Kredi kartında taksit taksit kriz
Abone olVade farksız diye taksit büyüsüne kapılıp kredi kartıyla hesapsızca alışveriş eden tüketiciler, asgari ödeme yolunu tercih edince, borç ve faiz yumağıyla karşılaşıyor.
Vade farksız diye taksit büyüsüne kapılıp kredi kartıyla
hesapsızca alışveriş eden tüketiciler, bir de kolaylık gibi sunulan
asgari ödeme yolunu tercih edince, ileriye dönük büyük bir borç ve
faiz riski altına giriyor. Taksitli alışveriş furyasıyla yeniden
tırmanışa geçen kredi kartı harcamaları konusunda vatandaşları
uyaran tüketici dernekleri, borçlarını asgari ödemelerle erteleyen
9 milyon kişinin büyük bir risk altında olduğunu belirtiyor. 2001
krizinden sonra bankaların kredi kartı borçlarına uyguladıkları
astronomik temerrüt faizleri yüzünden sosyal bir yara haline gelen
kredi kartı borçları konusu, kredi kartıyla taksitli alışverişin
patates, soğan gibi günlük gıdalara kadar yayılmasıyla yeni bir
boyut kazandı. Taksit büyüsüne kapılıp hesapsızca alışveriş yapan
tüketicilerin, günü kurtarma mantığıyla kolaylık gibi sunulan düşük
asgari ödeme yolunu da seçmesiyle birlikte ileriye dönük büyük bir
borç ve faiz riski içerisine girdiği kaydedildi. Tüketici
dernekleri temsilcileri, taksitli satışın vatandaşları gereksiz
tüketime yöneltiğine, asgari ödeme ile de borcun azalmadığına,
tersine katlanarak artığına dikkat çekiyorlar. 26 milyon adedi aşan
kart ile 2004 yılında kredi kartıyla yapılan harcamalar, 2003'e
göre yüzde 63 oranında artış gösterdi. Ancak vade farksız taksit
var diye satın aldığı her ürüne taksit yaptırmaya kalkan vatandaş
ay sonunda yüksek faturaları karşısında buluyor. 'Asgari ödeme'
tuzağı Bankaların kredi kartı borçlarını tahsil ederken sundukları
'asgari ödeme tutarı' seçeneğinin de vatandaşı yanıltan diğer bir
uygulama olduğu kaydediliyor. Vatandaş borcun tamamını ödemeyip
yalnızca yüzde 10 civarındaki 'asgari ödeme' tutarını ödediği
takdirde kendisine uygulanacak faizin düşük olacağı zannına
kapılıyor. Oysa sadece faiz ödeyerek ana borcu sadece ertelemiş
oluyor. Asgari ödeme, hesap ekstresi dönemine girildiğinde, kredi
kartıyla yapılan tüm harcamaların (taksitler dahil) ve çekilen
nakit avansın yüzde 10'u ile ücret ve faizlerin yüzde 10'unun
toplamına denk gelen tutardan oluşuyor. Hesaplamalara göre
vatandaş, Bin YTL'lik kredi kartı alışverişini 12 ay boyunca sadece
asgari ödeme ile kapatmaya çalışması halinde anapara hariç 358 YTL
faiz ödemek zorunda kalıyor. Maaşın 4-5 katı kredi limiti veriliyor
Öte yandan, tüm bankalar kredi kartı kullanmak isteyen herhangi bir
vatandaşın gelir seviyesini Kredi Kayıt Bürosu aracılığıyla
bilmesine rağmen hemen her isteyene bir kart veriyor. Örneğin 500
YTL geliri olan bir vatandaş, cüzdanında taşıdığı 4-5 ayrı bankanın
kredi kartı sayesinde 3-4 milyarlık harcama yapabilecek konuma
ulaşıyor. Ancak sonuçlarına bakınca tüketicilerin ceplerinde kart
diye 'patlamaya hazır bir bomba' taşıdıkları anlaşılıyor. Verileri
bakıldığında, kredi kartı borcu nedeniyle 2004'te kara listeye
alınanların sayısı ise 500 bin kişiye yükseldiği görülüyor. Ayrıca
2004 yılında ödenmeyen kredi kartı borçları bir önceki yıla göre
yüzde 92 oranında artış göstererek 593 trilyon liraya ulaştı. Yeni
kartzede ordusu oluşuyor Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Engin
Başaran daha birkaç yıl önce bu konuda icralar, intiharlar, aile
faciaları, ev-arsa satılması gibi çok acı tecrübelerin yaşandığını
hatırlatarak, "Fakat bütün bunlar olmamış gibi bankalar yeni bir
yöntemle piyasaya bütün hızlarıyla girdiler. 12 ay taksit gibi,
tüketcinin geleceğini harcayacağı ve dünyada eşi emsali görülmemiş
bir yönteme başvuruldu. Tüketici benzinini de, giyeceğini de,
yiyeceğini de taksitle almaya başladı. Biz dernek olarak işin
bilincindeyiz ki yeni kredi kartı mağdurları ordusu oluşuyor."
Baskı yapılırsa faizler iner Tüketici Hakları Merkezi (TÜ-MER)
Genel Başkanı Ömer Keser, kredi kartı almaya karar veren vatandaşın
en düşük faizle çalışan bankayı tercih etmesi halinde diğer
bankaların da faiz indirmek zorunda kalacağını söyledi. Türkiye'de
kart almak isteyenlerin hangi bankanın ne kadar faiz uyguladığını
araştırmadığından yakınan Keser, "Tüketici, kredi kartını planlı
bir alışveriş düzeni için tercih etmesi gerekirken kendini kurtarma
ve maddi sorunlarını halletme aracı olarak görüyor" dedi. Kart
faizleri soygun niteliğinde Tüketicileri Koruma Derneği Genel
Başkan Yardımcısı Avukat Ali Er, bankaların, kolay kredi kartı
dağıtarak, yüksek faiz oranı uygulayarak ve asgari ödeme tutarını
düşük tutarak tüketicinin borç tuzağına düşmesine zemin
hazırladığını söyledi. Kredi kartı faiz oranlarının enflasyon ve
Hazine faizlerinin çok üzerinde olduğuna dikkat çeken Er, kredi
kartında yüzde 80-90'ları bulan faiz uygulamalarının soygun
niteliğinde olduğunu kaydetti. Bankaların, tüketimi teşvik etmek
için sokak satıcıları gibi kredi kartı dağıttıklarını hatırlatan
Er, asgari ücretli bir insanda bile bin, 2 bin YTL limitli 3-4 tane
ayrı bankanın kredi kartı olmasının anormal bir durum olduğunu
ifade etti. Yüksek faiz inadı devam ediyor Tüketiciler Birliği
Genel Başkanı Avukat Bülent Deniz, kredi kartı borçlarının tamamını
kapatamadığı için asgari ödeme tutarını ödeyerek borçlarını
erteleten 9 milyon kişinin risk altında olduğunu söyledi. Deniz,
"Asgari ödeme ile borçlarını erteliyorlar ama devamlı faiz
ödeyerek" dedi. Deniz, aylık enflasyonun yüzde 1-1,5 oranında
seyrettiği bir ortamda bankaların hâlâ yüzde 5-10 arasında
oranlarda faiz uygulamakta ısrar etmelerinin de hiçbir iktisat
kuramına uymadığını vurguladı. Haber: Yakup Kocaman-Yılmaz Yıldız
Kaynak: Yenişafak