Köylüler altın aranmasına karşılar

İzmir'in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi beldesinin üç köy muhtarı, bölgeye gelen bir takım insanların köylüye altın arama ile ilgili spekülasyonlar yaptıklarını belirterek, "Bölgede altın arama ile ilgili daha önce alınmış fakat 2009'un Ocak ayında süresi dolmuş bir izin belgesinin varlığından haberimiz var. Bölgede vahşi yöntemlerle yapılacak bir arama çalışmasına izin vermeyeceğiz" dediler.

Ödemiş'e bağlı Birgi beldesinin Kemer yaylasında Belçikalı bir firma tarafından altın madeni arandığı duyumları köylüleri kızdırdı. Bozdağ'ın eteklerinde altın arandığı söylentilerine tepki gösteren köylüler adına yapılan açıklamada, "Bizim asıl altınımız yetiştirdiğimiz ürünlerimizdir. Ürünlerimiz dünya çapında altın değerindedir. Altın arama deyince bizim aklımıza siyanür geliyor. Kemer yaylasına siyanürü sokmayacağız" denildi.

HER HAFTA YABANCI BİRİLERİ GELİP NUMUNE ALIYOR
Kemer köyü Muhtarı Ahmet Kaptan, Bozdağ'ın eteklerinde bulunan Kemer, Yılanlı ve Hacıhasan köylerinde altın madeni araması için çalışma başlatıldığını duyduklarını belirterek şunları söyledi: "Bazı kayalara işaret konuluyor. Bu durumdan köylüler olarak rahatsızız. Geçimlerini kiraz, kestane ve ceviz gibi ürünlerle sağlayan köylülerimiz, dünyanın en güzel su kaynaklarının da yer aldığı yaylalarımıza siyanürün bulaştırılmasını istemiyor. Belçikalı firma tarafından gönderilen kişiler her hafta gelerek
numuneler alıyor. Haftada bir kamyon taş numunelerini alıp götürüyorlar."

Köyün muhtar azası Mehmet Kaptan da altın gibi değerli dağlarda altın aranmasını istemediklerini söyledi. Bir kestane ağacının en az ortalama 4 çuval kestane vererek parayla biçilemeyeceğini anlatan Kaptan, şöyle konuştu: "Bize sürekli doğal ürünler vermekte. Biz doğal ürünlerin yetiştiği yaylamızı korumak adına koyun ve keçi yetiştirmekten vazgeçtik. Orman fidan dikilmesi için 700 dekar alanı tahsis ettik. Teraslama yapılarak 15-20 bin kestane fidanı dikildi. Geleceğin altın madeni işte bunlar. Yılda sadece 6-7 ton kestane ben alıyorum. Yeni fidanlar dikildi. Gelecekte buradan alınacak ürün altın bedelinin kat kat üstünde olacak."
Köylüyü etkilemek için bedava mazot dağıtıldığını anlatan Kaptan, sözlerine şöyle devam etti: "MTA'yı arıyoruz, bize de bilgi vermiyorlar diyorlar. İşi Ankara'da bitiriyorlar. Bölgemizde 10 bin ton kestane, 500 ton kiraz, 300 ton ceviz, 1500 ton elma, 100 ton vişne, 50 ton muşmula, 100 ton yeşil erik, 300 ton armut, antep fıstığı üretimi, süt sığırcılığı ile birlikte yıllık üretim kapasitemizi ortaya koyduğumuzda, en iyi altın madenlerinin bunlar olduğunu düşünüyoruz."

Hacıhasan köyü muhtarı Metin Uçar da, yaylaların dünya cenneti olduğunu belirterek "Köyümüzde 380 dekar alanda ağaçlandırma yaptık. Yaylalarımızda hemen temiz kaynak sularını içiyoruz, hem de sulama yapıyoruz. Su kaynaklarımız zehirlendikten sonra buradaki yaşam şartlarımız ortadan kalktıktan sonra buraların kim altın değerinde olduğunu söyleyebilir. Altın aranacak yerlerde hayvanlarımız yayılmakta, barbunya, fasulye, slajlık mısır yetişmekte" dedi.

Birgi Belediye Başkanı Cumhur Şener de konunun bir an önce açıklığa kavuşturulmasını istedi. Birgi'nin son yıllarda tarih, kültür ve doğa turizmi ile ön plana çıkmaya başladığını belirten Şener, bu çerçevedeki çalışmaların sekteye uğramasına kesinlikle izin vermeyeceklerini söyledi. Şener, İzmir Valiliği, Çevre ve Kültür Varlıklarını Koruma Vakfı (ÇEKÜL) ve belediye işbirliği ile yapılan çalışmaların önemli bir aşama kaydettiğini belirterek, şunları söyledi: "Son zamanlarda Birgi ve üç köyünün bulunduğu Bozdağ'ın eteklerinde altın arama çalışmaları ile ilgili bir takım çalışmaların yapıldığını duyuyoruz. Ruhsatlı olduğunu düşünüyoruz fakat belediye olarak bize bilgi verilmiyor. Çalışmalarla ilgili bazı yabancı kimselerin köylülere konuyla ilgili bir takım açıklamalar yaptıklarını da duyuyoruz. Bu konuda bize gelen resmi bir bilgi yok. Köylüler ve muhtarlarımızı resmi olarak bilgilendiremiyoruz."

Şener, Birgi'nin tarih ve kültür turizmi ile ön plana çıkmaya başladığını belirterek, Bozdağ'ın eteklerinde yapılacak altın arama faaliyetlerine duyarsız kalmayacaklarını söyledi.