TÜRKİYE ve dünyayı sarsan yeni tip koronavirüs (Kovid-19), en çok bağışıklığı düşük olan insanları hedef alıyor. Virüse yakalananların bir kısmı hastalığı ayakta atlatırken bir kısmı yoğun bakıma giriyor. Bu noktada ayırt edici olan bağışıklık sistemi oluyor. Koronavirüsten mesafe ve maske sayesinde uzak kalırken; masamızdaki besinleri de bir kez daha gözden geçirmemiz gerekiyor. Zira bilim insanları bağışıklığı güçlendirmek için vitamin haplar yerine doğal besinlere yönelmemizi öneriyorlar. Peki; hangi besinler bağışıklığı güçlendiriyor, en çok hangileri faydalı? Bilim insanlarından 5 besinle ilgili öneri geldi. İşte; bağışıklığı güçlendiren o besinler:Ton balığı - Tavsiye eden kurum Bohai Üniversitesi, ÇinKonserve ton balığı, Türkiye’de dahil olmak üzer tüm dünyada tüketilen popüler besinler arasında yer alıyor. Omega-3 ve protein içeriği yüksek olan iyi bir B12 vitamini kaynağı olan ton balığının yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı da vücudu güçlendirebileceği düşünülüyor. Ekim ayında Food Chemistry dergisinde yayınlanan bilimsel bir makale; ton balığından elde edilen proteinlere ve bunların koronavirüs enfeksiyonunu önlemede rol oynayıp oynamadıklarına baktı. Çin’de yer alan Bohai Üniversitesinden araştırmacılar, ton balığını oluşturan peptitleri inceledi. Ton balığının vücut tarafından sindirildiğinde oluşturulan 142 peptitin Kovid-19’un vücuda girdiği Mpro enzimi ve ACE2 reseptörü ile nasıl reaksiyona girdiğini modellemek için bilgisayar sistemleri kullanıldı. ACE2, koronavirüsün insan hücrelerine açılan kapısı olarak biliniyor ve Kovid-19'a neden olan SARS-CoV-2 virüsünün yüzeyinden çıkıntı yapan başak protein tarafından hedef alınıyor. Tam adı ana proteaz olan Mpro ise virüsün çoğalmasına sağlayan ve koronavirüs tarafından oluşturulan enzime deniliyor. Çalışmada; ton balığı temelli 142 peptitin hem Mpro hem de ACE2 arasındaki etkileşimlere müdahale edebileceğini ortaya koydu. Araştırmacılar, ton balığındaki peptitlerin Mpro üzerindeki 13 farklı amino asit ile etkileşime girdiğini ve virüsün çoğalmasını engelleyebileceğini gösterdi. Ayrıca peptitlerin ACE2 üzerindeki on konuma bağlandığına inanıyor; bunlardan sekizi başak proteinini hedefliyor. Konuya ilişkin açıklama yapan British Dietetic Association (BDA) Sözcüsü Hannah Whittaker, "Araştırma, ton balığıiçindeki bir proteinin bir ACE2 reseptörüne tutunduğunu ve potansiyel olarak SARS-CoV-2 bağlanmasını engelleyebileceğini gösteriyor. İnsanlar daha fazla ton balığı yemenin Kovid-19’u durduracağını düşünebilir ancak aşırı ton balığı tüketimi yüksek cıva içeriği nedeniyle sağlık üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir" ifadelerini kullandı. Bitter çikolata ve üzümTavsiye eden kurum: North Carolina Eyalet Üniversitesi, ABD Flavanoller; yeşil çay, misket üzümleri, bitter çikolata, yaban mersini ve şarap gibi birçok farklı gıda ürününde bulunan bir grup kimyasal bileşiğe deniliyor. 60 yaşın üzerindeki insanlarda kan dolaşımı ve gelişmiş zihinsel çeviklik dahil olmak üzere çeşitli sağlık yararları ile ilişkilendirilen maddeye ait flavan-3-ols olarak bilinen bir alt grubun koronavirüsle savaşmaya yardımcı olabileceği belirtildi. ABD’de yer alan North Carolina Eyalet Üniversitesinden araştırmacılar, flavanollerin Kovid-19’la savaşmaya yardımcı olmak için bir kişinin bağışıklık sistemini nasıl etkilediğini görmek istedi ve Mpro enzimine odaklandı. Çalışmanın yazarı Profesör De-Yu Xie, "Yeni tip koronavirüsteki Mpro enzimi, virüsün kendini kopyalaması ve bir araya getirmesi için gereklidir. Bu enzimi devre dışı bırakabilirsek virüs ölür" dedi.Frontiers in Plant Science dergisindearalık ayında yayınlanan çalışma; flavan-3-ol'lerin Mpro'ya bağlanabildiğini, işlevini engellediğini ve dolayısıyla çoğaltma ve yayılma yeteneğini engellediğini buldu. Xie, "Muscadine üzümlerinin kabuklarında ve tohumlarında bu önleyici kimyasallar bulunur. Çalışmamızın verileri, bu nutrasötik bileşiklerin ve yeşil çay, üzüm ve kakao özlerinin koronavirüsün yıkımına yardımcı olmak için kullanılabileceğini önermektedir" açıklamasını yaptı.KefirTavsiye eden kurumlar: Alexandria Üniversitesi, Mısır - Prenses Nourah bint Abdulrahman Üniversitesi, Suudi Arabistan Fermente süt ve tahıllardan yapılan ve ayran benzeri bir içecek olan kefir, iyi bir protein ve kalsiyum kaynağı olarak biliniyor. Kefir daha önce İrritabl Barsak Sendromu (IBS) semptomlarını hafifletmenin yanı sıra kan basıncını ve kolesterol seviyelerini iyileştirmekle ilişkilendirildi. Bilim insanları, Ocak 2021'de yayınlanacak olan Biomedicine & Pharmacotherapy dergisinde; kefirin koronavirüs enfeksiyonuyla savaşmasına izin veren çeşitli antiviral özelliklere sahip olduğunu belirten bir çalışma sundu. Akademisyenler kefir ile ilgili araştırmaları gözden geçirdiler ve probiyotik özelliklerini dang humması, zika ve hepatiti C gibi enfeksiyonlara karşı antiviral etki geçmişini ve koronavirüs ile nasıl etkileşime girebileceğini analiz etti.Şiddetli yeni tip koronavirüs (Covid-19) vakalarında vücudun bağışıklık sisteminin sadece enfekte olanlardan ziyade sağlıklı hücrelere saldırmaya başladığı ölümcül olabilen bir durum görülüyor. Bu uzun süreli kendini sabotaj durumu 'sitokin fırtınası' olarak biliniyor. Araştırmacılar, kefirin bir anti-enflamatuar ajan görevi görebileceğini, bu nedenle sitokin fırtınasını önlemede etkili olabileceğini belirtti. Buna göre; kefir, aşırı reaksiyondan sorumlu olduğuna inanılan IL-6, IL-1, TNF-α ve interferon-γ adı verilen bilinen sitokinlerin üretimini inhibe ederek çoğalmasını durduruyor. NisinTavsiye eden kurum: Visva-Bharati Üniversitesi, Hindistan Nisin, bir bakteri tarafından üretilen ve birçok konserve üründe bulunan doğal bir gıda koruyucusuna deniliyor. İşlenmiş peynir, sütlü tatlılar, süt, fermente içecekler, et ve konserve yiyecekler gibi çeşitli ürünlerde kullanılıyor. Aynı zamanda E234 olarak da biliniyor ve 34 farklı amino aside ev sahipliği yapan uzun zincirli karbon atomlu bir peptitten oluşuyor. Hintli akademisyenler, nisinin koronavirüse karşı bir antiviral görevi görüp görmediğine baktı. Çalışmalar, hakem tarafından gözden geçirildi ve Virology dergisinin Ocak 2021 baskısında yayınlanmak üzere kabul edildi.Çalışma kapsamında sekiz farklı nisin varyantı araştırıldı ve dördünün (H, Z, U ve A), ACE2 reseptörü yeni tip koronavirüsten daha hızlı bağlanabildiği keşfedildi. Whittaker, "Yazarlar, nisin H'nin, ACE2 reseptörüne erişmek için (virüsün başak proteininin reseptör bağlanma alanının) potansiyel bir rakibi olarak hareket ettiğini ve bu nedenle Kovid-19’un insan hücrelerine bağlanmasını ve hücrelere girişi durdurduğunu buldu" değerlendirmesini yaptı.Deniz yosunuTavsiye eden kurum: Swansea Üniversitesi, İngiltere Karragenan, kırmızı renkte olan ve 19. yüzyılda İrlanda'da solunum rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanılan yenilebilir bir deniz yosunu türüne deniliyor. Bitkinin aynı zamanda çeşitli burun spreylerinin içinde yer alıyor.Swansea Üniversitesindeki araştırmacılar, şu anda karraneganın Kovid-19’a etkilerini araştırmak için 480 sağlık çalışanıyla bir klinik deneme gerçekleştiriyor. ICE-COVID adı verilen denemenin sonuçlarının Mayıs 2021'de açıklanması bekleniyor. Swansea Üniversitesi'nde çalışmanın eş başkanı Dr.Zita Jessop, "Önceki çalışmalar, iyota-karragenan bazlı burun spreylerinin koronavirüslere karşı etkin olduğu gösteriyor. Eğer, plasebo kontrollü klinik çalışmanın sonuçları beklediğimiz gibi çıkarsa deniz yosunu içeren burun spreyleri, Kovid-19 ile mücadelede ekstra bir önleme stratejisi olarak kullanılabilir" dedi."Hiçbir gıda aşının yerini tutamaz" İngiltere’de yer alan King's College of London Üniversitesinden Doktor Saray Berry, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri içeren besinleri dengeli bir şekilde tüketmenin vücudun genel sağlığı için faydalı olduğunu ancak hiçbirinin Kovid-19’a karşı sihirli bir değnek olmadığı konusunda uyardı. Berry, "Enflamatuar bir tepki veya zayıf bağışıklığa ilişkin belirli gıda grupları olduğunu biliyoruz ancak koruma sağlayacak veya enflamasyonu engelleyecek tek bir yiyecek yok. Bu nedenle şu ana kadar koruyuculuğu küresel sağlık otoriteleri tarafından onaylanan aşıları olmak Kovid-19’dan korunmanın tek yoludur. Ayrıca insanlar sosyal mesafe, maske ve hijyen tedbirlerini de elden bırakmamalı" ifadelerini kullandı.