Köşk seçimlerine dava açıldı
Abone olGül'ün seçim işleminin durdurulması için dava açıldı. Dilekçedeki gerekçe şöyle::
Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun'a göre, TBMM'nin şu aşamada
Cumhurbaşkanı seçemeyeceği iddia edilerek, mevcut Cumhurbaşkanı'nın
görevinin Anayasal durumun açıklık kazanacağı yasal süreye kadar
devam edeceğinin ve TBMM'de yapılmakta olan seçimin Anayasa'daki
değişiklik hakkındaki yasaya aykırı olduğunun tespiti ile
cumhurbaşkanı seçim işleminin ihtiyati tedbir kararı verilerek
durdurulması istemiyle dava açıldı.
Adli bilirkişi Mahir Akkar tarafından Ankara 6. Asliye Hukuk
Mahkemesinde açılan davanın dilekçesinde, Anayasa'da Değişiklik
Hakkındaki Kanun'un, Resmi Gazete'de yayımlandığı anımsatılarak,
''İş bu yasa referanduma götürülecek ise de yayımlanan yasanın
yürürlük maddesinde 'işbu yasa yayım tarihinde yürürlüğe girer'
şeklinde kesin bir hüküm vardır. Yasa, Resmi Gazete'de yayımlanmış
ve yürürlüğe girmiştir'' denildi.
''Referandum sürecinin, yürürlükten ayrı bir hukuki durum olduğu,
en azından referandum süresine kadar yasa kapsamına giren
işlemlerin yapılmamasının beklendiği ve bunun hukuki bir zorunluluk
olduğu'' savunulan dilekçede, Anayasa Değişikliği Hakkındaki
Kanun'da, ''Türkiye Cumhuriyeti'nin 11. Cumhurbaşkanı halk oylaması
ile seçilecektir ve işbu yasanın referandum hükmü 11. Cumhurbaşkanı
seçimlerinde uygulanacaktır'' şeklinde kesin bir hüküm ve maddenin
yer aldığı kaydedildi.
Dava dilekçesinde, şu görüşler ileri sürüldü:
''Bu durumda, TBMM'de, 11. Cumhurbaşkanı seçimleri ile ilgili bir
işlem yapılamaz. Zira Anayasa değişikliği hakkındaki bu kanunun
referandum yolu ile kabul edilmesi halinde, 11. Cumhurbaşkanı'nın
halk oyu ile seçilmesi zorunlu olacaktır. Oysa daha önceki bir
tarihte, yani bu aşamada Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, seçilen
Cumhurbaşkanı ne olacaktır?
Bu duruma göre, seçilen Cumhurbaşkanı'nın süresi dolmuş sayılacak,
yeni bir Cumhurbaşkanı, bir ay sonra yeniden mi seçilecektir? Yoksa
biri 'Meclis'in diğeri yeni yasaya göre 'halkın' seçeceği iki
Cumhurbaşkanı mı olacaktır? Bu kadar büyük olumsuzluklara neden
olmaması için, TBMM'de yapılmakta olan seçimin, ihtiyati tedbir
kararı verilerek durdurulması bir zorunluluktur.''
Öte yandan, Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun'un referanduma
sunulması yolundaki seçim takviminin, Yüksek Seçim Kurulu (YSK)
tarafından ilan edilmek suretiyle başladığı kaydedilen dilekçede,
kurulun kararı gereğince cumhurbaşkanının halk tarafından
seçilmesine ilişkin yasanın referanduma sunulması sürecinin
başladığı, cumhurbaşkanlığı ile ilgili her türlü propaganda ve
işlemlere yasak konduğu ifade edildi.
''Bu yasak gereğince, Cumhurbaşkanlığı adayları için yapılan
temaslara ve tanıtım işlemine katılan partiler ile adayların,
anayasal bir suç işlediği ve Anayasa'yı ihlal ettiği'' öne sürülen
dava dilekçesinde, ''YSK'nın aldığı bu karar gereğince, bu süreç
içinde cumhurbaşkanlığı seçimi yapılamaz. Böyle bir seçimin
yapılması halinde yasal geçerliliği yoktur. Seçim ve seçilen kişi,
meşruiyet kazanamaz'' denildi.
Dava dilekçesinde, ''Resmi Gazete'de yayımlanan ve yürürlüğe giren
Anayasa Değişikliği Hakkındaki Kanun''a göre, TBMM'nin şu aşamada
cumhurbaşkanı seçemeyeceği iddia edilerek, mevcut Cumhurbaşkanı'nın
görevinin anayasal durumun açıklık kazanacağı yasal süreye kadar
devam edeceğinin ve TBMM'de yapılmakta olan seçimin Anayasa'daki
değişiklik hakkındaki yasaya aykırı olduğunun tespiti ile telafisi
mümkün olmayan karışıklık ve yasalara aykırılığın önlenmesi için
seçim işleminin ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulması talep
edildi.