Köşke Erbakan izi
Abone olErdoğan'ın içinde bir Erbakan var! Köşk için Erdoğan hangi modeli izleyecek. İşte Ankara'nın köşk çıkmazı.
Erdoğan'ın içinde bir Erbakan var! Köşk için Erdoğan hangi
modeli izleyecek. Milliyet'ten Hasan Cemal, Köşk için Erdoğan'ın
izleyeceği yolu sıraladı.
-------
Çankaya seçiminde kamuoyu şaşırtmak!
Başkentte politika kulisi insanı bir anda içine çeker,
kuytuluklarında öğütmeye, kaşla göz arasında beyin yıkamaya tabi
tutar.
Kuliste her biri diğerinden farklı odaklar vardır. Hazırlıklı ve
biraz da tecrübeli değilsen, çabuk gaza gelebilirsin.
Kulisin kurşuni havası bazen kâbus gibi çöker insanın üstüne.
Hele İstanbul'dan gelmişsen...
Ama Ankara'nın da havasını almadan da siyasetin Türkiye'de hangi
sulara doğru seyrettiğini kestirebilmen, siyasetin dokusunu
hissetmen olanaksızdır.
Türkiye'de siyaset genellikle değişmiyor. Yanıtlardan çok sorular
var. Belirsizlikler sürekli ağır basıyor. Bir yer geliyor, el
yordamıyla mesafe alınabiliyor. Bir adım ötesiyle ilgili
spekülasyon çukurları derinleştikçe derinleşiyor.
Ne yazık ki hep öyle.
Bu kısır döngüyü bakalım ne zaman tam anlamıyla kırabileceğiz.
Önde gelen bir iki AKP milletvekiliyle Tayyip Erdoğan'ı
konuşuyorduk.
Şöyle dedim:
"Tayyip Erdoğan'ın içinde bir Özal var, bir de Demirel... Bazen
biri, bazen öbürü çıkıp el sallıyor."
Yanıt şöyle geldi:
"Erbakan Hoca'yı da unutma. O da var Erdoğan'ın içinde. Ama bir
nokta göz ardı edilmesin. Tayyip Erdoğan üçünden de dersler
çıkarmasını bilmiştir."
Ben de sordum:
"Cumhurbaşkanı seçimi konusunda da ders çıkarmış mı acaba?"
Özal'la Demirel, Cumhurbaşkanlığını Başbakanlığa tercih ettiler.
Çankaya'ya çıktılar ama partilerinden de oldular. ANAP'la DYP hem
ellerinden gitti, hem de eski güçlerini kaybettiler.
Özal'la Demirel'in kafasındaki başkanlık ya da yarı-başkanlık gibi
sistem değişikliği projeleri de gerçekleşmedi. Ayrıca, her ikisinin
Çankaya tercihinin Türkiye'de istikrara hizmet etmediği sonraki
yıllarda apaçık ortaya çıktı. Siyaset sahnesi daha beter bölündü,
etkisizleşti.
Erdoğan bunları biliyor mu?
Bilmediği söylenemez.
AKP'nin tepelerindeki biriyle Çankaya konusunda sohbet ederken
şöyle dedi:
"Kafalarda başkanlık sistemi yok. Seçimden bir ay önce oturulur
konuşulur. Çankaya seçimi, krize meydan vermeden olgunlukla
çözülür. Genel seçimler de bundan sonra, yani zamanında
yapılır."
İki noktanın altını çiziyorum:
"Krize meydan vermeden..."
"Olgunlukla..."
Bunlara, AKP'nin önde gelen bir milletvekili ekliyor:
"Ve kamuoyunu şaşırtarak..."
Ne demek şaşırtmak? Eşi türbansız biri mi? Çankaya'nın yeni
sahibini muhalefetle mutabık kalarak, askerin duyarlıklarını göz
önünde tutarak belirlemek mi? Kör kör gözüm parmağına gitmekten
kaçınmak mı?
Olabilir hepsi...
'Merkez Bankası yanlışı'nın Çankaya konusunda tekrarlanmayacağını
söyleyenler AKP kulisinde yok değil.
Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili olarak 'kamuoyu şaşırtmak'tan söz
eden AKP milletvekilinin gönlünde, Erdoğan'ın bir dönem daha
başbakanlık yapması yatıyor. Bunun böyle olacağına inanıyor.
Bununla birlikte Erdoğan'ın son ana kadar Cumhurbaşkanlığı
konusunda bir açıklama yapmayacağını söylüyor.
Şöyle bir senaryo şekilleniyor bazı AKP'lilerin gönlünde:
(1) Erdoğan'ın popülaritesi, AKP'nin de, hükümetin de çok üzerinde.
Milletvekili seçimleri Erdoğan'la çok daha rahat kazanılır.
(2) Krize meydan vermeden, 'kamuoyunu da şaşırtarak' sonuçlanacak
bir Cumhurbaşkanı seçimi de, milletvekili seçimlerinde AKP'ye artı
puan yazar.
(3) AKP grubunu bölemezler. Evet, Milli Görüş'e ve MHP zihniyetine
açık küçük gruplar yok değil AKP Meclis Grubu'nda. Seçim zamanı her
milletvekilinin kafasında "Hangi parti beni yeniden Meclise taşır?"
sorusu yatar. Ancak, bu sorusuna en iyi yanıtın, mevcut koşullarda
yine AKP olduğunu bilir o milletvekilleri deniyor.
(4) Erdoğan beş yıllığına daha başbakan olur. Bu arada
Cumhurbaşkanlığının yetkileri yeniden tarif edilir. Ya daha yetkili
kılınır ya da daha sembolik bir cumhurbaşkanı... Görev süresi de
yedi yıldan beş yıla indirilir. Böylece, beş yılın sonunda
Erdoğan'a Çankaya yolu açılabilir.
(5) Genel seçimlerin erkene alınması çok uzak ihtimal. Buna karar
vermek için zaman da fazlasıyla daralmış durumda. Erken seçimleri
sonbaharda yapmak için kararın en geç önümüzdeki haziran, bilemedin
temmuz ayında kadar almak lazım. Sonbahar geldiğinde artık iş işten
geçiyor. Çünkü kasım ayı başında normal zamanındaki genel seçimlere
bir yıl kalmış olacak. Bu yüzden erken seçim kararı alınamıyor
anayasaya göre. Yedi sekiz ay sonrasının erken seçim kararını ise
(eğer 2007 ilk baharındaki Çankaya seçimi öncesinde erken seçim
istiyorsan) gelecek sonbaharda almaya gelince... Hiç akıl kârı
olmayacağı için, erken seçim ihtimali uzaklaşıyor.
(6) Zamanında yapılacak seçimlere gelince... Bu konuda AKP
kurmayları rahat, kendilerinden emin havadalar. Bütün seçim
araştırmalarında yüzde 40 civarında seyrettiklerine, MHP Meclis'e
girse bile yine tek başına hükümet olabileceklerine inanıyorlar.
Ancak, baraj sınırındaki MHP yine parlamento dışında kalırsa,
AKP'nin seçimlerde 400 milletvekilini bile yakalayabileceğini iddia
ediyorlar.
(7) Öte yandan, CHP'nin seçim araştırmalarında en yüksek yüzde
17'ye çıkabildiğini belirtiyor AKP'li kurmaylar...
Seçim hesapları böyle.
Daha seçime zaman var. Bu hesaplar değişebilir de, şaşabilir
de...
Bu arada AKP kurmayları, Türkiye'nin önüne Güneydoğu'lu, PKK'lı,
Kızılelma'lı bir tuzak kurulmak istendiğinin altını özellikle
çiziyorlar. Cumhurbaşkanı seçimlerinin değil, asıl bu konunun
önemli olduğunu belirtiyorlar.
Yarın bu konuyla devam...
Hasan Cemal
Milliyet