Kriz ekonomiyi sarsacak
Abone olGerginliğin bir an önce bitirilmesini isteyen Baykal, "Kriz uzarsa ekonomi raydan çıkar" imasında bulundu
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal,
Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin (EMD) Topkapı Eresin Otel'de
düzenlediği toplantıya katıldı. Toplantıda YÖK krizine değinen
Baykal, krizin ekonomiye 2.5 milyar dolara mal olduğunu dile
getirdi. Toplantıda, Türkiye'nin ekonomik durumunu değerlendiren
Baykal, Türkiye'nin Irak'taki savaşa katılmamasının ne kadar doğru
olduğunu 1 yıl sonra değerlendirilir hale geldiğini belirtti. Bu
konuya bakış açısının ve olaya yaklaşım tarzının değiştiğine
değinen CHP lideri, "1 yıl sonra ekonomiye yönelik olarak, 1 yıl
önceki umut, iyimserlik ve geleceğe güven noktasında bir
değerlendirme yapmak olanaksızdır. Ekonominin kırılganlığı
artmıştır. Enflasyondaki düşmenin Türkiye sorunlarının tümünü
çözebileceği sorgulanır hale gelmiştir. Ekonomik büyümenin devam
etmesinin, işsizliğin çözümüne yetmediği anlaşılmıştır. Sosyal
sorunlar ciddi bir nitelik kazanmıştır. Ekonomiye bakış açısı,
kaygı, tedirginlik ve gelecekle ilgili kuşku haline dönüşmeye
başlamıştır" dedi. Baykal, Türkiye'nin Şubat 2001 krizinden sonra
radikal bir istikrar programına girmek zorunda kaldığını ve bu
programın 3 yıldır, iki ayrı hükümet tarafından uygulandığını
belirtti. Programın enflasyonu kontrol altına almak için
hazırlandığına değinen CHP Lideri Baykal, bu amaca ulaşıldığını
söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu süreç her iki
hükümet döneminde de işlemiştir. Türkiye'nin enflasyonu kontrol
altına alabileceği görülmeye başlamıştır. Yeni bazı açılımların da
tartışılması gerektiği kendini göstermiştir." Türkiye'de düşük kur
gerçeğinin kendini gösterdiğini anlatan Deniz Baykal, TL'nin
değerlendiğini, kurun düşük tutulduğunu, buna da IMF'den gelen mali
kaynakların katkıda bulunduğunu dile getirdi. Baykal, buna ayrıca
IMF'nin borç ertelemesinin de katkıda bulunduğunu söyledi. İzlenen
politikanın iki temel ayağı olduğunu söyleyen Deniz Baykal, "Biri
düşük kur, diğeri yüksek reel faizdir. Türkiye yüksek reel faizle
para çeken bir ülke olmuştur. Gelen paralar ülkede değerli bir TL
politikasını idame etmeyi sağlamıştır" şeklinde konuştu. BAYKAL,
YÖK YASA TASARISI TARTIŞMALARINI DEĞERLENDİRDİ Baykal, basın
mensuplarının soruları üzerine, son günlerde yaşanan YÖK
tartışmasına da değindi. Son zamanlarda Türkiye'de üst üste gelen
olayların, uzun vadeli yeni yapısal açılımları ortaya atma
şartlarını sıkıntıya soktuğunu anlatan Baykal, yanlış olanın
yaşanan tartışmanın zamanlaması olmadığını, yanlış olanın böyle bir
tartışmaya girilmesi olduğunu öne sürdü. Baykal, hükümetin bu
tasarıyı gündeme getirmesi yüzünden yaşanan iç çalkantının,
ekonomik düzelme maliyetlerini çok yukarıya çektiğini iddia etti.
Baykal, "YÖK girişimini, aslında buna YÖK girişimi demek de doğru
değil, bu imam hatiplere avantaj sağlama girişimidir. Bu hareketin
bizim borç miktarına etkisi, faiz hareketinin borçlara etkisi
dikkate alındığında 2.5 milyar dolarlık bir faturanın ödendiğini
ortaya koyuyor. Türkiye bu çalkantı dolayısıyla 2.5 milyar dolar
bir ek yük üstlenme durumuna gelmiştir. Borsadaki çöküntüyü belki
ciddi bir değerlendirmeye almazsınız, iner çıkar ama, yüzde 5'lik
bir değer düşmesine tanık oluyorsunuz. Bu yanlıştır. Bunun gündeme
getirilmesi yanlıştır. Zamanlaması açısından da, ekonomik maliyeti
bakımından da yanlıştır. Bunu yapmamak lazımdı" dedi. Bu
gerginliğin daha fazla devam etmemesi dileğinde bulunan CHP lideri,
krizin devam etmesi durumunda, bunun ekonomiye olumsuz yönde
yansıyacağı uyarısında bulundu. Baykal, gerginliğin devam etmesinin
istikrarı da vuracağına dikkat çekerek, "İstikrarın temininde en
önemli görev hükümetindir. Hükümet, devletin kurumları arasında
birlikteliği, uyumu ve beraberliği sağlamalıdır. Bunu sağlarken,
kendisi ülkedeki temel anayasal ya da siyasal kurumlarla çatışan
görüntü çizmemelidir" dedi. Baykal, "Egemenlik milletindir. Ancak
milletin egemenliği Anayasa'ya göre kullanılır. Egemenliğin
kullanılacağı tek yer Parlamento değildir. Mesela Meclis hiçbir
zaman hukuki bir ihtilafı çözemez. Anayasal düzenin içinde
kuruluşlar vardır. Çoğulculukla, çoğunlukçuluk arasındaki farkı
belirlemek lazım" dedi. Baykal, Türkiye'nin hassas olduğu konular
olduğunu hatırlatarak, "Türkiye'de hangi konu nasıl gerginlik
yaratır bunu öngörmek için uzman olmaya gerek yoktur. Hepimiz
ülkeyi Anayasa'nın özüne göre yönetiriz. Siyasal rejimimizin temel
sistemini değiştirmek için değişiklikler yapılamaz" şeklinde
konuştu. Baykal, tasarı ile üniversite sınavına girecek
öğrencilerin zor durumda bırakıldığını iddia ederek, "1 milyon 950
bin öğrenci ve ailesi büyük bir belirsizlik ve tedirginlik
içindedir. Ne yapacağını bilemez haldedirler. Gerçekten bir kargaşa
içindedirler. Hükümetin bunu sadece bir siyasi gösteri olarak
yapmadığını düşünüyorum. Tasarının kanunlaşması durumunda çok büyük
hukuki karmaşalar doğacaktır" dedi. Baykal tasarının kanunlaşması
durumunda kesinlikle Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini de
sözlerine ekledi.