Ah, şu dört büyükler...
Bazı allamelere göre dört değil, üç büyük var.
Kimi üdebaya göre de dört değil, beş... O, beşinci büyük olarak tesmiye ettikleri, bu yıllarda alt kümede ve kendi iç sorunlarıyla cebelleşiyor.
Bendeniz, dört büyük olduğunda ısrarcı olanlardanım. Hem dört sayısının bir ulviyeti var. Dört peygamber, dört kitap, dört melek... Liste, uzar gider.
Kendi içlerinde çekişen işbu büyükler, menfaatleri örtüştüğünde bir araya gelebiliyorlar. Zaman zaman iki gruba ayrılabiliyorlar.
Her branşta yarışıyorlar...
Aralarındaki rekabet o kadar çekişmeli ki, bazen çatışma noktasına kadar varabiliyor. Her türlü insani ve ahlaki değerlerden yoksunlar.
Mevcut yapı, bunlara çalışır ve kaostan beslenirler.
Rekabetlerinde bir fair play’den bahsetmek mümkün değil. Birbirlerine çalım atmakta mahirler.
Dahilî ve haricî trollerle, manipülasyonlarla kamuoylarını etkilemeye çalışırlar. Etki ajanları eliyle algı operasyonları çekerler. Gazeteler, bunları yazar; televizyon ve sosyal medyada bunlar konuşulur.
Düzene hakim hakemleriyle, istedikleri sonuçları alırlar. Sistemi, diledikleri gibi dizayn ederler. Kendilerinden başkasını yok sayarlar. Altta kalanların canlarının çıkması umurlarında değil. Küçük olarak kabul edilen diğerleri, kimseye seslerini duyuramazlar.
Bugün tüm krizlerin, adaletsizliklerin mimarı bu dört büyüklerdir. Küçüklerle mücadelelerinde teknik, taktik faul yaparlar; kırmızı, sarı kart hak getire...
“Dünya, beşten büyük” fakat; sistem dörtten büyük, beşten küçük. Bütün krizler ve savaşlar bizim etrafımızda dönüyor. Onun için dünya üç buçuk atarken biz dört buçuk atıyoruz.
BM’nin daimî beş üyesi ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa’dan bahsediyoruz. Gerçi, Fransa’nın eski siyasi, ekonomik ve sömürü gücü yok. Ondan mütevellit bir alt lige düştü.
Yeryüzündeki kan, göz yaşı, savaş ve krizin aktörü bu mahşerin dört atlısıdır. Bir nev’i, Uluslar Ligi A Grubu takımlarıdır.
Batı; her daim emeği, kaynakları, zenginlikleri sömürmüştür. Bugün de böyle...
Büyük İskender, Napolyon, Aslan Yürekli Richard da emperyalistti; Trump, Putin, Şi Cinping de...
Roma İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İngiltere Krallığı da sömürgeciydi; dört büyük dediklerimiz de...
Türkiye’nin de bir an önce Uluslar Ligi A Grubu’ndaki yerini alması lazım. Grubu lider olarak bitirip doğrudan A Grubu'na yükselecekken, Roma Lejyonu’ndan Vincenzo Montella sayesinde Macaristan ile play off oynayacağız.
Reel politik zeminde, A Grubu için daha önemli bir maçımız var. Suriye Arena’da ABD milli takımı ile karşılaşıyoruz. Saha ve seyirci avantajıyla ilk yarıyı 1-0 önde tamamladık. Rüzgar tersine dönmez ve psikolojik üstünlüğümüzü devam ettirirsek sahadan galip ayrılırız. Bu önemli virajı dönersek önümüz açık. Allah, topçularımızın ayağına taş değdirmesin.