Kriko ile muhabir dövmeye 25 yıl
Abone olMilliyet Gazetesi muhabiri Haluk Atalay ile servis şoförünün krikoyla darp edilmesine ilişkin dava sonuçlandı.
Milliyet Gazetesi muhabiri Haluk Atalay ile servis şoförü İlkay
Söyleyici'nin krikoyla darp edilmesine ilişkin davayı yeni TCK
uyarınca tekrar ele alan mahkeme, sanık Ahmet Oruç'u 25 yıl hapis
cezasına çarptırdı. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmaya, hükümlü Ahmet Oruç katıldı. Müdahil İlkay Söyleyici de
duruşmada hazır bulundu.
Savunması sorulan Ahmet Oruç, yasal savunma sınırları içinde
davrandığını öne sürdü. Esas hakkındaki görüşünü açıklayan
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Emin Selimoğlu, hükümlü sanığın Haluk
Atalay ve İlkay Söyleyici'yi öldürmeye teşebbüs ettiği gerekçesiyle
eski TCK uyarınca cezalandırıldığını hatırlattı. Bu kararın
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nce onandığını belirten Savcı Selimoğlu,
16 Haziran 2005 tarihinde yeni TCK hükümleri uyarınca kararın
yeniden düzenlendiğini kaydetti.
Bu hükmün, yeni TCK'ya göre kararın tekrar düzenlenmesinin
duruşmalı olarak yapılması gerektiği görüşüyle Yargıtay'ca
bozulduğunu hatırlatan Selimoğlu, duruşma yapılmadan kurulan hükmün
değiştirilmesini gerektiren bir durum olmadığını kaydetti. Ahmet
Oruç'un 12 Kasım 2002 tarihinde ''kasten adam öldürmeye teşebbüs''
suçundan 26 yıl 8 ay ağır hapis cezasına çarptırıldığını hatırlatan
mahkeme heyeti, sanığın eyleminin yeni TCK'da 81, 35 ve 62.
maddelerde düzenlendiğini kaydetti.
Ahmet Oruç'u, Atalay ve Söyleyici'yi öldürmeye teşebbüs ettiği
gerekçesiyle yeni TCK uyarınca toplam 25 yıl hapis cezasına
çarptıran mahkeme heyeti, sanık hakkındaki infazın yerine
getirilmesine devam edilmesini hükme bağladı. Hükümlü Ahmet Oruç
hakkındaki dava, ''adam yaralamak'' suçundan İstanbul 5. Asliye
Ceza Mahkemesi'nde açılmıştı. Ancak, bu mahkeme, 30 Ekim 2000
tarihinde, sanığın, mağdurları hayati tehlikeye maruz kalacak
şekilde hayati bölgelerden yaralamış olması, tanık beyanları ve
doktor raporları dikkate alındığında suç vasfının ''kasten adam
öldürmeye tam teşebbüs'' olduğu kanaatine vararak, dosyayı İstanbul
5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne göndermişti.