Köşk için provokasyon bekliyor
Abone olKöşk seçimleri gündemi ısıtacak. Başbakan Erdoğan seçimler öncesi provokasyonların artacağı iddiasında.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Türkiye'de hala ''öcü edebiyatından medet uman muhalefet anlayışı''
olduğunu; geçmişte bostanlara dikilen korkuluklar gibi bugün
milletin karşısına siyasi korkuluklar diktiklerini söyledi.
Erdoğan, ''Bakın göreceksiniz; yine kışkırtmalara, tahriklere,
hakaretlere başvuracaklar. Sözüm ona Cumhuriyeti koruyacaklar.
Cumhuriyeti cumhur korur, herhangi bir kurum değil'' dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, Hükümetin en
büyük başarılarından birinin birlik ve beraberlik için devlet ve
millet arasındaki güven katsayısını yükseltmek olduğunu kaydetti.
''Toplumsal ve medeniyet değerlerimizle kavgalı, Cumhuriyetimizin
çağdaş değerleriyle kavgalı, kendi içinde kavgalı bir siyaset, bu
ülkeye ne kazandırır?'' diye soran Erdoğan, siyasi lügatlarında
kavga, düşmanlık, hamaset, duygusallık, karalama ve çarpıtma
olmadığını; bunun yerine uzlaşı, aklıselim var, doğruluk ve
hakkaniyet olduğunu kaydetti.
Erdoğan, ''Kusura bakmayın. Bu, artık bizim literatürümüze de
girdiği için söylüyorum, at gözlüğü takıp olduğu yerde dönüp
durmakla bir yere gidilemez, hedefe varılamaz'' dedi. ''Türkiye'de
ne yazık ki bugün hala 'öcü edebiyatından' medet uman bir muhalefet
anlayışı olduğunu'' ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Milletin karşısına hani bostanlara dikerlerdi ya eskiden
korkuluklar... Şimdi de siyasi korkuluklar dikiyorlar. Milleti
korkutmak, ürkütmek sindirmek istiyorlar. Bakın göreceksiniz, yine
kışkırtmalara,tahriklere hakaretlere başvuracaklar.
Son günlerdeki söylemlerinde bunları açıkça görüyorum. Bunların
aralarında karalar bağlayanlar vardı, bunları da göreceksiniz.
Sözüm ona Cumhuriyeti koruyacaklar,Cumhuriyeti cumhur korur,
herhangi bir kurum değil. Bana göre, bu iddiada bulunanlara
söylüyorum, 'sizim işiniz eğer hassasiyetiniz varsa Cumhuriyeti
daha da ileriye taşımadaki katkınız olmalı.' Ne kadar katkıda
bulunabiliyorsunuz, bunu düşünmelisiniz. Yoksa herhangi bir kurum
olarak 'bu, benim sorumluluğumdur'' diyemez, böyle bir hakkın yok.
'Benim ne kadar katkım olabilir', ha bunu söyleyebilirsin. Bu işin
asıl sorumlusu, dedik ya egemen milletindir, cumhur milletin ta
kendisidir. Kimse kalkıp, bunu kendi tasarrufu altına alamaz. Böyle
bir yetkisi yok.
Ben söylüyorum, sizin işiniz Türkiye'yi muasır medeniyet
seviyesinin üstüne çıkarmak. Millete hep öcüler çıkarıp Cumhuriyeti
nasıl koruyacaksınız ya... Kriz üretim merkezleri gibi çalışarak
Cumhuriyete hizmet edebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Biraz da
milleti nasıl kalkındıracağınızı, bu ülkenin kalkınmasına ne gibi
katkılarınız olabileceğini, nasıl daha yükseklere taşıyacağınızı
anlatmanız gerekmiyor mu Allah aşkına? Ben size söyleyelim bunların
derdi belli. Bunlar, Cumhuriyeti değil, kendi çıkarlarını koruma
derdindeler. Tabii hortumlar kesilince şimdi, 'nasıl yeni hortumlar
tesis edeceğiz' bunun gayreti içindeler. Kapı kapı dolaşıp
tehditler savuranlar var, kapı kapı dolaşıp reklam talebiyle
kendilerine kaynak üretmeye çalışanlar var. Bunların hepsini
biliyoruz. ' ha bak, bu olmazsa şöyle olur ha' diyenler var.
Bunları yaşıyoruz.''
''ANAMUHALEFETİ İZLEYİN, GÖRECEKSİNİZ...''
Erdoğan, Türkiye'nin önünde iki seçim olduğunu hatırlatarak,
''Böyle yaparak güya millete diyecekler ki 'tehlikeyi biz
engelledik. 'Onun hazırlığını yapıyorlar. Bakın buradan söylüyorum,
Anamuhalefeti izleyin göreceksiniz. Akıllarınca, kafaları
bulandıracaklar. Çünkü 24 saati, 24 saate uymuyor. 24 saat bir
başka, 24 saat bir başka...'' dedi.
İktidarlarının üzerinden geçen 4 yıl 2 ayda muhalefetin, önce
''erken seçim'' dediğini, bundan sonuç alınamayacağını gördükten
sonra farklı şeyler konuşmaya başladığını anlatan Erdoğan, son
olarak 'Nisan ayında seçim olmalı' dediklerini hatırlattı. Nisan
ayını da geçireceklerini ve Kasım'da seçimi yapacaklarını kaydeden
Erdoğan, muhalefete, ''Boşuna yorulmayın, bu ülkeyi de yormayın.
Varsa bir katkınız, onu söyleyin. Öcü edebiyatıyla karşımıza
çıkmayı bırakın'' dedi. Erdoğan, muhalefete yönelik eleştirilerini
şöyle ifade etti: ''Neler söylemediler, neler... Sadece bize değil,
bizden öncekilere de aynı hazımsızlığı bu zihniyet göstermedi mi,
gösterdi.
Rahmetli Özal'a neler yaptıklarını, neler söylediklerini bu millet
daha unutmadı. Aynı şeyi taa gidelim, Menderes dönemine neler
yaptıklarını bilmiyor musunuz, biliyoruz ve neler dediler. 'Bizi
buraya gönderen irade böyle emrediyor' dediler. Biliniz ki bugün de
aynı zihniyet var. Şu anda bu zihniyet, aynı şeyi yine icra ediyor.
'Bizi buraya gönderen zihniyet böyle istediği için böyle yapıyoruz'
diyenler var. Bunu söylüyorsam bir şeyi bilerek, inanarak
söylüyorum. Meyveyi dalından olmadan koparmayacaksın, faydası yok.
Ama o tam olgunlaştığı anı da kaçırmayacaksın. O zaman da çürür
gider, yine faydası yok. Onun için ne zaman açıklanacağını çok iyi
bileceksin. Siyasetinle, icraatınla, vizyonunla rekabet edemiyor
musun?
Bu millete hiçbir yenilik, hiçbir gelecek vaat edemiyor musun, o
zaman işin kolayına kaç, rakibini kötüle, karala, milletin gözünü
korkutmaya çalış. Yaptıkları bu. Ne diyorlar, millete, 'Size bu
iktidardan daha iyisini vaat edemiyoruz ama biz sizi öcülerden
koruruz' diyorlar. Yaptıkları bu. Siyaset yerine korku üretiyorlar,
bildikleri tek şey bu. Büyüyemiyorlar, kendilerini
yenileyemiyorlar, hayal dünyalarından kurtulamıyorlar. Bir ara
ülkeyi, 'zenci Türkler ve beyaz Türkler' diye ayırmaya çalıştılar,
tutmadı. Sadece kitapların arasında kaldı. Niye? Çünkü siz bu
ülkede böyle bir ayrımı yapamazsınız. Bu ülkenin insanları sizden
çok daha vatansever, çok daha milliyetperverdir, bunu böyle bilin.
Ve zannediyorlar ki millet kendini yenileyemiyor. Onların eski
köhne dünyasında yaşıyor. Hayır, yanılıyorlar. Türkiye, o eski
Türkiye değil. Millet onları çoktan geride bıraktı.''
''KORKU KRALLIĞI DEĞİL, UMUDUN ÜLKESİ...''
Onların ne yapmaya çalıştığını milletin gayet iyi gördüğünü ve
bildiğini belirten Erdoğan, herkesin birbirine şüpheyle baktığı,
devletin vatandaşından vatandaşın devletinden emin olmadığı,
herkesin yoklukta, sefalette bir olduğu bir ülke istediklerini
söyledi. Erdoğan, ''Geçmişte gördük. İşte bizim farkımız burada.
Biz milletimize bunu göstermedik, göstermiyoruz. Şunu unutmayın;
bizim ülkemiz korku krallığı değil, umudun ülkesi...'' diye
konuştu. Erdoğan, toplumsal barışını sağlamış, devlet ile
vatandaşını kucaklamış, herkesi refahta, varlıkta birleştirmiş bir
Türkiye istediklerini belirterek, aldıkları mesafelerin ortada
olduğunu vurguladı. Türkiye'yi nereden nereye getirdiklerinin de
ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Allah'a şükürler olsun;
alnımız ak, başımız dik'' dedi.