Kritik eşik Nevruz günü
Abone olRadikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, PKK'yla barış sürecini değerlendirdi.
Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, BDP,
Kandil ve PKK’nın Avrupa kanadına mektup yazan Abdullah Öcalan ’ın
alacağı cevapların ardından tarihi bir çözüm fırsatı yakalanacağını
söyledi.
Can, “21 Mart’ta bir provokasyon olmazsa ateşkes çağrısı gelebilir” dedi.
Radikal Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can, terör sorununun çözümü konusundaki süreci NTV’nin canlı yayınında değerlendirdi.
Eyüp Can, özetle şunları söyledi:
“Bugüne kadar olan görüşmeler ilk basamağa çıkışın hazırlığıydı.
Hafta sonu ikinci görüşme yapıldı. O görüşme de hâlâ hazırlık
aşamasıydı. Esas birinci adım, Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yapacağı
çatışmasızlık ve ateşkes çağrısı. Bu çağrıyı, Nevruz’da kendisini
ziyaret eden heyete söyledi. O görüşmelerde Öcalan’ı bu meseleye
nasıl baktığını ve nasıl çözmek istediğine dair notlar var. Heyet o
notları aldı. Öcalan’ın yazdığı üç mektup var. Bu mektuplar heyete
verilmedi, gösterilmedi de... Devlet yetkilileri aracılığıyla
adreslere ulaştırılacak. O mektuplar BDP’ye, Kandil’e ve PKK’nın
Avrupa kanadına.
BAŞBAKAN DİYOR Kİ...
Mektuplarda barış sürecinin nasıl olacağını, dolayısıyla silahların bırakılmasıyla nihai hedef olarak sonuçlanacak süreci nasıl bir yol haritasıyla götüreceğini anlatıyor. Bu heyet kendi notlarıyla aldığı mektupları da adrese gönderdikten sonra oturup tartışacak. Muhtemelen iki hafta sonra o heyet bir daha gidecek. ‘Cevaplar bunlardır’ diyecek, Öcalan o çağrıyı yapacak. Başbakan da diyor ki, ‘Bizim için esas süreç PKK, sınır dışına çıkınca başlayacak’ diyor. Hakikatten PKK ülke sınırları dışına çıkmadan barış sürecinden tam olarak bahsetmek mümkün değil.Baharla birlikte Kandil’in arzusu ya da arzusu dışında saldırılar çatışmalar söz konusu olabilir. Öyle bir eylemde bütün bu konuşmalar çıkmaz sokağa girebilir. Bu kez işi karşılıklı adımlarla bir yere getirme çabası var. O adımlar doğru atılırsa Mayıs-Haziran gibi çağrının hemen akabinde PKK o hazırlığın içine girecek. Başbakan, ‘Eğer sen geri çekilirsen, ben operasyonları durdururum’ dedi. Abdullah Öcalan’ın çağrısı PKK’ya dönük olacak ama PKK bu çağrıya ‘tamam’ dediği andan itibaren operasyonları fiilen sürdürmez.
TÜRKİYE OPERASYONLARI DURDURMAZ
Türkiye'nin operasyonlarını durdurması PKK’nın militanlarını Türkiye sınırından çekerse söz konusu olur. Çekmek yerine PKK, Irak sınırından örgüt üyelerini Türkiye sınırına sokmaya çalışırsa o zaman Türkiye operasyonları durdurmaz. Geçmişte birçok çözüm denemesi oldu ve çok acı tecrübeler bıraktı. O yüzden çok daha dikkatli götürüyorlar.
Kürtlere biz hep bölünme korkusuyla baktık. Bu süreçte Türkiye'yi büyütecek bir unsur olarak bakmaya başladı. Bölgemizde bir Kürt havzası oluşuyor bu havzada buna liderlik edecek bunu doğru biçimde yönetecek olan Türkiye. Irak’ta şu anda bağımsızlığa doğru giden bir süreç var.
Mesud Barzani, dönüp İran’a bakmıyor. Türkiye'ye ‘Bana destek olur musun?’ diye bakıyor. Suriye’de Esad yıkıldıktan sonra nasıl bir süreç yaşanacak? Hem kendi içinde demokratikleşme sürecini tamamlarsa hem de PKK’yı silahsızlandırırsa o zaman Türkiye'nin bölgedeki gücü çok daha artıyor.
ÖCALAN ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMAK İSTİYOR
Öcalan’ın pozisyonu da yeni. Geçen yıl Eylül ayında Başbakan’a bir mektup yazdı. Öcalan Suriye’deki bu Kürtlerinde durumunu dikkate alarak elini taşın altına sokmak istediğini ve bu savaşın PKK’nın silah bırakmasıyla sonuçlanacak süreçte çözüm iradesini ortaya koyacağını söyledi.
Öcalan çok net biçimde ‘silah dönemi artık bitti’ diyor. PKK ‘bağımsız devlet’ amacını uzun zaman sonra terk etti. Öcalan, ‘Türkiye tam demokratikleştikçe Kürtler bölgenin en önemli unsuru haline gelecek’ diye baktığı için demokratik özerklikten de vazgeçti. En çok konuşulan şey af ve ev hapsi. Kandil, Öcalan’ın durumunu koz olarak kullanmak istedi. Bu mesajı da Öcalan’a ilettiler. ‘Benim için affı da, ev hapsini de konuşmak onursuzluktur’ diye çok net bir tavır ortaya koydu. ‘Esas mesele, Türkiye'nin demokratikleşmesidir; siz buna kafayı yorun’ diyor.
Şu anda iş resmi yazışmalar üzerinden gidiyor ama bu yazışmalardan önce nabızlar tutuldu. Kandil silahlı mücadeleden neden vazgeçilmemesi gerektiğini Öcalan’a iletti. Onlar çok vazgeçmekten yana değiller. Öcalan, onlara silahlı mücadele döneminin niye bittiğini anlattı. Onun nihayetinde resmi mektuplar yazılacak. Kandil’in verdiği mesajda, neden olmaması gerektiği söyleniyor ama en altında da ‘önderlik’ deniyor. Bizim adımıza tam yetkilidir… Dolayısıyla Öcalan cevabı aldıktan sonra 21 Mart’ta provokasyon olmazsa Türkiye tarihi fırsatın eşiğinde gelebilir, ateşkes çağrısı gelebilir.”