20 yıl önce hayatını kaybeden Prenses Diana ardında hüzünlü bir halk bıraktı. Oğulları William ve Harry, annelerinin anısını yaşatabilmek için var güçleriyle uğraştılar. Bu yazın başında medyaya yansıyan bir fotoğraf, oğullarının annelerine ne kadar çok benzediklerini bir kez daha gözler önüne serdi. Fotoğraf, geçtiğimiz haziran ayında Londra’da meydana gelen Grenfell Tower yangınından hemen sonra hızla yayıldı. Facia sonrası 81 kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi evsiz kaldı. Trajediden hemen sonra Prens William, yangında hayatını kaybeden kişilerin yakınlarını ziyaret etti. Herhalde Diana yaşasa oğullarıyla gurur duyardı. Prens William’ın annesi olan Galler Prensesi Diana Spencer (Frances), kraliyet ailesinde başkaldırıcı bir kişi olarak betimlenirdi. İnsanların kendisi ve düşünceleri hakkında ne düşündüğünü önemsemeksizin her daim inandığı doğruları açıkça dile getirirdi. Diana daha önce birçok kez kraliyet ailesinin protokollerinden biri olan el sıkışma esnasında eldiven giyme kuralını ihlal etmişti. Prens William da birçok açıdan annesine benziyor. Mütevazi kişiliğiyle yeri gelince kraliyet ailesi protokollerini çiğnemekten çekinmiyor. Haziran ayında Prens William ve babaannesi II. Elizabeth, Grenfell Tower’da çıkan yangında hayatını kaybeden kişilerin yakınlarını ziyarete gittiler. Kraliçe ve prens, acılı ailelerle sohbet ettiler. Hayatını kaybeden kişilerin yakınlarına destek verdiler. O esnada Prens William yangında eşini kaybeden bir kadına büyük bir içtenlikle sarıldı. Prensin sarıldığı Fatima Jafari yangın esnasında asansörde bulunan eşi Ali Yawar Jafari’nin vefatını gözyaşları içinde anlattı. Dul kalan kadın, prensi o kadar etkiledi ki prens protokol kurallarını hiçe sayarak kadına büyük bir içtenlikle sarıldı. Kraliyet ailesi protokollerine göre kraliyet ailesi bireyleri, halktan kimseyle fiziksel temasta bulunamıyor. Geleceğin en büyük kral adayı olan prens muhtemelen annesini kaybetmiş olmanın hüznüyle, gözü yaşlı kadına sıkıca sarıldı. Prens William protokolleri hiçe saysa da halk tarafından Büyük Britanya’nın parlak geleceğinin mimarı olarak görülüyor. Diana’nın yaptıkları insanlara hoşgörülü ve mütevazi yaklaşmanın ne kadar önemli olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Şimdiyse oğlu, annesinin izinden emin adımlarla ilerliyor.