık gelirine eşit tatil parası vatandaşın cebinde kaldı. • Doğum yeri başka şehirde olup büyükşehirde yaşamını sürdüren dar gelirli, kışlık yiyecek ihtiyaçclarının neredeyse büyük bölümün memletinde karşılayarak tasarruf ediyor. • Türkiye'de nüfusun artmasına karşılık et ve süt tüketimi diğer ülkelerin çok çok altında. Bir yılda ABD'de 45 kg. AB'de 19.5 kg. olan kişi başına dana eti tüketimi Türkiye'de ise 5.2 kg. düzeyinde. Bakkal amcaya dönüş • Çocuklarını özel okullara gönderen orta gelir grubuna mensup her üç aileden biri, bu yıl devlet okullarına yöneldi. • Tüketici süpermarketlerden, veresiye yazan bakkala döndü. Süpermarketlerden alınan ürün yelpazesi, zorunlu maddelere kadar uzandı. Bu yılın ikinci çeyreğinde ilk çeyreğe göre zincir magazalarda satışlar yüzde 0.5 geriledi. Market ve bakkaların satışlarında ise yüzde 1.6'lık artış oldu. • Dar gelirli kesim, doktora gitmek yerine aspirin, adaçayı, nane limon ile kendi kendini tedavi ediyor. Bit pazarına nur yağdı Kullanılmış buzdolabı, televizyon, çamaşır makinası gibi ev eşyalarının satışlarında altın çağ yaşanırken, alt gelir grubunun büyük bir çoğunluğu giyim eşyası ihtiyacını bit pazarlarından karşılar hale geldi. İhraç ürünleri de dar gelirli için son derece revaçta. Vatandaşın rağbet ettiği yerlerden biri de sosyete pazarları. • Bina inşaat maliyetleri ve arsa fiyatları vatandaşın ulaşamayacağı rakamlara çıkınca gecekondu yapmak bile lüks hnale geldi. Yoksulluğun tavan yaptığı yerlerde gecekondunun yerini karton ve teneke evler aldı. Türkiye'nin yarısı plansız yerleşimlerde barınıyor. Ne, nedere, ne kadar? • Marketlerde 1 milyon 475 bin liraya satılan pastörize süt, sokak satıcılarında 500-600 bin lira. • Marketlerde 1 milyon 675 bmin lira satılan yoğur evde yapıldığında 500-600 bin liraya mal oluyor. • Beyaz peynir marketlerde 7 milyon 350 bin liraya satılırken, kırık peynir olarak satıldığında fiyatı 1.5-2 milyon liraya düşüyor. • 300 bin liraya satılan ekmek, bayatladığında 100 bin liraya alıcı buluyor. • Bayilerde 2 milyar liraya satılan çamaşır makinası, ekinci el olarak 200 milyon liraya alınabiliyor. ATO Başkanı Aygün Araştırma sonuçlarını değerlendiren ATO Başkanı Sinan Aygün ise sürekli krizler nedeniyle, halkın yaşam kalitesinin erozyona uğradığını kaydetti. ''Türkiye orta yerinden kırıldı'' diyen Aygün, yaşam kalitesinde yaşanan erozyon nedeniyle, Türk aile yapısı ile çocukların tehdit altında bulunduğunu savundu. İnsani gelişme endeksinde Türkiye'nin 175 ülke arasında 96'ıncı sıraya gerilemesinin ''ürkütücü'' olduğunu da işaret eden Aygün, ''Türkiye asansör takımlar gibi, birinci lig ile ekinci lig arasında gidip geliyor. Küme düşen Türkiye'nin halkı da, bu faturayı ödemek zorunda kalıyor'' diye konuştu. Aygün, kapkaç suçlarında neredeyse patlama yaşandığını ve geçimini çöplerden sağlayan çöp adamların sayısının gün geçtikçe arttığına da dikkati çekti.

Günün Önemli Haberleri