Kovulan hoca Cavcav’a cevap verdi
Abone olGençlerbirliği Teknik Direktörü Mustafa Kaplan, Başkan İlhan Cavcav tarafından görevden alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada, "İlhan Cavca...
Gençlerbirliği Teknik Direktörü Mustafa Kaplan, Başkan İlhan
Cavcav tarafından görevden alınmasına ilişkin yaptığı açıklamada,
"İlhan Cavcav sonuçta bizim başkanımız, büyüğümüz, eğer başkanımız
böyle bir şey söylemişse biz kendisiyle konuşuruz" dedi.
Kaplan, 2-1 mağlup oldukları Bursaspor mücadelesinin ardından
kameraların karşısına geçti. Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ın
kendisini görevden almasına da cevap veren Kaplan, kimseye dargın
olmadığını dile getirdi.
Maçın genelinde iki takımın da iyi oynadığını belirten Kaplan,
Gençlerbirliği’nin ilk yarı daha iyi oynadığını söyledi. Kaplan,
maça ilişkin şunları kaydetti:
"Öne geçmemize rağmen ikinci golü bulamamamızın verdiği sıkıntıyla
devreye 1-0 önde girdik. Oyuncularıma iyi bir pas yapan Bursaspor
olduğunu söyledim. Rakip oyunculara yakın oynamamızı ve pas
trafiğini kapatmamız gerektiğini söyledim. Ama ikinci yarı kaleci
ve stoperimizin anlaşamamasından dolayı yediğimiz bireysel hata
golü, arkasından baskıya engel olamadık, ikinci golü yedik. Kazanan
takımı tebrik ediyorum. Bursaspor da iyi takım, kaliteli oyuncular
var. Bizim takımımızda da adam gibi adamlar var. Bursaspor bizden
çok üstün değildi ama onlar bulduğu pozisyonları değerlendirdiler
ve mağlup olduk. Gençlerbirliği camiasından özür diliyorum. Maçın
hakkı beraberlikti ama mağlup olduk. Kaliteli, dik duran, aslan
gibi yürekli savaşan bir takım var. Bu takım ligde çok ses
getirecek."
"GELMESİNİ DE BİLİRİZ GİTMESİNİ DE"
Karşılaşmaya ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin
sorularını cevaplayan Kaplan, "İlhan Cavcav maç sonu sizi
kastederek, görevden aldığını söyledi. Size böyle bir bilgi ulaştı
mı?" şeklindeki soru üzerine Cavcav, "O sonuçta bizim başkanımız
büyüğümüz, eğer başkanımız böyle bir şey söylemişse biz kendisiyle
konuşuruz. Biz bu kulüpte daha önce de çalıştık, gelmesini de
biliyoruz gitmesini de biliyoruz. Gitmemizle bazı şeyler
düzelecekse hiçbir sorun, sıkıntı yoktur. Başkanımızın elini öper
gideriz. Ama benim üzüldüğüm nokta bir arkadaşın devreye 1-0 galip
girmiş futbol takımını ’Yukarıda yok şu şöyle, yok böyle’ demesi
bana göre etik değildir. Çünkü orada bir teknik direktör ve
yardımcıları vardır, aslan gibi oynayan bir futbol takımı vardır.
İçeriye de 1-0 galip girmişsin. İçeriye haber göndererek ’Şu oyuncu
şöyle, bu oyuncu böyle’ demeleri bana göre etik değil. Bunu tabii
ki başkanımız dememiştir, eminim. Futbolcularla 1 hafta boyunca
çalışan ben ve ekibim. Biz doğruları gören insanlarız. Orada hangi
futbolcumuz bize ne verecek biz onu görüyoruz, ona göre şekil
alıyoruz. Bugün mağlup olmasaydık bunlar konuşulmayacaktı. Gelip
şeref tribününde oturan çok teknik direktör var ama çalışan teknik
direktörlere de saygı duymaları gerektiğini düşünüyorum. Eğer ben
Gençlerbirliği’nde çalışıyorsam yukarıda oturan bir teknik
direktörün devre arasında yorum yapması bana göre etik değil.
Türkiye Süper Lig’inde çalışan teknik direktörlere, çalışmayan
teknik direktörlerin saygısı olması lazım" karşılığını verdi.
"BEN ÇOK FARKLIYIM"
"İsim alabilir miyiz" şeklindeki soru üzerine Kaplan, "Ben şu isim
bu isim diyemem. Çünkü dediğim zaman ortam gerilir. Dışarıda
insanlar belki beni farklı tanıyorlar ama ben çok farklı bir
adamım. Ben süper ligde yeni çalışan bir teknik direktör değilim.
Geçmişte de çalıştım. Çalıştığım kulüpler de sürem de bellidir. Ben
hiç kimseye kırgın, dargın değilim. Bu camiayı ve taraftarları çok
seviyorum ama şeref tribününde maç izleyerek teknik direktörlük
yapan insanları sevmiyorum" ifadelerini kullandı.
"Gidecek olsanız da kadro yeterli mi?" sorusuna ise Kaplan,
"Gençlerbirliği sabredilmesi gereken bir takım. Yani biz buraya
geldiğimizde takım şablonu kurulmuştu. Geçen sene elimizde kalan
şablonun üstüne pilot takımdan aldığımız oyuncular, dışarıdan
alınan 4 transferle iyi bir karma yaptık. Geçen hafta Rize’de iyi
oynayarak 1 puanla döndük. Bugün de kazanabilirdik, berabere de
bitebilirdi. Ama sonuçta bu futbol biri kazanacak biri kaybedecek.
Kaybeden kazananı tebrik edecek. Türk futbolunda bazı şeylerin
önüne geçmek istiyorsak çalışan antrenörlere, teknik direktörler,
çalışmayan teknik direktörlerin saygısı olması lazım. Bir maça
gelip seyrediyorsun, seyrederek teknik direktörlük yapmayacaksın.
Bu kadar iyi teknik direktörsen niye tribünde oturuyorsun" cevabını
verdi.
(İHA)