Köşk, Irak zirvesini bekliyor
Abone ol1 Mart'ta yaşanan tezkere krizinin tekrarlanmaması için çalışan hükümet, kamuoyuna ne anlatacağını planlıyor.
Türkiye'nin Irak'ta oluşturulacak uluslararası barış gücüne
asker göndermesi konusunda yarın Çankaya Köşkü'nde yapılacak
zirveye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilmi Özkök ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yanı sıra
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı
Uğur Ziyal'in de katılması bekleniyor. Türkiye'nin Irak'ta
oluşturulacak uluslararası barış gücüne asker göndermesi konusunda
yarın Çankaya Köşkü'nde yapılacak zirvede, ilgili tüm kurumlar
arasında mutabakat aranacak. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer
başkanlığında saat 15.00'te gerçekleştirilecek toplantıya, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ve
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün yanı sıra Milli Savunma Bakanı
Vecdi Gönül ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal'in de
katılması bekleniyor. Irak'ta yaşanan gelişmelere seyirci
kalınamayacağını savunan hükümet, asker gönderme konusunda
uluslararası meşruiyet koşuluna bağlı kalınmasını isteyen
Cumhurbaşkanı Sezer'i ikna etmeye çalışacak. Bu aşamada, Birleşmiş
Milletler ve NATO kararının çıkmasının güç olduğunu Cumhurbaşkanı
Sezer'e iletecek olan hükümet, kararın alınmasında, devletin tüm
kurumları arasında fikir birliği sağlanması için çaba sarf ediyor.
Köşkteki toplantının ardından konunun aynı gün Bakanlar Kurulu'nun
da ana gündemini oluşturması bekleniyor. Türkiye'nin Irak'ta
bulunması gerekliliği anlatılacak Edinilen bilgilere göre, Çankaya
Köşkü'ndeki zirvede hükümet, Türkiye'nin Irak'ta bulunmasının
gerekliliğini şöyle anlatacak: - Irak'a gönderilecek asker, barış
gücü kapsamında görev yapacak. Dolayısıyla 1 Mart'takinden farklı
olarak Türk askeri oraya savaşmak için değil, barışın, güvenliğin
ve istikrarın tesisi için gidecek. - Bu şartlarda Türk askerinin
Irak'a gönderilme gerekçesini Parlamento'ya ve kamuoyuna anlatmak
daha kolay olacak. - Türkiye, tarihi bağları bulunan komşusu
Irak'ta istikrarın sağlanmasına, ülkenin yeniden yapılandırılmasına
ve Irak halkının demokratik bir şekilde kendi kendini yönetir
duruma gelmesine katkı sağlayarak, bu alandaki sorumluluğunu da
yerine getirmiş olacak. - Irak'ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt
devletinin kurulması engellenmiş olacak. - Türkmenlerin haklarının
korunması ve Irak'ın yönetiminde söz sahibi olmaları sağlanacak. -
PKK/KADEK'in Irak'ta yuvalanması engellenmiş olacak. - Bütün bu
koşullar Türkiye'nin Irak'ta varolmasına ve masaya oturabilmesine
bağlı. - ABD, Türk askerinin Irak'ta görev yapmasını istiyorsa,
güvenlik, askeri, teknik ve mali konularda bir takım güvenceler
vermek zorunda. Gönderilecek askeri birliğin büyüklüğü, Türk
askerinin görev yapacağı bölgenin seçimi, askerlerin giderlerinin
karşılanması gibi teknik konularda henüz müzakereler
tamamlanmamasına rağmen, zirvede prensip olarak ''Biz yokuz
diyemeyiz ama Irak'a dost bir ülke imajıyla gidelim'' görüşünde
mutabakat sağlanması bekleniyor. Bu mutabakatın açıklanmasıyla da
devletin tüm kurumlarının Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda
aldığı ortak kararın kamuoyuna izah edilmesi için girişimlere
başlanacak ve Türk askerinin Irak'ta kalkan yapılmayacağı mesajları
verilecek. AK Parti Grubunun ikna edilmesi Kurumlar arasında
mutabakatın sağlanmasının ardından, hükümet için daha zorlu bir
dönem başlayacak. 1 Mart'taki tezkere olayının bir benzerinin
yaşanmaması için temkinli davranan hükümet, Parlamento'yu, AK Parti
grubunu ve kamuoyunu ikna etmeye çalışacak. Hükümet, ekim sonu ya
da eylül ayı başında TBMM gündemine getirilmesi beklenen tezkereyi
meşru bir zemine oturtmak için parti grubuna da şu mesajları
verecek: - Türk askeri Irak'ta görev yaparsa Irak'ta Türk varlığı
sürdürülmüş olacak. - İnsani amaçlarla ve onurlu bir görev için
Irak'a gidecek olan Türk askeri, doğrudan savaşa girmeyeceği için
büyük bir risk üstlenilmemiş olacak. - Bu gelişmeyle, Türkiye'nin
Ortadoğu'daki yeni komşusu olan ABD ile bozulan ilişkilerin de
somut biçimde rayına oturtulması sağlanacak. - ABD, Kuzey Irak'taki
PKK/KADEK varlığı konusunda daha somut, hızlı ve Türkiye'yi tatmin
eden adımlar atacak. - Türk müteahhitlerinin Irak'ın yeniden
yapılandırılmasından alacakları pay artacak. - Irak'ın kuzeyinde
tam güvenlik sağlanacak. - Süleymaniye krizi aşılmış olacak. -
Parçalanmış, siyasi birliği ve bütünlüğü sağlanamamış bir Irak,
Türkiye ve bölge ülkeleri için sürekli tehlike arz edeceği için
bunun önüne geçilmiş olacak.