Kozmik sırrı ifşa ediyorum
Abone olEsrarengiz bilgiler müthiş devlet sırları ve daha neler neler. O gizemli odada neler olduğuna dair ilginç bir tahmin var.
4 gündür kozmik oda ile yatıp kozmik oda ile kalkıyoruz.
Efsaneye dönüşen oda hakkında belki de en gerçekçi yazıyı Zaman
yazarı Ahmet Turan Alkan yazdı.
Yazar tahminini bazı bilgi kırıntılarına dayandırıyor. Kozmik sırrı
ifşa ediyorum! diyen yazar kendi bakış açısını bugünkü köşesinde
yazdı.
(...)Benim nâçiz kanaatime göre kozmik odada saklanan mâlumat,
neticede "Sancak sağ, iskele sol" kabilinden "A, bu muymuş"
dedirtecek cinsten mâlum-ı ilân bilgileridir.
Fazlaca ümitlenmeyiniz ama, benimki sadece tahmin ve bu tahmini
destekleyen birkaç bilgi kırıntısından ibaret. "Nedir bu bilgi
kırıntısı?" diye merak ederseniz söyleyim:
(http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/20022.html) adresine girince
Memleket İçi Düşmana Karşı Silahlı Savunma Ödevi Yönetmeliği'nin
tam metnini görüyorsunuz. Yönetmelik 3 Ekim 1945 tarihinde dönemin
Bakanlar Kurulu tarafından 1944 tarih ve 4654 sayılı kanuna göre
çıkarılmış. Tarihine bakarak, "Çoktan miadını doldurup kadük hale
gelmiştir" diye düşünmemelisiniz, yönetmelik 1991 yılında kısmen
restore edilmiş, yani hâlen yürürlükte. Yerim dar olduğu için
özetleyim; memleket düşman işgaline uğrarsa sivil ahalinin, asker
kişiler yönetimde yedek bir ordu gibi organize edilmesini
düzenliyor. Yönetmelik, icabında "Avcı Birlikleri" kurulmasını da
öngörüyor.
Bu ayrıntılı yönetmeliği okuyanlar, Kozmik odada ve gizli arşivde
ne tür belgelerin saklanmış olabileceğini kolayca tahmin
edeceklerdir: Mükellef durumundaki kişilerin isimleri, adresleri,
nitelikleri, hangi noktarda silah ve mühimmat yığınağı yapıldığı,
hangi durumda hangi askerî birimlerin örgütleme işinde inisiyatif
üstleneceği vesaire... Kısaca orada saklanan evrakın büyük kısmı
Seferberlik hazırlıkları diyebilirsiniz. Geriye kalan "küçük
kısmı"nı ise nasipse görüp aydınlanacağız...
Sır mıdır; sırdır; daha doğrusu soğuk savaş ikliminde büyük
sırdı.
Seferde iken rahmetli olan tecrübeli kaptanın kilitli kasadaki
gizli sandıkta sakladığı kâğıtta yazılı olanlar da kendine göre
sırdı elbette.
Bu sırrı tekrarlarsam kanunlar hilâfına devlet sırrını fâş etmiş
olur muyum bilmem ama tekrarlıyorum işte:
"Sancak sağ, iskele sol; sancak sağ, iskele sol!"