Köylülere 'yayla tecavüzcüsü' şoku!

Çamlıhemşin Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Metin Gültan, ''birkaç köyün ortak kullanımına ayrılmış olan kamu malına tecavüz'' suçundan yargılandıkları mahkemece hapis cezası alan ve bu cezaları ertelenen yaylacıların, tedirgin de olsalar yaylaya çıkmaya başladıklarını söyledi.

Gültan, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesindeki birinci derece doğal sit alanı olan Sal ve Pokut yaylalarındaki 138 yaylacıya, çoğu dedelerinden kalma yayla evleri için ''birkaç köyün ortak kullanımına ayrılmış olan kamu malına tecavüz'' iddiasıyla açılan dava sonucunda, 4 ile 6 ay arası hapis ve 80'er lira para cezası verildiğini, hapis cezasının da 5 yıl ertelendiğini anımsattı.

Yaylalara göçün başladığını ifade eden Gültan, ''Ancak birçok yaylacı çekinerek yayla yoluna çıkıyor. Ceza alan yaylacılar, mağdurlar, kararın ardından tedirgin de olsalar yaylaya çıkmaya başladı. Onarılması gereken, çatısı akan evleri bulunan yaylacı, ne yapacağını kara kara düşünüyor. Eğer herhangi bir onarım yaparsa kendisini nasıl bir sonucun beklediğini kimse bilmiyor'' dedi.

138 YAYLACI KORKU DOLU

Bazı sorumsuz kişilerin yaylalarda oluşturdukları birkaç yeni yapının tüm yayla sakinlerini sorunlarla karşı karşıya bıraktığını savunan Gültan, şöyle devam etti:

''Yeni eski gözetilmeden, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasasına muhalefetten yaylacılara dava açılıyor. 138 olan bu sayı her geçen gün artıyor. Yaylacılar, ortak kullanıma ayrılan yaylalara tecavüz edildiği iddiasıyla, hapis cezası alıyor, cezalar 5 yıl erteleniyor. Bu cezalara muhatap olan kişiler, 5 yıl boyunca yaylacılık yaptıkları ve atalarından miras kalan bu yapılara giremeyecek veya hiçbir tadilat yapamayacak. Bu kararlarla yaylacılar yüz yıllardır yaşadıkları bu topraklarda yok sayılıyor. Yıllarca bu yaylaların koruyucuları olan kişiler işgalci konumuna düştü. Maalesef Karadeniz Bölgesi düşünülmeden hazırlanan Mera Kanunu ve son yapılan kadastro çalışmaları ile bütün Karadeniz aynı tehdidi yaşıyor. Kararlar bu şekilde devam ederse yaylacılık bitme noktasına gelecek. Hayvancılık Karadeniz'de yok olacak.''

Gültan, açılmamış davaların çokluğuna dikkati çekerek, sonuçların yaylacılar aleyhine çıkması halinde mağdurların, yüzlerce yıldır kullandıkları ve atalarından miras kalan yaylalardaki haklarını savunabilmek adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) müracaat edeceklerini belirtti.

''YAYLALARI YOK EDENLERLE
MÜCADELEYE HER ZAMAN HAZIRIZ''

Pokut Yaylası'nda dedelerinden ev kalan ve yaylacılık yapan Feridun Altaş ise önümüzdeki günlerde mahkemesinin olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Osmanlı döneminde atalarımızın teşvik edilerek yaptırdığı yayla evleri nedeniyle şimdi biz işgalci konumundayız. Bu evlerin yüzlerce varisi var. Şimdi bana dava açıldı. Yarın aynı yayla evindeki diğer varislere, binlerce kişiye dava açılacak. Bu şekilde sorun çözülemez. Bu yaylaların yıllarca koruyuculuğunu, bakımını biz yaptık. Şimdi ise korkarak yaylaya çıkıyoruz. Yeni yapılanmaya elbette bizler de karşıyız. Rant için yaylaları yok edenlerle mücadeleye her zaman hazırız. Ancak buralarda yaşayarak bölgeyi koruyan yaylacıların mağduriyetinin giderilmesi gerekiyor.''