Kritik davada ikinci gün! Reza Zarrab mahkum elbisesi giymedi
Abone olReza Zarrab davanın ikinci gününde neler söyledi kimlerin ismini verdi? İşte Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın yargılandığı davanın ikinci gününden Reza Zarrab'ın ifadesi.
ABD'de İran ambargosunu delmekle suçlanan Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla, jürili ikinci duruşmasına çıktı. Reza Zarrab, Hakan Atilla'nın kendisinden rüşvet istemediğini söylerken, dün akşam savcıya üç isim daha verdi.
Jüri ve hakim mahkeme salonundaki yerini aldıktan sonra davanın görülmesine dün kaldığı yerden devam edildi. Hakan Atilla ve davada tanık olan Reza Zarrab mahkemeye getirildi. Dünkü duruşmaya ayakları zincirli olarak ve üzerinde cezaevi kıyafeti ile getirilen Zarrab'ın, bugün cezaevi tulumu giymediği görüldü.
LİSTENİN EN ÜSTÜNDE İKİ İSİM VAR
Reza Zarrab, dünkü duruşmada Zafer Çağlayan ve Süleyman Aslan'ın İran ambargosunun delinmesindeki en önemli iki isim olarak bahsetti. Mahkemenin ilk günü verdiği ifadesini destekleyen ifadeler kullanan Zarrab, Zafer Çağlayan'ın şirketinin hesaplarını arada bizzat kontrol ettiğini ileri sürdü. Zarrab şöyle konuştu:
"Ondan habersiz hiçbir şey yapmazdım. Nihayetinde Zafer Çağlayan’dan hiçbir şey saklamadık, onun bilgisi olmadan hiçbir şey yapmayız. Çağlayan, Aslan ile yapılan işlemleri görmezden geleceğini söyledi."
Zarrab, Aslan'a para vermenin Çağlayan'dan daha önemli olduğunu söyleyerek bütün sistemin Aslan tarafından kontrol edildiğini ileri sürdü.
SÜLEYMAN ASLAN PARA İSTEDİ
Reza Zarrab mahkemedeki ifadesinde, Zafer Çağlayan gibi Süleyman Aslan'ın da kendisinden para istediğini söyledi. Reza Zarrab, Süleyman Aslan'ın "bütün riskleri ben alıyorum" diyerek şikayet ettiğini ve ödeme istediğini açıkladı. Bu durumu da "Kendi geleceğini güvence altına almak istiyordu" diye anlattı. Zarrab bunun üzerine, Aslan'a ödeme yapmak için dönemin ekonomi bakanı Zafer Çağlayan'dan izin istediğini ifade etti.
"HAKAN ATİLLA'YA RÜŞVET VERMEDİM"
Zarrab, tutuklu olarak yargılanan Hakan Atilla'ya hiçbir zaman rüşvet vermediğini, Atilla'nın da böyle bir talebinin söz konusu olmadığını söyledi. ABD'li gazeteci Adam Klasfeld, Zarrab'ın Çağlayan'a yapılan ödemeler arasında saat de bulunduğunu mahkeme heyetine söylediğini iddia etti. Klasfeld'in aktardığına göre, Zarrab ödemelerden birisinin Süleyman Aslan'a 2 milyon euro nakit olarak yapıldığını iddia etti.
Atillanın avukatı, mahkemeye sunulan transkripsiyon ve e-maillere itiraz ediyor: ancak yargıç talepleri kabul etmiyor.
Reza Zarrab'ın duruşmada en zevk aldığı anlar! Sanki...
MUAMMER GÜLER'İN OĞLU DANIŞMANLIK YAPMIŞ
Çin'deki şirketi üzerinden yaptığı transflerin İran’la bağlantısından endişe ettiklerini söyleyen Zarrab, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’den yardım istediğini söyledi. Güler'in bir dönem kendi şirketi için çalıştığını ifade etti. Barış Güler ile Whatsapp üzerinden telefonlaştığını ve mesajlaştığını, aynı zamanda yüz yüze buluştuklarını da sözlerine ekledi.
MAHKEMEDE NELER KONUŞULDU?
- Savcı, Reza Zarrab'a mahkeme boyunca İran ile yapılan ticaretin nasıl işlediğine ilişkin sorular yöneltti.
- Reza Zarrab, Halkbank üzerinden gerçekleştiği iddia edilen ticaretin işleyişini anlattı.
- Altın ticaretinde sorun çıkında İran ile gıda ticareti yapılmasının planlandığını anlatan Zarrab, bu konuda bir ses kaydı dinletti ve Hakan Atilla ile olan yazışmalarını delil olarak sundu.
- Reza Zarrab, İran'ın bir ara kendisini devreden çıkarmaya çalıştığını, Süleyman Aslan ile de bundan sonra çalışmaya başladığını iddia etti.
- Zafer Çağlayan'a verilen lüks saatin de mahkemede gündeme geldiği, Zarrab'ın iddiaları doğruladığı ileri sürüldü.
- Reza Zarrab, Süleyman Aslan'a bir kalemde 2 milyon euro nakit ödediğini ileri sürdü.
- Reza Zarrab, Çin'de de şirket kurduğunu; ancak Çinliler'in İran ile ticarete yanaşmadığını söyledi.
- Mahkemede sık sık whatsapp kayıtları okundu.
DAVADA ÇEVİRİ SORUNU YAŞANDI
Davayı takip eden gazetecilerin aktardıklarına göre, duruşmanın çeviri nedeniyle ağır ilerlediği ve simultane tercüme yapılamadığı belirtildi.
Savcı sorusunu sorduktan sonra sustuğu, tercümanın da çeviriyi yaptığı öğrenildi. Zarrab'ın da cevabı verdikten sonra aynı şekilde çeviriyi beklediği ve savcılığın soru sormaya devam ettiği belirtildi.