Koyun kesilir gibi hırıltı sesi duyuldu
Abone olİş adamlarını gözü önünde cinayet işlemişlerdi. Müdahil iş adamları duruşmada cinayetleri anlattı.
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde bazı iş adamlarının gözü önünde
cinayet işleyip tehditle para aldığı ve mallarına el koyduğu öne
sürülen eski uçak korsanının liderliğindeki grubun yargılandığı
davada, müdahil iş adamları dinlendi.
İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu yargılanan
Nusret Akmercan, Seyfi Yılmaz, Mustafa Kazım Kalyoncuoğlu, Salih
Sayhan, Mehmet Aktaş, Hüdaverdi Kızılkaya, Kaan Kurttekin, Aytekin
Aksu, Murat Demirkıyık, Güven Öz, avukatlar ve müdahil iş adamları
katıldı.
Davanın müdahillerinden Ş.Y, Kuşadası'nda iş adamı olduğunu,
telefonla kimliği belirsiz kişilerce tehdit edildiği yönündeki
beyanlarını tekrarladı. Yanında çalışan Güven Öz tarafından çete
üyeleriyle tanıştığını anlatan Ş.Y, ''Seni koruyalım'' diyen
kişilerce bir eve davet edildiğini kaydetti.
Ş.Y, davet edildiği evin üst katındaki banyoda gördüğü Gürkan
Yılmaz'ın gözleri önünde öldürüldüğünü ifade ederek,
''Gürkan Yılmaz'ın öldürülmesi talimatını Nusret Akmercan
verdi. Mehmet Aktaş maktulü tuttu, Salih Sayhan da
bıçakladı'' dedi.
Ş.Y. bu olaydan sonra çete üyelerinin kendisinden tehditle para
aldıklarını söyledi.
Kuşadası'nda bar işleten müdahil Ö.K. ise bir gün davet edildiği
otelin hamamında sanık Nusret Akmercan'ın, elleri ve ayakları bağlı
göbek taşında yatmış vaziyette bulunan adının Husreddin Özçelik
olduğunu sandığı kişiyi bıçaklayarak öldürdüğünü, firari
sanık Orhan Akaroğlu'nun ise cinayeti cep telefonuyla
görüntülediğini iddia etti.
Ö.K, ''Yalnızca ilk hamleyi gördüm. Sonra bakamadım. Koyun
kesilir gibi hırıltı sesi duyuldu'' dedi.
Diğer sanıkların da göbek taşının etrafında bulunduğunu ve maktulün
ellerini ayaklarını tuttuklarını anlatan Ö.K, kendisinden ''Sen
PKK'nın listesindesin. Seni koruyalım'' diyerek
yaklaşık 40 bin TL alındığını kaydetti.
Sanıklardan Seyfi Yılmaz söz alarak, Ö.K'nin işlettiği barda
uyuşturucu satıldığını, bu nedenle emniyetin baskısı altında ifade
verdiğini iddia etti.
SANIK SALİH SAYHAN'IN İFADESİ
Daha önce ''Başka bir cezaevine nakledilmem ve güvenliğimin
sağlanması halinde ifade vereceğim'' diyen sanık Salih Sayhan, bu
isteğinin yerine getirildiğini belirterek, mahkeme heyetine
teşekkür etti ve duruşmada ifade verdi.
Emniyette kendisine ''öğretildiği şekilde'' ifade verdiğini öne
süren Sayhan, Kuşadası'nda Nusret Akmercan tarafından işletilen
otelde çalışmaya başladığını ve burada diğer sanıklarla tanıştığını
anlattı.
Güven Öz'ün bir gün kendilerine gelerek ''Birisi gelecek, bu kişi
Mustafa Kazım Kalyoncu'nun bir akrabası olan kıza eroin vermiş ve
ona kötülük yapmışlar. Biz bunu düşüreceğiz'' dediğini, daha sonra
da motosikletiyle Husreddin Özçelik'in geldiğini ileri süren
Sayhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dino lakaplı Husreddin Özçelik, arabaya bindi. Mustafa Kazım
Kalyoncuoğlu ona 'uyuşturucu işi yapan Sado nerede? Geçen gün o
kıza ne yaptınız?' diye sordu. Önce Sado'nun nerede olduğunu
bilmediğini söyleyen Husreddin Özçelik daha sonra yerini
göstereceğini söyledi. Husreddin Özçelik'in gösterdiği yerde bir
süre bekledik, ama Sado gelmedi. Sado'nun gelmemesi üzerine
Husreddin Özçelik'i dövdüler ve daha sonra Husreddin'in elini
ayağını bağlayıp bir eve bıraktılar. Husreddin'i böyle 7 gün kadar
tutmuşlar.''
''HUSREDDİN ÖZÇELİK'' CİNAYETİ
Firari sanık Orhan Akaroğlu'nun kaldıkları eve gelerek kendilerine
kazma kürek bulup bulamayacağını sorduğunu, kendisinin de bölgedeki
mermer atölyesinden bulabileceklerini söylediğini kaydeden Saylan,
Husreddin Özçelik'in öldürülüşünü şu ifadelerle anlattı:
''Daha sonra birlikte mermer atölyesine 2 araçla gittik. Bindiğim
otomobilin bagajından sesler geliyordu. Mermer atölyesine gelip
bagajı açınca Husreddin'i gördüm. Mustafa Kazım Kalyoncuoğlu, Orhan
Akaroğlu, Aytekin Aksu ve Güven öz üzerine çullandılar. Bu arada
Mehmet Aktaş ve diğer maktul Gürkan Yılmaz da mezar kazıyordu.
Mustafa Kazım Kalyoncuoğlu, 'Son şansın Sado'nun yerini söyle' diye
bağırıyordu. Mustafa Kazım daha sonra bana bıçağı verdi. Benim de
vurmamı söyledi. Şoka girdim. Bıçağı attım. Daha sonra kendisi
bıçakla Husreddin'in boğazını kesti. O şekilde yere bıraktı.
Husreddin boğazı kesik halde yerden kalkar gibi olunca Orhan elime
sustalı bıçağı verdi 'Sen de vur yoksa seni de öldürüm' dedi. Ben
de maktulün kalbine bıçağı sapladım. Kaç kez sapladığımı
bilmiyorum. Daha sonra kazılan mezarın içine Husreddin Özçelik'i ve
bagajdaki malzemeleri attık. Ramazan ayıydı oruçluydum. Eve gittim
yemek yiyemedim.''
Gürkan Yılmaz'ın da Husreddin Özçelik cinayetinde kendileriyle
birlikte hareket ettiğini daha sonra ise aralarında Yılmaz'ın diğer
çete üyeleriyle anlaşmazlık çıktığını, tartışma sonucunda Mustafa
Kazım Kalyoncuoğlu'nun Yılmaz'ı bıçakladığını öne süren Salih
Sayhan, ''Orhan Akaroğlu da, 'Bize yanlış yapanı böyle yaparım'
diyerek Gürkan Yılmaz'ın boğazını kesti. Evde, davada müşteki
konumunda bulunan Ş.Y. de vardı'' dedi. Duruşma eksiklerin
tamamlanması için ertelendi.
OLAY
Kuşadası'nda polis ekipleri, geçen yıl Ekim ayında, Husreddin
Özçelik (26) ve Gürkan Yılmaz'ın (28) ailelerinin ''Çocuklarımız
kayboldu'' diyerek savcılığa yaptığı başvuru üzerine harekete
geçmişti. Yılmaz ve Özçelik'in iş adamlarına korku salmak ve tehdit
etmek isteyen Nusret Akmercan liderliğindeki çete üyeleri
tarafından, iş adamlarının gözleri önünde öldürüldüğü ileri
sürülmüştü.
Nusret Akmercan'ın, 1997 yılında Malta Havayolları'na ait bir yolcu
uçağını, Malta-İstanbul seferini yaparken 74 yolcu ve 6
mürettebatla Almanya'ya kaçıran ve hemşehrisi olan Mehmet Ali
Ağca'nın durumunun düzelmesi için dünya kamuoyunun ilgisini çekmek
amacıyla eylemi gerçekleştirdiğini söyleyen kişi olduğu da
belirlenmişti.