Koronavirüsü yenen doktor: Sabretmeyi ve şükretmeyi öğrendim
Abone olİZMİR Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görevli Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Hayriye Gönüllü (42), yakalandığı koronavirüsü yendi. 3 çocuk annesi Gönüllü, hastalık sürecinde moral ve motivasyonun çok yüksek olması gerektiğini vurgulayarak, "Ben bu süreçte sabretmeyi ve şükretmeyi öğrendim" dedi.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüsten en çok etkilenenlerin başında sağlık çalışanları geliyor. Büyük risk altında çalışmaya devam eden doktorlardan biri olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Hayriye Gönüllü, yapılan Covid-19 testinin pozitif çıkması üzerine tedaviye alındı. Hastalığı yenerek sağlığına kavuşan Gönüllü, tedavi sürecinde yaşadıklarını DHA'ya anlattı.
Virüsü kaptığını fark etmediği için birkaç gün işe gidip geldiğini ifade eden Gönüllü, en büyük avantajının hastaymış gibi davranması olduğunu söyledi. Doç. Dr. Hayriye Gönüllü, "Maskesiz çalışmamıştım, mesafeye özen gösterip arkadaşlarımla aynı odada çok fazla bulunmamıştım. Aldığım önlemler sayesinde çalışma arkadaşlarımdan kimseye bu hastalığı bulaştırmadığımı öğrenmek beni mutlu etti. Kliniğe yattığımda ise hekim olduğumu unutup, kendimi hekim arkadaşlara emanet ettim. Böyle de olması gerekiyor, sağlık çalışanlarına tavsiyem budur. Ben bu süreçte sabretmeyi ve şükretmeyi öğrendim. Hep bildiğimizi zannederiz ama başımıza kötü olaylar geldiğinde durum daha farklı oluyor" dedi.
Kişisel önlemleri almıştık
Kişisel önlemlerini aldığı halde hastalığa yakalandığını belirten Doç. Dr. Gönüllü, halsizlik, terleme ve boğaz ağrısı gibi şikayetler hissettiğini dile getirip, şunları ifade etti:
"Yaklaşık 3 aydan fazla süredir dünyamız koronavirüs salgınıyla mücadele ediyor. Ülkemizde ilk vaka 11 Mart tarihinde bildirildi. Vaka bildiriminden önce hastanemizde acil serviste, farkındalık toplantıları düzenlemiştik. Pandemi kurulları oluşturuldu. Mevcut pandemi planımız güncellenmişti. 11 Mart tarihinden sonra daha bir yoğunluk yaşamaya başladık. Öncesinde ve sonrasında da kişisel koruyucu ekipmanlarımızı kullanmaya özen gösterdik, ancak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık çalışanları bu durumdan etkilendi. Mesleğimizin belli riskleri var. Biz de bu riskten nasibimizi aldık. Mart ayından sonra rahatsızlandım. Halsizlik, yoğun terleme, yorgunluk ve boğaz ağrısı vardı. Örneğim pozitif geldi ve tomografimde pnömani saptandı. Hastalık sürecinde moral ve motivasyonunuzun çok yüksek olması gerekiyor ve olumsuz haberlerden uzak kalmanız gerekiyor. Çünkü her şeyi kendinize yorabiliyorsunuz. Kendimi bu dönemde izole ettim."
Virüs sınır tanımadı
Virüse yakalandığını öğrendiğinde aklına ilk gelenin ailesi olduğunu söyleyen Gönüllü,
"Enfeksiyon hastalıkları bölümündeki arkadaşlarımın sadece bana değil, tüm hastalara gösterdiği yoğun bir ilgi ve destek vardı. Çok şükür hem tıbbi hem de psikolojik olarak toparlandım. Her şey zamanla daha iyiye gitti. Üç tane çocuğum var. Eşim de başka bir şehirde doktor olarak çalışıyor. İlk başta durumu nasıl yöneteceğimle ilgili endişelerim oldu, ama sonunda her şey yoluna girdi. Bu dönemde dünya olarak da birçok şeyi öğrendik. Virüs sınır tanımadı. Sınırların önemsiz olduğunu öğrendik. Hiçbir şekilde cinsiyet, din, dil, ırk, sosyal statü ayrımı yapmadan herkesi etkiledi. Bunların aslında hayatımızda önemsiz olduğunu ve doğayı dinlememiz gerektiğini öğrendik. Ülkemizde Avrupa ülkelere göre daha iyi bir gidişat olduğunu görmekteyiz. Sağlık Bakanı tarafından televizyon ekranlarında yaptığı açıklamalar, hastalığım sürecinde beni moral olarak yükseltti. Yattığım süre boyunca hem acil servisteki arkadaşlarım hem hastane yönetimim hem de İzmir Tabip Odası desteklerini esirgemedi. Bu süreçte destek olan herkese teşekkürler."