Krizin perde arkası! Erdoğan Trump’a 'İsrail Türk vatandaşını bıraksın' diye baskı yapmış
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump'a NATO toplantısında baskı yaptığı ve Trump'ın, Netanyahu'yu arayarak, "Türk vatandaşını serbest bırakın" dediği ortaya çıktı.
ABD Başkanı Trump'ın Rahip Brunson'un serbest bırakılmamasından
sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğü ve beklediği yanıtı
alamayınca, "Türkiye'ye yaptırım uygularız" tweetini attığı
belirtiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın diplomasi hamlelerini ve kapalı kapılar arkasında yaşananların anlatıldığı kitap uluslararası kamuoyunun gündemine oturdu... Kitapta 2018 yılında serbest bırakılan rahip Brunson ile aynı zamanda İsrail'in serbest bıraktığı Türk vatandaşı Ebru Özkan ile ilgili bilgiler ortaya çıktı.
ABD ile Türkiye arasında ciddi bir gerilime olan rahip Brunson krizi sırasında İsrail, Hamas’a yardım ettiği gerekçesiyle gözaltına aldığı Türk vatandaşı Ebru Özkan’ı serbest bırakmıştı. O dönemde ABD’nin Brunson karşılığında 27 yaşındaki Özkan’ın serbest bırakılmasına aracılık ettiği öne sürülürken, taraflar bu iddiaları yalanlamıştı.
Trump-Erdoğan-İsrail üçgeninde diplomasi
Fakat bu ay piyasaya çıkan ve ABD Başkanı Trump’ın diplomatik
hamlelerini mercek altına alan, “A Very Stable Genius” (Çok
İstikrarlı Bir Dahi) kitapta o dönem yaşananların perde arkası
ortaya çıktı. Washington Post gazetesi muhabirleri Carol Leoning ve
Philip Rucker’in kaleme aldığı kitapta ABD Başkanı Trump, İsrail
Başbakanı Netanyahu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yaşananlar
aktarılıyor.
Brunson’ın serbest kalmasıyla ilgili olarak görüşmelerin 2018 yılının Temmuz ayında Trump ile Erdoğan’ın Brüksel’deki bir NATO zirvesinde bir araya gelmesiyle şekillendiğinin belirtildi.
Görüşme sırasında Erdoğan, Trump’tan İsrail’e Özkan’ın serbest bırakılması için baskı yapmasını istedi.
Özkan birkaç hafta yakalanmıştı ve Hamas’a para ve cep telefonu kaçırmakla suçlanıyordu. Bunun karşılığında Erdoğan, Trump’a Türkiye’de tutuklu bulunan ABD’li rahip Andrew Brunson’ın serbest bırakılacağının sözünü verdi” ifadesi yer alıyor.
O dönemde Trump ve Erdoğan’ın bu planda anlaştığı belirtilirken, “14 Temmuz’da Trump hafta sonunu İskoçya’da golf oynayarak geçirdi ve oyunun tam ortasında Netanyahu’yu aramaya karar verdi. Yardımcıları dokuzuncu delik önünde ona güvenli bir telefon getirdi. Trump, İsrail başbakanına baskı yaptı ve ondan Özkan’ı serbest bırakmalarını istedi. Netanyahu da bu kadın hakkında hiçbir şey bilmediğini söyledi. İsmi ona tanıdık gelmemişti” sözleri aktarıldı.
“Netanyahu bu isteğe şaşırdı”
O dönemde İsrail basınında çok da gündemde olmayan Netanyahu’nun bu sebeple Trump’ın bu isteğinden dolayı şaşırdığı belirtilirken, Leoning ve Rucker, “Netanyahu konuyla ilgilenip Özkan’ın serbest kalmasını hızlandıracağını ve diğer konuları çözeceğini söyledi” ifadesini kullandı. Kitapta, “Ertesi gün 15 Temmuz’da Özkan serbest bırakıldı. İsrail’den İstanbul’a uçtu ve orada basın mensuplarının karşısına çıkarak Erdoğan’a duyduğu minnettarlığı anlattı” ifadesi yer aldı.
"Erdoğan’ı arayıp istediği yanıtları alamayınca..."
İsrailli yetkililerin bu gelişmeden dolayı şaşırdığı ve Trump’ın neden böyle talepte bulunduğuna dair kafa karışıklığı olduğu belirtilirken, 18 Temmuz’da Brunson’ın davasının Ekim ayına ertelenmesinin Trump’ı kızdırdığı belirtildi. Kitapta, “26 Temmuz’da Trump, Erdoğan’ı aradı ve öfkeliydi. Telefon görüşmesi kısa sürdü ve Trump çok konuşan taraftı ve istediği yanıtları alamadı. Bunun ardında Trump, Twitter üzerinden bu gelişmeden duyduğu memnuniyetsizliği aktardı. Trump, ABD’nin Türkiye’ye büyük yaptırımlar uygulayacağını yazdı” ifadesi kullanıldı.
Yaşananlardan birkaç hafta sonra Ağustos ayının ortasında Trump’ın açıkça Özkan’ın serbest kalmasıyla ilgisi olduğunu söylediği hatırlatılırken Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili olarak, “Biz onun için birini çıkardık. Onun birini bir yerden çıkarmak için yardıma ihtiyacı vardı, o kişi çıktı” dediğini aktaran kitapta Brunson’ın 2018 yılının Ekim ayında serbest bırakıldığı da belirtildi. Kitapta Brunson’ın serbest kalıp ABD’ye dönmesinin ara seçimlerde Evanjelist Hristiyanların desteğini aldığı da vurgulandı.