Türkiye'de koronavirüsle mücadelede hastanelerde kurulan Covid-19 yoğun bakım servislerindeki sağlık çalışanları, gece gündüz özveriyle çalışıyor. Yoğun bakımda aileleri yanlarında olamayan hastaların yeme, içme gibi tüm ihtiyaçlarını da sağlık çalışanları karşılıyor. Sağlıkçılar, hastaları yaşama döndürebilmek için savaş verirken bir yandan da aralarında duygusal diyaloglar yaşanıyor.Trabzon’da Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda görev yapan, yorucu geçen mesainin ardından taktığı maske nedeniyle yüzünde izler oluşan, bu sırada çektiği fotoğrafı sosyal medyadan paylaşınca büyük övgü alan hemşire Seher Altuncu, koronavirüsle mücadelede hastalarıyla yaşadığı duygusal anları anlattı.Vaka sayılarının düşüş eğilimine girmesinin asla rehavete yol açmaması gerektiğini belirten Altuncu, “Vaka hızında yavaşlama var. Ama bu kimseyi rehavete düşürmesin. Aşılama süreci de başladı. Aşılanıyoruz ama yine de kontrolü elden bırakmadan yine maskemizi takmaya, temizliğimize dikkat etmeye devam ediyoruz." diye uyarı yaptı.Seher hemşire, "Aşı vuruldum ben ama aşı vurulmak demek ‘hani maskemi çıkarayım atayım’ demek değil. Yine koruma önlemlerini alıp öyle devam ediyoruz. Her aşının yüzde 100 koruma oranı yok. Aşıyla antikor seviyeniz yükseliyor ama bu sizi tamamen korudu anlamına gelmiyor. Aynı zamanda bulaştırıcı da olabilirsiniz” dedi.Böyle anlattı: Yoğun bakım servisindeki hastalarıyla yaşadığı duygusal anları anlatan Altuncu, şöyle dedi: Tulum ve maskenin içinde zaten nefes almak çok güç. Bunu tüm meslektaşlarım bilir. Ben en çok tulumun içinde nefes almaktan ziyade ağlamakta zorlandım..."Evladımın bana yapmadığını yaptınız" "Bir hastamı beslemem gerekiyordu. Onu beslerken utanmıştı. Ona yaptığım hizmetten dolayı. Sürekli bana ‘Bunu neden yapıyorsun’ şeklinde soruyordu. Ben de ‘Bu benim mesleğim utanma teyze, beni evladının yerine koy, evladınmışım gibi davran’ dedim. ‘Evladımın bana yapmadığını yaptınız’ deyince ağlamaya başladı.""Onu öyle görünce zaten ben de ağlamaya başladım. Normalde tulumun içinden sırılsıklam çıkıyoruz ama arkadaşlarım gözlerime ne olduğunu sormuştu. Bu anı hiç unutamıyorum”"Ben yavrularıma sarılamayacak mıyım’ diyerek ağlamaya başlamıştı" Salgının savaşçısı ve kalkanının maske olduğunu dikkat çeken Altuncu, “Uzun zamandır arkadaşlarla görüşmüyorum. Uzun zamandır anne ve babama sarılmadım. Köye giden aileme kumanya götürdüğüm böyle bir dönemde, annem böyle refleks olarak annelik içgüdüsü ile bana sarılmak istedi. ‘Anne sarılmak yok’ dedim. ‘Ben yavrularıma sarılamayacak mıyım’ diyerek ağlamaya başlamıştı, çok etkilendim." dedi.Seher hemşire sözlerine şöyle devam etti: Hastalarımız genelde panik halinde oluyorlar, çoğu nefes almakta zorluk çeken hastalar oluyor. ‘Nefes alamıyorum’ demesi, gözlerimizin içine bakması bizi çok etkiliyor. O nefes alsın diye elinden geleni yapıyorsun. Genelde sohbet etmek istiyorlar. Bir nevi burada besliyorsun, yeri geliyor temizliyorsun her şeyini yapıyorsun bir anne gibi.""Yoğun bakım hemşireleri olarak, hastalarımıza tam bir anne figürüyle yaklaşıyoruz. Salgının savaşçısı, koruyucusu ve kalkanı maskedir.""Maskemizi kesinlikle takalım, mesafe ve hijyene çok önem verelim. Uzun zamandır ailemizden ayrı kalıyoruz. Biz bu kadar özveride bulunurken sizin de ufacık bir özveride bulunmanızın normal karşılanabilir olduğunu düşünüyorum. Bizi en çok hastalarımızın taburcu olma anları mutlu ediyor"