Yılmaz Erdoğan, Özgü Namal ve İbrahim Çelikkol gibi ünlülerin ardından Burak Hakkı da doğayla baş başa olmayı tercih etti. Bir süredir hayatını Yunanistan'da sürdüren ve Komşu'da bir tiyatro oyununda oynayan yakışıklı oyuncu, hayalini kurduğu çiftliğe sonunda kavuştu. Hakkı, Çanakkale'nin Gelibolu ilçesindeki Güneyli Köyü'nde satın aldığı 35 bin metrekarelik arsaya çiftlik kurdu. Yaklaşık 300 bin dolarlık (1 milyon 100 bin lira) arsaya bir de villa inşa eden Hakkı, Saroz Körfezi'ndeki çiftliğinde sebze ve meyve üretimine de başladı. İşte doğa ile iç içe yaşamayı seçen diğer ünlü isimler... Geçmişte yatırım amacıyla İstanbul’un tarihi semtlerinde eski bina satın alıp yenileyen Kenan İmirzalıoğlu, artık toprağa yatırım yapıyor. HT Magazin'den Serkan Öztürk'ün haberine göre ünlü aktör son olarak Çerkezköy’de 10 dönüm tarla aldı ÇOCUKLUĞU KÖYDE GEÇTİ Çocukluğu ailesinin yaşadığı Ankara’daki köyde çiftçilikle geçen İmirzalıoğlu, topraktan kopamadı. Yakın zamana kadar amcasının oğluyla birlikte Cihangir ve Tarlabaşı semtlerinden eski binaları alıp yenileyerek satışa çıkaran veya kiralayan oyuncu Tekirdağ’ın İstanbul’a en yakın ilçelerinden Çerkezköy’de 10 dönüm tarla aldı. İlçe merkezine yakın konumdaki arsayı kendi üzerine kayıt ettiren oyuncunun burada çiftlik kurmak istediği konuşuluyor. Geçen ay Miami'de tatil yapan çiftin burada ev almayı düşündüğü iddia edilmişti... İmirzalıoğlu ve eşi Sinem Kobal, çalışmadıkları dönemleri İstanbul yerine Çerkezköy’de yaptıracakları çiftlikte geçirmeyi planlıyor. Hayko Cepkin, Kuşadası'na taşındı. Mütevazı yaşantısını Posta'da Işıl Cinmen'e anlattı. "Beşiktaş'ta trafikteydim. Motorla olmama rağmen ilerleyemiyorum. Kontağı kapattım. Motoru yolda bıraktım, gittim. Zamana yazık. Kendime 'hadi aslanım gidiyoruz' dedim. Kuşadası'na taşındım, özgürlüğümü ilan ettim" "Şimdi bahçem, toprağım var. 6 köpeğim, bir eşeğim, bir horozum, 30 tavuğum, onlarca kedim var. Her şeyden önemlisi sevdiğim şeylere ilgi gösterecek zamanım var. İstanbul'da yaralı bir köpek gördüğümde bezen istesem de onlara yardım edemiyordum. Şimdi barınak gibi bir yerim var. Hayvanların başı dertte olduğunda onlarla ilgilenebiliyorum. Ceviz ağacının ne zaman ilaçlanacağını, zeytin ağacının ne zaman nasıl zeytin vereceğini biliyorum" Tuba Ünsal ve Mirgün Cabas,güneye kaçış planı yapanlar arasına katıldı.Hayallerini süsleyen yer ise Kaş.Çiftin Bodrum ve Alaçatı’dan çok daha sakin olan Kaş’ta ev baktıkları, bu isteklerinden yakın çevrelerine de bahsettikleri öğrenildi. Tuba Ünsal ve Mirgün Cabas,güneye kaçış planı yapanlar arasına katıldı.Hayallerini süsleyen yer ise Kaş.Çiftin Bodrum ve Alaçatı’dan çok daha sakin olan Kaş’ta ev baktıkları, bu isteklerinden yakın çevrelerine de bahsettikleri öğrenildi. Kıraç, yakın dostları hariç hiç kimsenin bilmediği, Beykoz’a bağlı Ali Bahadır Köyü’ndeki çiftliğinin kapılarını ilk kez HT MAGAZİN’e açtı. 5 yıl önce eşi Ayşe Şule Bilgiç’le bankadan kredi çekerek bu çiftliği aldıklarını ve kredisini hâlâ ödediklerini belirten ünlü şarkıcı “13 dönümlük bu çiftlikte 17 inek, 16 tavuk, 8 ördek ve 5 hindi besliyorum” diyor. Çiftlik sit alanı olduğu için 5 yıldır karavanda yaşamaya mecbur bırakıldıklarından dert yanarak ilgili makamlara seslenen Kıraç, bütün ömrünü şehir hayatında geçirenlereyse “Topraktan geldik toprağa gideceğiz, kini ve nefreti arkamızda bırakalım” çağrısında bulunuyor... Şarkıcı Ceylan, Armağan Çağlayan'a vediği röportajda ilginç açıklamalar yaptı. Bugüne kadar 50-60 ev değiştirdim diyen Ceylan, İstanbul'dan gideceğini söyledi. "Artık Bodrum'a yerleşiyorum. Evim var. İşlerimi oradan yürütmek istiyorum. Bizim camiada sanatçı olarak yer almak çok zor. İnanılmaz oyunlar dönüyor. Herkes kendine isim takmış. Zeki Müren için 'Sanat Güneşi', Bülent Ersoy için 'Diva' diyorlar. Albümlerimde hiçbir zaman 'Küçük Ceylan' yazmadı. O ismi bana halk verdi. Şimdi herkes kendine unvan veriyor. Bırakın halk koysun..." Atilla Saral uzun süredir oturduğu İstanbul'daki lüks villasını ve cipini sattı. "Her şeye sıfırdan başlıyorum, şöhretli hayatı bırakıyorum" diyerek Kuzey Ege'ye yerleşti. Assos-Küçükkuyu yolu üzerinde arazi alan Atilla Saral artık burada yaşıyor. 15 metrekarelik konteyner ve 20 metrekarelik karavan onun yeni evi oldu. Sevgilisi İnci Türkay ise İstanbul'daki işlerinden vakit bulduğunda soluğu Atilla Saral'ın yanında alıyor. Hello-Decor'a konuşan Atilla Saral 'bir daha asla dönmem' diyor... DENİZDE DUŞ ALIYORUZ Atilla Saral'ın 7 yıllık sevgilisi İnci Türkay yeni hayatları ve ilişkisi için şunları söylemiş: " Onunla övünüyorum. 53 yaşında ve her şeye sıfırdan başladı. Atilla burada doğa ve hayvanlarla çok mutlu. Tavuklar, horozlar, bostanımız her şey harika. Suyumuz kuyudan geliyor, sıcak su bile yok. Denizde duş alıyoruz. Masalar, banklar, aydınlatmalar hepsi antika pazarından yada tersanelerde sökülen eski gemilerden. Aşk delilik hali ve biz birbirimize aşığız" İsviçre Alpleri’nden sonra dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip olduğu ifade edilen Kazdağları’nın eteklerindeki Bayramiç’e 37 kilometre uzaklıktaki 84 nüfuslu Toluklar Köyü, ünlü isimlerin gözdesi oldu. Dizi çekimlerinin ardından şehrin gürültüsü ve stresinden uzak kalıp dinlenmek ve doğayla başbaşa kalmak isteyen ünlüler kervanına son katılan isim dizi oyuncusu Eylül Su Sapan oldu. ’Pis Yedili’, ’Kanıt’, ’Beş Kardeş’ gibi diziler ve kısa film ’Ada’da rol alan 23 yaşındaki oyuncu Sapan, Toluklar Köyü’nde 2 odalı, yığma taş ev satın aldı. Genç oyuncunun aldığı evin fiyatı açıklanmadı. Yöredeki emlakçılar, başta İstanbul’dan olmak üzere birçok ünlü ismin kendilerine yörede ev ve arazi almak için başvurduğunu belirtip, artık bu taleplere yetişmekte zorlandıklarını söyledi. Geçen ekim ayında sinema ve dizi oyuncusu Müge Boz da aynı köyde ahşap bir ev satın almıştı. Bir diğer ünlü isim Galatasaraylı eski milli futbomlcu Cüneyt Tanman da 5 Aralık 2015 tarihinde Bayramiç’e 33 kilometre mesafedeki Çırpılar Köyü’nde, içine ev yapıp, ceviz dikip, tarımla uğraşmak için 25 dönüm arazi satın almıştı. Tiyatro oyuncusu Cezmi Baskın ile Galatasaraylı eski milli futbolcu Uğur Tütüneker de Kazdağları eteklerinde arazi alan diğer isimlerdendi. Oyuncu Müge Boz, Çanakkale’nin Bayramiç ilçesine bağlı Toluklar Köyü’nde ev satın aldı. Boz, kendisine ait ev yapımı çikolata markasının üretiminde kullanacağı ceviz ve bademleri de bu yöreden alacağını söyledi. Fatih DALDAL/ BAYRAMİÇ(Çanakkale), (DHA) İsviçre Alpleri’nden sonra dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip olduğu kabul edilen Kazdağları’nın eteklerindeki Bayramiç’e 37 kilometre uzaklıktaki 84 nüfuslu Toluklar Köyü’nden açıklamadığı fiyatla ev satın alan oyuncu Müge Boz, kendisini görüntüleyen DHA muhabirine, "Artık buralarda birlikte olacağız" dedi. Boz, İstanbul’a yakın olduğu için Toluklar Köyü’nde ev almayı tercih ettiğini söyledi. Kazdağları’nın bol oksijeni ve doğasıyla, Ege’nin, Akdeniz’in ve Marmara’nın iklimine sahip olması ve bazı arkadaşlarının da bu bölgede yaşıyor olmasının da bu tercihinde önemli rol oynadığını belirten Boz, satın aldığı evin fiyatını ise açıklamadı. Vejeteryan oyuncu Boz, 10 yıldır sağlıklı beslenme konusunda edindiği bilgi ve eğitimine dayanarak yarattığı ’Boz Ayı’ markası adı altında ürettiği ev yapımı çikolatalarda kullanacağı ceviz ve bademi de bu yöreden almayı planladığını da söyledi. EGE BODRUM'DA ORTAYA ÇIKTI 90'lı yılların popüler şarkıcısı Ege uzun zamandır ortalarda yoktu. Ege, Bodrum Güvercinlik'te kendisi için ağaçtan ev yaptırdı. Ege yeni yaşamıyla ilgili olarak "Şehir gürültüsünden uzak tek başıma ormanın içine yaşamayı seçtim. İnternetim yok, kargaşa yok, kavga yok. Bodrum'da haftanın 3 günü sahneye çıkıyorum. Market ihtiyacını görüp evime geliyorum. Doğa ile iç içe yaşamak bana huzur veriyor" dedi. (Posta) ALAÇATI'DAKİ EVİNİ SATIYOR ECE Erken, 3 yıldır yaz aylarını geçirdiği Çeşme-Alaçatı’daki evini satılığa çıkardı. Ünlü sunucu, oğlu Eymen doğduktan sonra kendisine küçük gelmeye başlayan ev için 2 milyon TL istiyor. Erken, evi sattıktan sonra yine Alaçatı’dan daha geniş bir ev alacak. Deniz BOY MUSTAFA ALABORA ŞİLE'Yİ SEÇTİ Mustafa Alabora, Şile’deki evinin kapılarını ELLE Decoration’a açmıştı. Şile’de, köy hayatının tam ortasında, doğanın sarıp sarmaladığı huzur dolu bir atmosferde konumlanan bu ev, Mustafa Alabora ve Banu Zeytinoğlu’nun, köpekleri, çiçekleri, ağaçları ve kahkahalarıyla zenginleşmiş mutlu yaşamlarına tanıklık ediyor Uçsuz bucaksız vadiye karşı Oyuncu Mustafa Alabora ve BKZ İletişim’in kurucusu Banu Zeytinoğlu’nun insan ilişkileri konusundaki sıcak tavrı, daha evlerine adımınızı atar atmaz kendini belli ediyor.Köy hayatının ortasına daldığınız bu ev, zamanı ve mekanı unutturan cinsten. Arka kısmındaki bahçeden içeri girip ön tarafa geçtiğinizde, kendinizi engin bir boşluğa teslim ediyorsunuz. Uçsuz bucaksız yemyeşil ağaçlarla dolu bir vadiye karşı konuşlanan yapıda mimar Serhat Başdoğan’ın da emeği var. Arsayı aldıktan sonra 360 ağaç diktik Alabora, arsayı 12 yıl önce aldığını, 10 yıl önce inşaata başlandığını ve 7 ayda evin tamamlandığını söylüyor. Beton yapıya yerleştirilen geniş pencereler, farklı cephelerinden açılan girişler, yüksek tavan, aydınlık ve özgür bir mekan yaratıyor. Ahşap zeminler, kirişler ve bölgesel taş duvarlar da doğallığın altını çiziyor Buraya ilk geldiklerinde tek bir ağacın bile olmadığını belirten Alabora, leylandi, zakkum, manolya, mavi ladin, hatmi, zeytin, pavlonya, defne, incir, kiraz, dut, erik, vişne, nar, armut, elmadan oluşan tam 360 ağaç diktiklerini söylüyor.Sadece evlerinin bahçesine değil, belediyenin bahçesi de dahil olmak üzere, evlerinin etrafını da ağaçlandırmışlar. Zaten yaşam biçimlerinden ve hayata bakış açılarından dolayı buna şaşırmak pek mümkün değil. Hafta sonu davetlerinde yemekler Alabora'dan Beton strüktürüyle modern çağrışımlar yaratan yapı, ahşabın egemenliği, çevresini saran ağaçlar ve çiçekler sayesinde sıcacık hisler veriyor. Sonsuzluk havuzuyla birleşen doğa manzarası, şehir hayatından izole edilmiş bir huzur yayıyor.Dinginliği çağrıştırsa da, bu ev sadece sessizlik içinde oturdukları bir yer değil. Her hafta sonu geleneksel olarak yapılan yemek davetleriyle burada 10-20 kişi ağırlıyorlarmış. Yemeklerin hepsi Mustafa Alabora’dan. Yemek yapmayı çok seven Alabora, lokal pazardan aldığı malzemelerden hazırladığı, bazen de icat ettiği yemekleri misafirlerine sunmaya bayılıyor. Her ikisi de bundan çok keyif aldıklarını, paylaşmanın ve keyif yapmanın önemini vurguluyorlar. YILMAZ ERDOĞAN KÖYCEĞİZ'DE Yılmaz Erdoğan’ın iki yıl önce satın alıp yerleştiği Köyceğiz’deki çiftliği tam randıman çalışmaya başladı. Yaşamını tamamen organik beslenerek sürdüren, ekmeğini bile kendisi yapan ünlü yönetmen market alışverişine son verdi. üzde 100 doğal besleniyor Yılmaz Erdoğan birçok kişinin hayali olan organik yaşamı gerçeğe dönüştürdü. HT Magazin'den Mehmet Çalışkan'ın haberine göre; Vejetaryenlikten veganlığa geçiş yapan sanatçı, artık çiftliğinde bizzat yetiştirdiği doğal ürünlerle besleniyor. Ünlü yönetmenin Köyceğiz’deki çiftliği satın almasının temel nedeninin de bu beslenme hassasiyeti olduğu öğrenildi. Ekmeğini de kendisi yapıyor Çiftliğin tam randıman ürün vermesiyle market alışverişine son veren Yılmaz Erdoğan, domatesten buğdaya, elmadan kabağa kadar birçok ürün yetiştiriyor. Ekmeğini bile kendi yapan ünlü yönetmen, Köyceğiz’den İstanbul’a geldiğinde de çiftliğinde yetiştirdiği ürünleri tüketiyor. Tamamen organik şekilde beslenen Yılmaz Erdoğan, sık sık doğa yürüyüşleri yapıp ilçe halkıyla sohbet ediyor. Yılmaz Erdoğan'ın oğlu Rodin de sık sık çiftliğe gelerek, orada vakit geçiriyor. 2014 yılında aşk yaşamaya başladığı reklamcı Ahmet Serdar Oral'dan hamile kalan oyuncu Özgü Namal oğlu Nefes'i dünyaya getirdikten sonra gözlerden uzak yaşamaya başlamıştı. Sevgilisinden ikinci kez hamile kalan Namal, bir yıldır Köyceğiz'de yaptırdığı çiftlik evinde doğum için gün sayıyor. 1 yıl önce 400 bin TL'ye 10 dönüm arazi satın alan ve çiftlik evi yaptıran Namal, 1.5 yaşındaki Nefes'i köy ortamında doğal yiyeceklerle besliyor.