Krallıktan idam sehpasına
Abone olBir dönem Araplar'ın kahramanıydı. Otoriter kişiliği ve kanlı savaşlara imza atan Saddam'ın sonu kötü oldu.
Pan-Arabizm (Arap birliğinin) kahramanıyken, ülkesi ABD
tarafından işgal edilen ve iktidardan indirilerek adeta ''parya''
durumuna sokulan Saddam Hüseyin'in iktidarı, Irak tarihinin
kilometre taşlarından biri oldu.
Çevresinde yaratılan, ''Selahattin Eyyübi ve Babil Kralı
Nabukadnezar'ı kendi kimliğinde harmanlamış Büyük Adam'' inancı,
Saddam'ın 2003 yılı aralık ayında ABD askerlerince bir ''fare
deliğinde'' ele geçirildiğinde büyük darbe yemişti. İdam, bu kültü
yerle bir etti. Saddam, kendi halkına karşı işlediği suçlardan
yargılanan ilk Arap lideri oldu.
ABD'lilerin Bağdat'ta kurdurduğu özel mahkemede yargılanan Saddam,
1980'lerde Duceyl köyünde 148 Şii'nin öldürülmesinden sorumlu
bulunarak 5 Kasım'da idam cezasına mahkum edildi. Saddam, Enfal
davasında da, yine 1980'li yıllarda Kürtler'e karşı soykırım suçu
işlemekten yargılanıyordu.
KİMDİ?
Saddam Hüseyin, Bağdat'ın kuzeyindeki Tikrit'e 13 kilometre
uzaklıktaki El Avca kasabasında yoksul bir ailenin çocuğu olarak 28
Nisan 1937'de doğdu. Annesi, bebeğine Arapça'da ''karşı koyan''
anlamına gelen ''Saddam'' ismini verdi.
Saddam, 13 yaşındaki ağabeyinin kanserden ölümü üzerine annesi ağır
depresyona girince dayısı Hayrullah Telfah'ın yanına gönderildi ve
burada 3 yaşına dek kaldı. Saddam, babasını tanımadan büyüdü.
Annesinin yeniden evlenmesiyle 3 üvey erkek kardeşe sahip olan
Saddam'a üvey babası İbrahim el-Hasan kötü muamelede bulunuyordu.
10 yaşlarında evden kaçan Saddam, Bağdat'ta yaşamak için yeniden
dayısına gitti. Dindar bir milliyetçi olan dayısından çok şey
öğrendiğini belirten Saddam Hüseyin, siyasal yaşamına 20 yaşında
Baas (Doğuş) partisine katılarak başladı.
BAAS MACERASI
1958 yılında Irak lideri Abdülkerim Kasım'a karşı düzenlenen
suikast girişimi yüzünden yurtdışına kaçtı, Suriye ve Mısır'daki
sürgün yıllarını hukuk eğitimi alarak geçirdi. Baas partisinin 1968
yılında kansız darbeyle iktidarı ele geçirmesine yardımcı olan ve
iç güvenlikten sorumlu bir göreve getirilen Saddam, kısa süre
içinde Baas partili olmayanların hükümetten uzaklaştırılmasını
sağladı. Saddam Hüseyin, yeni yönetim içinde gerek hitabet
ustalığı, gerekse atılgan ve yenilikçi düşünceleriyle
yükseliyordu.
İKTİDARA GELİŞ
General Ahmet Hasan El Bekir'i 1979 yılında devirerek iktidara tek
başına oturan Saddam, ilk olarak, kendisine muhalefet etme
olasılığı bulunan yüzlerce Baas üyesini ya idama ya da sürgüne
yolladı. Saddam Hüseyin'in yönetimi sırasında değer verdiği ilk ve
en önemli unsur, Irak ordusu oldu. Cumhuriyet muhafızlarını,
kendisinin ve rejimin koruyucusu olarak eğiten Saddam, Irak'tan
Ürdün'e göç eden muhalif profesör Nazım Obeh'in deyişiyle, ''birçok
suikast ve darbe girişiminden kurtulmasını, Irak halkından çok,
kendisini korumayı sağlayacak bir aygıta dönüştürülen orduya
borçluydu.''
İRAN SAVAŞI
1980 ile 1988 yılları arasında İran ile amansız bir savaşa giren
Saddam Hüseyin, 1991'de Kuveyt'i işgal edince patlak veren Körfez
savaşında hezimete uğradı. Saddam Hüseyin, 22 Eylül 1980'den 20
Ağustos 1988'e dek süren 8 yıllık Irak-İran savaşını, sınır
tartışmalarını gerekçe göstererek başlattı. Geride 1 milyon ölü ve
yaralı bırakan bu korkunç savaş, BM Güvenlik Konseyi'nin çıkarttığı
Ağustos 1988'deki kararla son buldu. Saddam Hüseyin, ''ABD'den
alındığı ileri sürülen tuzak yeşil ışıkla'', 2 Ağustos 1990 günü,
18. vilayeti olarak ilan ettiği güney komşusu Kuveyt'i tamamıyla
işgal etti.
Hüseyin, 1 gün önce, 1 Ağustos 1990 çarşamba günü güneyde sınırında
80 bin mevcutlu istihkam birliklerini işgal için hazır etmişti.
ABD, BM Güvenlik Konseyi'nin diğer 4 daimi üyesi (Rusya, İngiltere,
Fransa ve Çin) ile birlikte Irak'a karşı ambargo başlattı. ABD, 16
Ocak-28 Şubat 1991 arası giriştiği savaşla Irak'ı Kuveyt'ten
çıkardı. Ve ABD, Irak'ı işgal ettiği 20 Mart 2003'e dek BM
ambargosunu aralıksız sürdürdü.
''AYAKTA KALMA SANATI''
1990'lı yıllarda ABD füzeleri Irak topraklarını döverken ve
uluslararası yaptırımlar Irak halkını inim inim inletirken Saddam
''ayakta kalma sanatını'' icra etmeyi başararak azim ve kararını
dünyaya gösterdi. Şaşaalı saraylarına çekilen Saddam, ABD
birlikleri ''kitle imha silahları var'' diyerek 2003 yılının mart
ayında Irak'ı işgal edene dek ABD'ye meydan okumayı sürdürdü. Ancak
bu meydan okuma fazla uzun sürmedi. ABD askeri, 9 Nisan 2003'te
Bağdat'a girip Saddam'ın heykelini devirince, Irak lideri ortadan
kayboldu. Taa ki, 13 Aralık'a dek. Bir çiftlik avlusunda özel
olarak kazılmış derin bir çukurda yakalanması, Saddam için sonun
başlangıcı oldu. Arap milliyetçiliğinin bu ''karizmatik''
kişiliğinin saçı sakalı birbirine karışmış, perişan ve pejmurde
görüntüsü, tüm dünyada TV ekranlarında dolaştı. Özel mahkemede
yargılanan Saddam görüntüleri ve sonunda idam cezası, devrik lideri
tarihin karanlık sayfalarına gömdü.