Kriz konut kredilerini vurdu

Abone ol

Piyasalardaki dalgalanma konut kredilerinde faiz oranlarını yükseltecek.

Akbank Bireysel Bankacılık Pazarlama Bölüm Başkanı Cem Muratoğlu, konut kredilerindeki global krizin devam etmesi ve faizlerdeki yükselişin devam etmesi halinde konut kredilerinde istenen hızlı ivmenin yakalanamayacağını ve genel pazardaki beklentileri yüzde 7-8 daralttıklarını kaydetti.

Muratoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, konut kredilerindeki faiz artışlarının, piyasadaki fiyat artışlarıyla endeksli olmakla beraber, piyasa faizleriyle aynı sıklıkta olmaması gerektiğini, dolayısıyla biraz bekleyerek önlerini gördükçe artırdıklarını veya indirdiklerini söyledi.

Türkiye'deki dinamikler açısından değerlendirildiğinde çok fazla sorun olmamakla beraber, konut kredisi gibi uzun vadeli fonlamanın sadece Türkiye'deki kaynaklarla değil dışardaki kaynaklarla da dengelendiğinden dış kaynaklardaki maliyet artışlarının son derece önemli olduğuna dikkat çeken Muratoğlu, oradaki belli artışın faizlere yansıdığını, ancak bundan sonra artışın devam edip etmeyeceğini öngörmenin kolay olmadığını ifade etti.

''1.40-1.45 MANTIKLI''

Bugün Türkiye'nin maliyet dengelerine bakıldığında fiyatlamaların aylık 1.40-1.45 seviyelerinde bir bantta olmasının mantıklı olduğunu dile getiren Muratoğlu, ''Çünkü bu fiyatlarla satılan krediler bankalar açısından dışardan alınabilecek maliyetlerle dengelenebiliyor'' dedi. Orta ve uzun vadede bakıldığında konut kredileriyle ilgili pozitif senaryolarında bir değişiklik olmadığını, konut kredilerini bankacılık sektöründe 2008 ve sonrasında büyümenin lokomotiflerinden biri olarak gördüklerini vurgulayan Muratoğlu, 2008 ve sonrası için bütçelerinde pozitif görüşlerini kesinlikle koruduklarını söyledi.

''TÜRKİYE, KRİZİN YAPISIYLA İLGİLİ RİSK TAŞIMIYOR''

Türkiye'nin şu anda global tutsat (mortgage) krizinin yapısıyla ya da içeriğiyle ilgisi olmadığına dikkat çeken Muratoğlu, ''Ancak bu (konut kredilerindeki global kriz) devam ettikçe, faizlerde yükselme olursa konut kredilerinde istediğimiz hızlı ivmeyi yakalayamayız. Genel pazardaki beklentilerimizi, hedefi yaklaşık yüzde 7-8 daralttık. Ama sonrası için pozitif görüşümüzü koruyoruz'' şeklinde konuştu.

Geçen yıl Mayıs-Haziran aylarında yaşanan dalgalanmaları hatırlatan Muratoğlu, ''Geçen yıl da böyle başladı. Faizler, 1 seviyelerinden 2'ye kadar gitti. Ben o kadar olumsuz değilim. Çünkü bankalar geçmişe oranla konut kredisi verirken çok dikkatli, sürekli korumalar alarak veriyorlar. Umarım hiçbir şekilde o boyuta gitmez, ama yine de öngörmek mümkün değil'' diye konuştu. Yukarıya doğru trendin diğer bireysel kredilere sıçrama riskinin potansiyel olarak var olduğunu, ancak söz konusu kredilerin hala maliyetler üzerinde bir fiyata sahip olduğundan banka olarak örneğin ihtiyaç ve taşıt kredi faizlerini yükseltme yoluna gitmediklerini aktaran Muratoğlu, ''Onlar henüz maliyetler açısından hemen yükseltilmek durumunda değil. Ama tabii olası ikinci bir dalga gelirse, faizler yükselirse o zaman onları da etkileyebilir'' dedi.

DENİZBANK FİNANSAL HİZMETLER GRUBU BAŞKANI ATEŞ

Denizbank Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Hakan Ateş de 2001'den bu yana dünyada inanılmaz büyüklükte likiditenin açığa çıktığını belirterek, risklerin değerlendirilmesinde belli boşlukların oluştuğunu, belli kredi problemlerinin yaşanacağının ortaya çıktığını, ancak bunun sistematik bir riske dönüşüp dönüşmeyeceğinin halen bir soru işareti olduğunu söyledi. Başta ABD olmak üzere merkez bankalarının likidite enjekte ettiklerini hatırlatan Ateş, bununla kredi krizinden bir sorun çıkmamasını sağlayabildiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

''Kredi sıkışıklıklarının geç geldiğini düşünürsek, bunun boyutunu, derinliğini kimse bilmiyor. Ancak herkes şunu biliyor ki; artık bütün piyasadaki riskler yeniden fiyatlanıyor. Bu da neyi getiriyor? Tabii ki risk primlerinin artmasını... Dolayısıyla ekonomik göstergeler çok gerektirmese bile, faizlerde en azından düşememe veya kısmi yükselişler tabii ki beklenebilir. Bu sadece Türkiye için değil, dünya ekonomisi için geçerlidir. Buna panzehir olarak FED'in faiz düşüreceği konusunda sinyaller verildi.

Ancak baz faizler düşse bile, risk priminin biraz daha yükseleceğine kesin gözüyle bakabiliriz. Ama şu an itibarıyla faizlerin buradan daha aşağıya hızlı düşeceği kanaatinde değilim. Burada stabilize olacağı kanaatindeyim. Bu tabii kar marjlarını her anlamda düşürecek. Ancak dünyadaki küresel sıkıntının derinleşerek artması halinde, yükselen pazarlar kredi ve yatırım ihtiyacı içinde olan ülkeler olduğu için, buralardaki kaynak sıkıntısı mutlaka faizlere yansır. O zaman çok yüksek rakamları görebiliriz. Ama şu an için öyle bir tehdit yok.'' Ateş, konut kredileri faiz oranlarındaki artış sonrasında, diğer kredilerin daha kısa vadeli ve riski daha az olduğu için en azından düşmesinin gecikeceğini, biraz daha yukarıya gitmesinin ise çok büyük sürpriz olmayacağını ifade etti.

GARANTİ BANKASI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI ERBİL

Garanti Bankası Bireysel Bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Fuat Erbil de şu anda sektörde konut kredilerinde bazı oyuncuların ayarlamayı yaptığını, ancak banka olarak henüz bir değişikliğe gitmediklerini ve türbülans öncesindeki 1.34 seviyelerinde devam ettiklerini kaydetti. Türbülansın devamına bakıp değerlendirme yapmayı düşündüklerini dile getiren Erbil, ''Bugün, yarın bir şey yapar mıyız? Tam da emin değiliz. Şu aşamada birazcık daha görüp hareket etmeyi tercih ediyoruz.

Benim şahsi görüşüm, faiz oranları, birazcık daha dalgalanma devam ettiği takdirde 1.40-1.50 bandında olacaktır. Ağırlıklı 1.40-1.45 bandında olabilir'' şeklinde konuştu. Konut kredileri satışlarının 2007'de çok kötü olmadığını, hatta beklentilerin biraz üzerinde seyrettiğini dile getiren Erbil, dalgalanmanın sektör veya banka açısından hedeflerin aşağıya düşürülmesi veya revize edilmesi anlamına gelmeyeceğini söyledi. Ali Fuat Erbil, faiz oranlarının yanı sıra, resesyon gibi beklentilerin de çok önemli olduğuna dikkat çekerek, özellikle yatırım amaçlı gayrimenkul alımında azalış gözlenebileceği, dolayısıyla hem faizler hem de durgunluk beklentisi nedeniyle dalgalanma derinleştiği takdirde olumsuz etkilenmenin söz konusu olabileceği görüşünü aktardı.

Günün Önemli Haberleri