Koronavirüsü yenen emekli astsubay: Taziyede maske takmamakla hata yaptım
Abone olKONYA'da, taziye için gittiği evde maske takmaması üzerine koronavirüse yakalanan emekli astsubay Bahri Kılınçel (67), tedavisinin ardından sağlığına kavuşurken "Maske takmamakla büyük hata yaptım. Maskenin ne kadar önemli olduğunu deneysel olarak yaşadım.'' dedi.
Konya'da yaşayan emekli astsubay Bahri Kılınçel, arkadaşının
eşinin yaşamını yitirmesi nedeniyle taziye ziyaretine gitti.
Kılınçel, bu kişinin koronavirüs nedeniyle hayatını
kaybettiğini bilmeden taziye evinde maske kullanmadı. Taziye
ziyaretinden 3 gün sonra sırtında oluşan ağrılar ve yüksek ateş
şikayetiyle gittiği hastanede Kılınçel’e koronavirüs teşhisi
koyuldu. 4 Ağustos'ta karantina sürecine giren Kılınçel, ilaçlarını
kullanarak 16 günün sonunda koronavirüsü yendi.
Maske takmanın önemini yaşadıklarıyla anladığını söyleyen Bahri Kılınçel, "Bir arkadaşımın eşi vefat etmişti. Koronavirüsten vefat ettiğini de bilmeden ona başsağlığı dilemek için gittim. Gittiğimde orada öğrendim. Orada da maske takmamakla büyük hata yaptım. Orada kaptım koronavirüsü. Bu sayede de çok büyük bedel ödedim. Maskenin ne kadar önemli olduğunu deneysel olarak yaşadım. Taziyeden döndükten 3 gün sonra sırtımda dayanılmaz ağrılar başladı sonra ateşim 38 dereceye yükseldi, iştahım kesildi. Hemen hastaneye gittim ve tanı koyuldu. İlaçlar verildi ve eve döndüm. Hayatım altüst oldu" dedi.
''Kabuslar görüyordum''
Karantinada kaldığı sürede yaşamının olumsuz etkilendiğini ve
kabuslar gördüğünü anlatan Bahri Kılınçel, şunları söyledi:
''67 yaşındayım ve bu zamana kadar hastaneye gitmemiş biriyim. Vücudumun üzerinden silindir geçmiş gibiydi. Bir yere kolumu dayadığımda orası ağrıyordu. Sanki ciğerim bıçaklarla dilimleniyormuş gibi acı çekiyordum. Evdeki eşyaların görüntüleri değişmeye başladı. Çalışma masamın, kütüphanenin ebadı büyüyordu. Renkler farklılaşmaya başlamıştı. Sanki koltukların renklerini ilk kez görüyor gibiydim. Yastığa kafamı koyduğumda kabuslar görüyordum. Tekrar uyumaya kalksam aynı kabusları görüyordum. Gece yattığımda bile ağrılar içinde, dayanılmaz bir şekilde bazı uzuvlarımın yok olduğunu hissediyorum. Kolumun yok olduğu, bacağımın yok olduğu gibi hissizlik duyguları başlamıştı. 9 tane ilaç kullanmak zorundasınız. Yoğun bir şekilde eşime bulaştırmamak için çaba gösterdim."
Maske takmamanın hayatına mal olduğunu fark ettiğini belirten
Kılınçel, "Gözümün derecesinin değiştiğini hissediyordum. Bir
maskenin takılmadığı zaman benim hayatıma ne kadar mal olduğunu
fark ettim. Dünya farklı görünüyordu gözüme. Renkler,
çeşitli eşyalar farklı farklı gelmeye başladı
gözüme" dedi.
''Maskeyi 1 saniye dahi ihmal etmeyin"
Hastalığı süresince filyasyon ekipleri ve polis memurlarının
sık sık evine gelerek bir isteği olup olmadığını sorduklarını
belirten Bahri Kılınçel, "Başta Cumhurbaşkanı'mıza, Sağlık
Bakanı'mıza ve yetkililere teşekkür ediyorum. Çünkü iki güler yüzlü
polis ve sağlık memuru kapınızı çalıyor. Bir isteğimin bir
sorunumun olup olmadığını soruyorlar. 'Size nasıl yardımcı
olabiliriz?' dediklerinde, 25 yılını devlete vermiş biri olarak çok
gurur duyuyorsunuz. Sürekli de bizi ziyaret ettiler, psikolojik
olarak moral verdiler. Ben şunu insanlara söylemek
istiyorum; maskenin ne kadar önemli olduğunu deneysel olarak
öğrenmiş biri olarak lütfen maskeyi 1 saniye dahi ihmal etmeyin"
diye konuştu.
Torunuyla parkta buluştu
Torunu Poyraz Esen (10) ile karantina sürecinde
görüşemediğini belirten Bahri Kılınçel, koronavirüsü yendikten
sonra parkta bir araya geldi. Kılınçel, "Bu süreçte en büyük
sorunlarımdan biri de dünyalar tatlısı torunumla
görüşememekti. Ona sarılıp dedelik zevkini yaşayamıyordum. 16
gündür sadece geriden el sallayarak görüşebiliyordum. Bu da
hastalığın verdiği en büyük sorunlardan biri. Yaşlı
insanlar için torunları çok önemlidir. Lütfen torunlarınız
için kendiniz için maske takın" dedi.