Kredi ve kredi kartına müdahale yolda
Abone olBaşbakan Yardımcısı Ali Babacan, kredi ve kredi kartında aşırılığın olduğu alanlara müdahale edeceklerini belirterek, “Malum aşırılık ekonom...
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kredi ve kredi kartında
aşırılığın olduğu alanlara müdahale edeceklerini belirterek, “Malum
aşırılık ekonomiye zarar veriyor. Bu nedenle makul genişlemenin
önünü açacağız” dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bireysel Emeklilik Sistemi’nde
(BES) devlet katkısının etkilerinin açıklandığı basın toplantısında
basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı. Sigortalar
Birliği (TSB)Yönetim Kurulu Başkanı Recep Koçak’ın Kıdem Tazminatı
Fonu’nda BES’in de yer alması önerisi ile ilgili yorumlarının
sorulması üzerine Babacan, şunları kaydetti:
“Kıdem tazminatı hakkından yüzde 10 pay alıyor, yüzde 90 alamıyor.
Bu yüzde 10 sendikalılık oranının büyük olduğu kesim. Bunun yanında
kamuda olanlar, büyük şirketlerde görev yapanlar hakkını alıyor.
Burada sendikasız yığınlar hakkını alamıyor. Örnek veriyorum,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı sendikalarla bir araya geliyor.
Masada yüzde 10 var, kıdem tazminatı alamayan yüzde 90 yok. Gelinen
aşamada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kıdem tazminatı ile
ilgili projeyi yürütecek. Ama biz iktidar olarak her kesimi göz
önünde bulundurmalıyız. Kıdem Tazminatı Fonu’nu bir şirket
temelinde de ele alabiliriz. Şirkette görev yapanların büyük bölümü
fona geçmeye sıcak ise bu yapılabilir. Tabii dileyenler de eski
sistemde devam edebilir. Ama bir şirkette görev yapanlar Kıdem
Tazminatı Fonu’ndan yana ise, bu anlamda irade koyuyorsa biz kapıyı
açmalıyız. Çünkü burada yüzde 10 şanslı, yüzde 90 mağdur. Bu
mağdurların temenni ve taleplerini karşılamak, hak kayıplarını
gidermek sorumluluğumuz. Öte yandan o da sistemin ilerlemesi, fonun
ilerlemesi için önemli bir ilave teşviktir. Tabii bunlar fikir ve
tasarı safhasında, onu da unutmayalım.”
Cari açıkla ilgili bir soru üzerine de Babacan, “Tahminleri ortaya
koyduk. Bu sene yüzde 7’yi bir miktar aşan açığa ihtimal veriyoruz.
Tabii bize göre açığı ay ay değil de, senenin tamamına bakarak ele
almada fayda var” şeklinde konuştu.
KREDİ KARTI UYARISI
Kredi kartı limit ve taksit sınırlaması yasa tasarısına ilişkin
olarak ise Babacan, “Bireysel kredi, tüketici kredisi, kredi kartı
ile ilgili yasal yeniliklerin önemli bir bölümünü yaptık. Bunlar
Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladığımız mükerrer sayılı Resmi
Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe girdi. Şu an üç alanda ise Kalkınma
Bakanlığı, Merkez Bankası, Hazine ve BDDK etki analizi ile ilgili
çalışıyor. Bu çalışmalar bittikten sonra hangi konuda, ne kadar
yenilik yapılacak, bunların kararını vereceğiz. Şu beyan edilmeli;
aşırılığın meydana geldiği alanlarda daha fazla yenilik yapacağız.
Makul kredi genişlemesinin önünü açacağız. Makul kelimesinin altını
çiziyorum. Malum aşırılık ekonomiye zarar veriyor. Kredi hacmi
makul ve dengeli büyüme önemli. Krediler üretim içinse, ihracat
içinse, yatırım içinse evet ama tüketim içinse işte orada dikkatli
olacak, makul olacak. Bu anlamda ilave önlemleri alacağız”
dedi.
"BDDK GÖRÜŞE AÇACAK"
Kredi ve kredi kartının yasal prosesi için bir takvim belirlenip
belirlenmediği sorularına Babacan, “Burada kredi kartının yanında
bireysel kredileri de ele alacağız. Ürün nevi ile kredi taksitinin
bağına bakacağız. Bu yenilikler yakında tamamlanacak. Karar almamız
haftalar içinde olur, uygulama için de bir takvim olur. Bilhassa
ürünün sektörü, alım satımı ile ilgili etkiler ölçülebilir olmalı.
Çünkü kimi alanlarda daha keskin, süratli tedbirler alınmalı.
Bunların uygulaması BDDK tarafından yapılacak. BDDK, bunu görüşe
açacak. Biz de bir çerçeve ortaya koyacağız. Gelen görüşlere bağlı
olarak nihai uygulama başlayacak” yanıtını verdi.
İLAÇ İÇİN BELİRLENEN KUR
İlaç için euro kurunun 1,95 lira olduğuna işaret edilince Ali
Babacan, şunları söyledi:
“İlaç ile ilgili olarak da 2009’dan bu yana global bütçe uygulaması
yapıyoruz. Global bütçe uygulamasında enflasyon farkı veriliyor.
Kurun artmadığı, gerilediği dönemde dahi o senelerin enflasyonu
verilmiş durumda. Şu an sektörün talebi ‘enflasyon farklarını
aldık, bir de şu 4 senenin ayrıca kur farkını alalım’. Bu
karşılanamaz, gerçekçi değil. Bizim için global bütçemiz devam
edecek. Yani ‘ilaç fiyatları geriledi, kaliteden çalalım’
diyebilirler. Bunun denetimi devlet tarafından yapılır. Yine ‘kur
farkını verin, yoksa kötü ilaçlar piyasada olacak’, bu baskılar
boşunadır. Burada bir kararlılık vardır. Enflasyon farkını
verdiğimiz ürünlere devlet olarak kur farkını da veremeyiz, kusura
bakmasınlar. 2008’den bu yana enflasyon toplamını görsünler.
Dezenformasyon çabalarına dikkat etmeliyiz. İthal kalemlerimizden
ilaç konusunda dikkatli tutumumuz devam edecek.”
(İHA)