Köşk seçimini bekleyen son
Abone olCumhurbaşkanı nasıl seçilecek? İşte size 2 farklı görüş ve Köşk seçimini bekleyen çok tartışılacak son..
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili gündeme bomba gibi düşen
hukuki görüşün sahibi, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih
Kanadoğlu Kanalturk'te yayınlanan Ceviz Kabuğu
programında Hulki Cevizoğlu'na tezlerini savundu.
Kanadoğlu tezinin savunması şöyle özetleyebiliriz:
Cumhurbaşkanı seçimini bir adayın kazanabilmesi için Meclis'te ilk
2 turda 367 oy gerekmektedir. 367 kişiyi toplayamayan bir
Meclis'te Cumhurbaşkanı'nın seçilmesi matematiksel olarak
mümkün değildir. Yani oylamaya katılan
milletvekillerin hepsi aynı doğrultuda oy kullansa dahi (eğer
toplam vekil sayısı 367 kişiden az ise) Cumhurbaşkanı'nı
seçemez. O zaman kazananı olamayacak seçim hukuken meşru
olamaz. Bu yüzden de bir sonraki oylamaya götülemez.
Buna karşılık ise AKP İstanbul Milletvekili olan TBMM Anayasa
Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun yaklaşımı ise şöyle
özetleyebiliriz:
Anayasadaki hükümlerin esas amacı Meclis'i işler
kılmak. O yüzden de Meclis'in toplanması için
yeterli kişi sayısını ilgi hüküm söylüyor. Üye
tamsayısının en az üçte biri. Yani 184. Bu
da Cumhurbaşkanı seçimi için oturumu açmaya yeter. Bu anlamda
başka türlü yorum zorlamadır. Öyle olsaydı hiçbir seçim
yapılamazdı.
Gelin işin içinde siz çıkan. Bu tartışmanın daha çok su kaldıracağı
kesin. Ama kesin olan bir şey daha var: Eğer uzlaşma
olmazsa bu seçim mahkemelik olur ve son kararı Anayasa Mahkemesi
verir.
Bir hatırlatma daha yapalım eminiz hepiniz soruyorsunuz. Madem
mahkemelik olacak ve kararı da Anayasa Mahkemesi verecek
neden önceden çıkıp bu tartışmaları bitirecek kararı
açıklamıyor. Böyle durum ise şu nedenle uygulanamıyor:
Anayasa Mahkemesi ancak önüne gelen davalarla ilgili karar
verebiliyor. Önceden olası bir davanın sonucu ile vereceği kararı
açıklayamıyor.
Peki Anayasa Mahkemesine gidildiğinde nasıl bir süreç olacak?
Diyelim tüm bu tartışmalara rağmen seçim yapıldı ve
seçim sonucunda Anayasa Mahkemesine gidildi. O zaman süreç şöyle
işleyecek:
Meclis'in seçim sonucundan itibaren seçilen kişi Cumhurbaşkanı ilan
edilecek ve Çankaya Köşkü'ne çıkacak. Fakat Anayasa Mahkemesi
seçimi Anayasa'ya aykırı bulursa Cumhurbaşkanı seçilen kişi Çankaya
Köşkü'nden indirilecek. Tabi aynı dönemde yapılacak olan Genel
Seçimleri de hesaba katarsak Anayasa Mahkemesi karar verene dek
Köşk'e çıkan isim siyasi bir kimlikte olamayacak ve seçimlere dahil
olamayacak.
Gelin olayı hukiki terimlerden biraz daha çıkaralım ve bir
örnek üzerinden gidelim:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Meclis'teki seçimde
Cumhurbaşkanı seçilir fakat Anayasaya Mahkemesi seçimi iptal
ederse Erdoğan Köşk'ten indirilecek. Tabi aynı dönemde
seçimler de var. Bu durumda Erdoğan Anayasa Mahkemesi karar verene
kadar Cumhurbaşkanı kimliğinden dolayı siyasetin dışında
kalacağı için de seçimlerde AK Parti kimliğini
taşıyamayacak.
Kim haklı kim değil.. Sonuçta ne olur bilinmez ama bu konuda başta
siz olmak elbette herkesin bir söyleceği
olacaktır..