Kredi kartı borçluları dikkat!
Abone olHükümet kredi borçluları için yeni düzenleme yaptı ancak dikkat edilmesi gereken çok önemli hususlar var.
Kredi kartı borcu yeniden yapılandırılan banka
müşterisinin, taksitlerini ödememesi ya da geciktirmeyi sürdürmesi
halinde elde ettiği hakları elinden alınacak.
Üst düzey ekonomi yetkililerinden edinilen bilgilere göre, ''Kredi
kartları ile döviz cinsi kredi kullanımına'' ilişkin
düzenlemelerle, ödeme güçlüğü içine düşmüş kredi kartı borçlularına
önemli bir yapılandırma imkanı getirildi.
Buna göre, kredi kartı borcunun temerrüde düştüğü tarihteki ana
para ve faiz tutarının 31 Mayıs 2009 tarihine kadar geçen sürede
makul bir artış uygulanarak ödemeye esas borç tutarı
hesaplanacak.
Ödemeye esas borcun, müracaat tarihinden itibaren 30 gün içinde
ödenmesi durumunda herhangi bir ilave faiz hesaplaması
yapılmayacak. Kart hamilinin taksitle ödemeyi tercih etmesi
durumunda 31 Mayıs 2009 tarihi itibariyle ödemeye esas borç tutarı
6 aylık vade için 1,04, 12 aylık vade için 1,08, 24 aylık vade için
1,18, 36 aylık vade için 1,26 katsayısıyla çarpılarak, geri
ödenecek toplam borç hesaplanacak ve ay sayısına bölünerek aylık
taksitler belirlenecek.
Bu çerçevede, 6 ay da dahil olmak üzere ödemeler 1 yıllık sürede
sadece 1 kez en fazla 15 gün geciktirilebilecek. Örneğin borcunu 3
yılda ödeyecek bir vatandaş için 3 kez geciktirme hakkı olacak.
Borçlunun taksitlerini ödememesi ya da geciktirmeyi sürdürmesi
halinde düzenlemede tanınan haklar geri alınacak.
Düzenlemeye göre, 3 bin 500 liraya kadar kullanım limitli kredi
kartları için 35 liraya kadar kredi kartı kullanım bedeli
ödenmesine ilişkin bir soru üzerine ekonomi yetkilileri, kredi
kartı mekanizmasının çok maliyetli, operasyonel yükünün çok fazla
olduğunu, bu nedenle böyle bir aidat ödendiğini kaydettiler.
Yetkililer, ''Siz az aidat ödemek,limitlerinizi iyi kontrol etmek
istiyorsanız, limitinizi ona göre hazırlayın. Niye harcama
yapmayacağınız kadar limit tutuyorsunuz?'' şeklinde konuştular.
AYRINTILAR HABERİN
DEVAMINDA
TAKİPTE OLAN KART SAYISI
Yetkililer, 29 Mayıs 2009 tarihi itibariyle sistemde, 34 milyar
lirası kredi kartı olmak üzere 118,7 milyar lira bireysel kredi
bulunduğunu belirterek, takipteki bireysel kredilerin toplamının
ise 3,3 milyar lirası kredi kartı olmak üzere 6,2 milyar lira
düzeyinde olduğunu kaydettiler. Yetkililer, ''Yani kredi kartının
takibe dönüş oranı yüzde 9.04. Takipteki kart sayısı 1 milyon 914
bin. Bu da insanların birkaç kartının takibe düştüğü anlamına
geliyor'' dediler.
Yetkililerin verdiği bilgiye göre, 2008'in Eylül ayında, yani
krizin başladığı dönemde takibe dönüşüm oranı, kredi kartlarında
yüzde 5,94, Aralık'ta yüzde 6,52, Ocak 2009'da yüzde 7,18, Şubat'ta
7,85, Mart'ta 8,47, Nisan'da 8,95 ve 29 Mayıs tarihi itibariyle de
yüzde 9,04 oldu.
KREDİ KARTLARINDA ASGARİ ÖDEME
Önceki dönemde asgari ödeme tutarının, dönem borcunun asgari yüzde
20'si olduğunu anımsatan yetkililer, şunları kaydettiler:
''Yeni düzenlemeyle BDDK, asgari ödeme tutarını yüzde 30'a kadar
artırmaya ve yüzde 10'a kadar azaltmaya yetkili olacak. Buna göre,
belirtilen sınırlar dahilinde asgari ödeme oranı kart hamili
gruplar itibariyle farklılaştırılabilecek. Yani istenirse bir
müşteri kitlesi tanımlanarak ve bu doğrultuda bankalar arası kart
merkeziyle çalışılarak bir gruplama yapılabilecek.''
Kredi kartlarına af getirilmesinin söz konusu olmadığını vurgulayan
yetkililer, bu düzenlemeyi hazırlarken, bankacılık sistemi ile
tüketiciler arasında sözleşme ilişkisine müdahale etme yetkisi gibi
bir yaklaşım içinde olmadıklarını ifade ettiler. Yetkililer,
''Burada yıllarca gelmiş, birikmiş ve belli bir noktaya ulaşmış,
artık bir anlamda ödemesi olağanüstü zorlaşmış bir grup, blok var.
Bu gruba biz özellikle, 'geleceğe yönelik olarak makul bir faiz ve
uzun vadede bir ödeme imkanı nasıl sunabiliriz?' çıkış noktamızdı''
diye konuştular.
AYRINTILAR HABERİN
DEVAMINDA
VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİ
Uygulamanın, bankalara ve varlık yönetim şirketlerine olan, ödeme
güçlüğü içine düşmüş kredi kartı borçlarını da kapsadığını
anımsatan yetkililer, şu bilgileri verdiler:
''Kanun kapsamında, varlık yönetim şirketleri de var. Geçtiğimiz
dönemlerde bazı bankaların çok kemikleşmiş bazı alacakları ve
bunların içinde kredi kartı alacakları da bulunuyor. Bunları, çok
uğraşmamak için varlık yönetim şirketlerine sattılar. Bizim taslağa
onları da koyduk. Dedik ki, ilgililer varlık yönetim şirketlerine
başvurarak, aynı şartlarda bu imkanlardan yararlanabilirler.
Bizdeki rakamlara göre, varlık yönetim şirketlerine bu anlamda
satılan kredi kartı müşteri sayısı 313 bin adet, kredi kartı alacak
tutarı olarak da faizli bakiyede 720 milyon lira civarında. Bunun
da bu kapsamda olması bizce çok önemli.''
Yeniden yapılandırmaya ilişkin bir soru üzerine, 1 Mayıs 2006
tarihli kanunda da yeniden yapılandırma olduğunu anımsatan
yetkililer, bu kapsamda borçlu adedinin yüzde 25'inin ve borç
tutarının da yüzde 40'ının yeniden yapılandırıldığına dikkati
çektiler. Yetkililer, söz konusu düzenlemeyle çok daha iyi sonuçlar
almayı temenni ettiklerini söylediler.
Düzenlemenin asıl fonksiyonlarından birinin, ''bir müşterinin
birkaç bankada borcu varsa hepsini aynı hizaya getirmek'' olduğunu
belirten yetkililer, önemli olanın tahsilatın devamlılığı olduğuna
işaret ettiler.
DÖVİZ CİNSİ KREDİ KULLANIMI
Döviz cinsi ve dövize endeksli kredi kullanımına ilişkin
düzenlemelere göre de, döviz geliri olan firmalar, yurt içinden
döviz cinsi ve dövize endeksli kredi kullanmaya devam edecek.
Daha önce yurt içinden döviz cinsi kredi kullanamayan, döviz geliri
olmayan firmalar ise yeni düzenleme ile ortalama vadesi 1 yıldan
uzun olmak üzere 5 milyon dolar ve üzerinde yurt içi döviz kredisi
kullanabilecek. Bu firmalar, Türkiye'deki bankalarda bulundurulacak
döviz veya belirli niteliklere haiz yabancı para menkul kıymetleri
teminat göstermek suretiyle teminat tutarı kadar vade sınırı
olmadan ticaret ve mesleki amaçlı yurt içinden döviz kredisi
kullanabilecek.
Bugüne kadar yurt içinden ve yurt dışından döviz cinsi kredi
kullanamayan tüketiciler yeni düzenlemeyle dövize endeksli kredi de
kullanamayacak.
Bu düzenlemenin riski artırıp, artırmayacağına ilişkin bir soru
üzerine de, söz konusu uygulamayla mevcut riskin genişletilmediğini
ifade eden yetkililer, yurt dışındaki bankalardan kullanılmış olan
kredilerin yurt içine gelmesinin sağlanacağını bildirdiler.
Yetkililer, ''Yani kur riskini daha yakın izlenilir, daha iyi
yönetilebilir hale getiriyoruz'' dediler.
OFF-SHORE ŞİRKETLERDEN KREDİ KULLANANLAR
2009 yılı Mart ayı itibariyle reel sektörün, Türk bankalarının yurt
dışı şube ve iştiraklerinden kullandığı döviz cinsinden kredi
tutarının 35 milyar dolar olduğuna dikkati çeken yetkililer,
amaçlarının, bunun bir bölümünü Türkiye'ye getirmek olduğunu
söylediler.
Yurt dışı off-shore şirketlerden kredi kullanımının 3 bin 697 adet
olduğuna da işaret eden yetkililer, ''5 yıldan uzun vadede kredi
kullanan şirketlerin oranı yüzde 53, 50 milyon liradan yukarı kredi
kullanan firmaların oranı da yüzde 61. Yani yüksek meblağ, uzun
vade tercih ediliyor. 5 milyon liradan yukarı kullananların oranı
yüzde 92'ler düzeyinde'' diye konuştular.