Koronavirüsü yenen hemşire Yasemin Tosun: İlk gün çok ağladım
Abone olAYDIN'da yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede ön safta yer alırken yakalandıkları hastalığı atlatıp görevlerine dönen hemşireler, yaşadıkları zorlu sürecin ardından mesleklerine dönerken, vatandaşlara virüse karşı çok dikkatli olmaları uyarasında bulundu.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma
Hastanesi yoğun bakım servisinde görevli Yasemin Tosun, AA
muhabirine, salgınla mücadele ederken 2020 kasım ayında hastalığa
yakalandığını söyledi.
Nöbette olduğu bir gün yüksek ateş ve solunum sıkıntısı başlayınca ilgili birime giderek test yaptırdığını aktaran Tosun, sonucun pozitif çıkmasının ardından tedaviye başlandığını kaydetti.
Çok zorlu bir süreç yaşadığını belirten Tosun, "Hastalığı tam olarak atlatmam 23 gün sürdü. Evde annemle yaşadığımdan dolayı anneme de bulaştırdım. Bu hastalık öyle bir şey ki çok hızlı yayılıyor. Aynı şekilde nişanlıma da bulaştırdım. Yataktan hiçbir şekilde kalkamadım. Kendimi sürekli yorgun hissettim ve bu yorgunluk hiç geçmedi. Hala devam eden ağrılarım var. Solunum sıkıntım daha sonra olmadı. İnatçı bir ateşim vardı, 1 hafta boyunca geçmedi." dedi.
Bu süreçte adeta ölümle yüzleştiğini vurgulayan Tosun, şöyle devam etti:
"Yoğun bakımdaki hastalarımız da Kovid-19 hastaları. 1 saat
önce konuştuğumuz birini 1 saat sonra
kaybedebiliyoruz. Bu salgın kanser gibi değil. Bir anda
hastalarımız kötüleşebiliyor. Çok korktum, ilk gün çok ağladım.
Sevdiklerim, iş arkadaşlarım, hastane yönetimi, ailem çok destek
oldu. Sevdiğin insanlardan uzak kalmak çok kötü bir şey. Hepsi
arayarak destek oldu, çok mutlu oldum ama çok korktum. Lütfen
herkes dikkat etsin. Sevdiklerinize bir şey olursa bunu
kaldırmazsınız."
"Hastalık yaş, insan ayırt etmiyor"
Görevine döndükten sonra bu hastalığa yakalananlara yardım ettiği için kendisini mutlu hissettiğini ifade eden Tosun, "Ben bu hastalığı hayalete benzetiyorum. Bir bakıyorsunuz çok sağlıklısınız, bir şey olmaz derken hasta oluyorsunuz. Nerede, ne zaman, ne şekilde bulaşacağını bilmiyoruz. Hastalık yaş, insan ayırt etmiyor, bir şekilde bulaşıyor, süründürüyor, öldürüyor. Hastalığın ardından merdivenden çıkarken ya da tempolu şekilde yürürken nefes alma sıkıntım, derin iç çekme şeklinde devam ediyor." diye konuştu.
"Sinsi bir hastalık"
Aynı birimde çalışan Gamze Şal da kendisi ve eşine hastalığın bulaşmasının ardından izolasyona başladıklarını anlattı.
Belirtilerin uzun süre devam etmesiyle 28 gün evde kaldığını ve hiç dışarı çıkmadığını ifade eden Şal, "Psikolojik olarak çok etkilendim. Pandemi kliniğinde konuşabilen hastalarla duygusal bir bağ oluştuğu için bir sonraki nöbette hastanın çok ağır olduğunu gördüğümüzde çok üzülüyoruz. Hafife alınacak bir hastalık değil ne yazık ki. O yüzden herkesin gezdiği ve dolaştığı yerlere dikkat etmesi gerekiyor. Hastalık çok sinsi. Nasıl, ne şekilde ilerlediğini anlayamıyorsunuz. Yarın, bugünden daha iyi olacağınızın ya da kötü olacağınızın bir garantisi yok." değerlendirmesinde bulundu.