Köşelerinden resmen küfür ettiler
Abone olBaydemir hakkında ağır ifadeler kullananan Vatan yazarı Mutlu'ya Babahan'ın cevabı da çok sertti.
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Abdullah Öcalan
arasındaki kavga iki yazarı karşı karşıya getirdi. Mutlu'nun
Öcalan'a ses çıkarmayan Baydemir'i eleştirdiği yazısında
"" şeklindeki sözleri olay
oldu.
Vatan yazarı Mustafa Mutlu'ya bugün Star gazetesi yazarı Ergun Babahan 'O ha' diye karşılık verdi. sitesi seviyenin sıfırın altına indiği tartışmayı yazdı.
Ergun Babahan bugünkü ilk yazısına diyerek
başlıyor...
Gençler bilmezler biz hatırlatalım...
"O ha!" tarım kesiminde önceki yıllarda arabalarda
ve çift sürmekte kullanılan öküzler için verilen
"dur" emri idi...
Zaten Babahan da başlığın pek
"zarif" olmadığının farkında ki "Kaba bir
başlık oldu" diyor...
Ama...
Daha sonra adını vermeden Mustafa Mutlu'nun
VATAN'da dün yayımlanan yazısındaki sinkaflı
cümleleri hatırlatıyor...
Ve bakın neler diyor...
O ha!..
MUTLU'NUN KÜFÜR DOLU YAZISI |
Şimdi çocuklar terbiyeli, bilmezler... Bizim çocukluğumuzda bu lafın bir tekerlemesi vardı: "Sİ.r" diyen ağzı bozuk arkadaşlara, "Sen si...r, si....emezsen mum diktir" diye yanıt verilirdi... (...) Maaşını da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden alan Sayın Osman Baydemir, hükümete ve devlete ettiği o küfrü, kendisini yerin dibine sokan çete reisine edemiyor, "Ha.... tir" diyemiyor! Yani... Devlete karşı terbiyesizleşirken... Eli kanlı teröristin karşısında, "mum işiyle iştigal" ediyor! Görünen o ki; Osman Baydemir'in siyasi (!) hayatının sonu öyle ya da böyle geldi. Haberiniz olsun; eğer tanıdığınız iyi bir "mum "cu varsa, kendisine iş arıyoruz! |
Kaba bir başlık oldu ama başka nasıl bir başlık atabilirdim
bilemiyorum.
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e
hitaben yazılmış bir köşe yazısı.
Köşe yazısı mı, küfür yazısı mı belli değil.
Kimse görmemiş mi, görmüş de aldırmamış mı anlamadım çünkü yazının
içinde “Ha...tir”ler, “Sen si...r,
si....emezsen mum diktir” tarzı edebi cümleler
var.
Böyle bir gazeteyi evinize götürdüğünüzü ve bu yazının çocuklarınız
tarafından okunduğunu düşünün.
Gazete eve giren bir üründür ve burada yeralacak yazı ve haberlerin
dikkatli bir süzgeçten geçirilmesi gerekir.
Ama Türkiye’de yazı seviyeleri giderek sıfırın altına düşüyor.
Ordunun kadın gazetecilerin bacak arasını korumasından başlayan
üslup buraya kadar düştü. Böyle bir yazı Akit’te çıksa
kıyamet kopardı ama “Beyaz
Türk” gazetesinde yayınlanınca doğal karşılanıyor
herhalde.
Kürt belediye başkanına hakaret ve küfürün serbest olduğu bir ülke
bu.