Koronavirüs salgınında sonu görecek miyiz? Tünelin ucundaki ışık göründü!
Abone olUniversity College London'ın Genetik Enstitüsü Müdürü Francois Balloux koronavirüs salgınında artık tünelin ucundaki ışığın göründüğünü söyledi.
Koronavirüs salgınıyla birlikte neredeyse her şey temelden
değişti: Okullar, çalışma düzenleri, sağlık bakımı, tatiller ve
hatta sarılmalarımız... Ancak pek çok ülke alınan önlemleri
gevşetirken ya da tamamen kaldırırken, salgının nihayet sona
erdiğinden bahsedebilir miyiz?
University College London'ın Genetik Enstitüsü Müdürü Francois Balloux bu sorunun cevabı olarak "Neredeyse" diyor.
Prof. Balloux, bu kış Avrupa'da bazı dalgalanmalar öngörürken, Birleşik Krallık da dahil olmak üzere yüksek aşı oranlarına sahip ülkelerde virüsün pandemi aşamasının ilkbaharda sona ereceğinden "oldukça emin" olduğunu söylüyor ve "Tünelin ucundaki ışığı görüyoruz" tahmininde bulunuyor.
Söz konusu bu ışık ilk olarak geçtiğimiz kışın karanlığında, Birleşik Krallık'ın kitlesel aşılama kampanyasını başlatan ilk Batılı ülke olmasıyla parladı.
İskoçya'da Ocak ayında yeni dalganın pik noktaısnda günlük 65
kişi yaşamını yitirdi.
Ancak o zamandan beri, İskoçya'da her 10 yetişkinden dokuzu bir doz ve her 10 kişiden yedisinden fazlası da her iki doz koronavirüs aşısı oldu. Bu, bir bütün olarak Birleşik Krallık'takine benzer bir hikaye.
Pandemiyi takip eden bir web sitesi olan Our World in Data'ya göre, bu istatistik Birleşik Krallık'ı Kanada ve İspanya ile birlikte dünyanın en iyi korunan büyük ülkelerinden biri yapıyor.
Bu korunmanın etkileri ise dikkat çekici. Salgında vaka sayısı 30 Haziran'da geçtiğimiz kıştan beri ilk kez yeniden zirve yaptı. Ama günde 65 ölümlük istatistiklere asla ulaşılmadı. Hatta günlük ölüm sayısı ortalama sekizin üzerine de çıkmadı.
Sürü bağışıklılığına yaklaştık mı?
Peki bu, aşı veya enfeksiyonla üretilen antikorlar sayesinde artık
birçok insanın Covid'e karşı korunmaya sahip olduğu ve artık
virüsün bulacağı kimseyi bulamadığı "sürü bağışıklığına"
yaklaştığımız anlamına mı geliyor?
Teksas Üniversitesi Covid-19 Modelleme Konsorsiyumu Direktörü Lauren Ancel Meyers'a göre "hayır".
BBC İskoçya kanalındaki The Nine programına konuşan Meyers, bulaşıcılık hızı yüksek Delta varyantının burada önemli rol oynadığını düşünüyor.
Ayrıca virüsün henüz aşılanmamış dünya nüfusunun yüzde 85'ine ve aşılansa da bazı kişilere yine de bulaşabilme potansiyeli olduğunu belirten Meyers, bu sebeple sürü bağışıklığına ulaşmanın şimdilik "muhtemelen imkansız" olduğunu söylüyor.
Dolayısıyla mevcut aşılar, virüsün daha önceki türleri ile sürü bağışıklığına ulaşmamızı sağlamış olsa da; öyle görünüyor ki Delta çok daha bulaşıcı.
Prof. Meyers, "Dünya çapında, Covid'in tamamen ortadan kalkmasına yetecek boyutta bir bağışıklığa sahip olmamız pek olası görünmüyor" diyor.
Prof. Balloux da virüsün dolaşımdaki mevsimsel 200 kadar solunum yolu virüsüne katılarak "endemik" hale geleceğini kabul ediyor, ancak bu aşamada daha hafif bir soğuk algınlığı mı yoksa ciddi bir grip mi olacağını söylemenin de zor olduğunu belirtiyor.
İskoçya için hastaneye yatışlarda ve ölümlerdeki dramatik düşüşün zaten görüldüğünü belirten Prof. Balloux, "Kulağa korkunç geldiğini biliyorum ama eninde sonunda virüs herkese, muhtemelen birden fazla kez bulaşacak" diyor ve şöyle devam ediyor:
"Bu aşılar çok iyi, ancak bulaşmayı tamamen engellemiyor."
Bu son nokta, ABD'nin Wisconsin eyaletindeki bilim insanlarının Delta varyantı ile enfekte olan aşılı bireylerin virüsü başkalarına geçirebileceğine dair bulgularını aktardığı bir makale tarafından da destekleniyor. (Ancak çalışma hakemli bir çalışma değil ve bu yüzden de biraz dikkatle ele alınmalı.)
Prof. Meyers, bu senaryodaki tehlikenin, mevcut aşıları yalnızca bulaşma açısından değil, aynı zamanda ciddi hastalık ve ölüme neden olma yeteneği açısından da geride bırakan başka bir varyantın ortaya çıkması olduğunu savunuyor.