Koronavirüs ne zaman biter sorusuna uzmanlardan dikkat çeken yanıt
Abone olDünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Müdürü Dr. Hans Kluge, iyimser bir tahminle Covid-19 salgınının 2022 yılının başlarında biteceğini söyledi. Aynı soru bu kez pandeminin başından beri canla başla çalışan Türkiye'deki hekimlere soruldu. İşte dikkat çeken yanıtlar.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge,
yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınının 2022 yılının başlarında
biteceğini söyledi. Danimarka devlet yayıncısı DR'ye açıklamalarda
bulunan Kluge, 2021 yılının da Covid-19 yılı olacağını, ancak 2020
yılına göre daha temkinli ve yönetilebilir olacağını vurguladı.
'Kaderimiz aşı şirketlerine bağlı'
Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş'ın haberinde aynı soru
sorulan Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, 'Salgının ne zaman biteceği
aşı şirketlerinin ne hızda aşı üreteceğine bağlı’ dedi ve şöyle
devam etti: “Pandemi demek ‘küresel sorun’ demektir. Yani bu
salgını dünya çapında kontrol altına almadığınız müddetçe ‘Maskeler
havaya, hurra!’ diyemezsiniz. Küresel bir sorun sadece ülkesel
bazda çözülmez. BM’nin açıklamasına göre dünya genelinde 130 ülkeye
aşı gitmiş değil. Daha çok aşıya ve yeni aşılara ihtiyacımız var.
Ama şunu söylemeden de geçmeyeyim. Türkiye aşılamayı bugün ki hızla
götürebilir, mayıs ayı sonunda Sağlık Bakanlığımızın hedeflediği
100 milyon aşılamayı yakalayabilirsek bizi geçen yıla oranla daha
iyi bir yazın beklediğini söyleyebilirim. Maskeyi çıkarmak içinse
çok erken. Toplumsal bağışıklığı aşılama ile sağlayabilirsek,
maskeleri çıkaramasak da önümüzdeki sonbahar daha medeni bir toplum
haline yeniden dönüşebiliriz.”
'Tarih vermek çok iddialı olur'
Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr.
Mustafa Necmi İlhan, ‘Zor yerden sordun?’ diyor. Peki, bu
soruyu yanıtlamak, net bir tarih vermek neden zor? Prof. Dr.
İlhan şöyle özetliyor: “Büyük bir motivasyon ile umut dolu bir
açıklama yapmış Dr. Kluge. Bir tarih vererek iyimser davranmış. Bir
kere bitecek ne demek? Nasıl bitecek? Burada kasıt günlük-sosyal
hayatın bir şekilde devam edeceği ise... Belki bu olabilir ama
şahsi fikrim rahatlama demek maske-mesafe-hijyenden uzaklaşmak
demek değil. Bu savaşı hayatımızdan 3 temel
prensibi; maske-mesafe-hijyeni çıkararak kazanamayız. Çünkü
salgın devam ediyor. Virüs mutasyonlara uğruyor. Evet, virüsü artık
daha iyi tanıyoruz ama bir tarih vermek çok iddialı olur. Ama
şunu diyebilirim: “Bu salgının ne zaman sona ereceği aşılamayla
beraber global gelişmelerle de doğru orantılı olacak...”
'2022’de ciddi bir kırılma olabilir'
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi’nden enfeksiyon uzmanı Dr.
Gökçe İnan: “Net bir tahmin mümkün değil. Hiçbir sağlık
otoritesi ‘Kesin şu tarih’ diyemez. Dr. Kluge’de ‘Benim
kişisel tahminim’ dedi. Katılıyor muyum? Evet. Açıkçası
ben de 2022 başlarında ciddi düzeyde bir kırılma olabileceğini
düşünüyorum. Beni endişelendiren şeyse mutasyonlar. Gerçi çok
sıkı takip altında. Türkiye’de de Cerrahpaşa’da mutasyonların
genetik analizleri yapılıyor. Aşıların mutant virüslere kısmi
etkili olacağı öngörüsü de var. Ayrıca aşılar çeşitlenir ve herkes
kendi ülkesinde üretmeye başlarsa aşıya ulaşım da kolaylaşacak. Bu
çerçeveden bakarsak gelecek yıl, bu yıl ve önceki yıla göre daha
rahat olabilir. Kısıtlamalar kalkar mı? Bir süre daha devam
edeceği aşikâr. Çünkü şu ana kadar dünya genelinde 100 milyon kişi
aşılandı. Toplumun yüzde 60’ı bağışıklık kazanmadan sürü
bağışıklığından söz edemeyiz. Herkesin aşıya ulaşabildiği ve belli
bir antikor seviyesi yakalandığı gün bu iş biter.”
'Dünya ortak malımız dersek biter'
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve
Klinik Mikrobiyoloji AD Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş, net bir
tarih vermekten kaçınıyor ve ‘Bu işin kıstasları
var’ diyor. ‘Salgın bitti’ diyebilmenin koşullarını ise
şöyle özetliyor: “Ülkeler, insanlar kısaca dünya birlikte
yaşamaya karar verirse, zenginler fakirlere yardım ederse, su ve
temizlik maddesi ile aşı konusunda destek sağlarsa, bunlarla
beraber tedbirlere uymaya devam edersek bu salgın
biter. Bunları yapmazsak ne olur? O işte belli olmaz.
Çünkü virüs farklı mutasyonlara meyilli. Bir formdan diğerine
kolaylıkla geçebiliyor. Burada kilit nokta aşılanma, ‘dünya
ortak malımızdır’ diyebilmek ve tedbirleri elden
bırakmamak. Dünyada hiçbir salgın yoktur ki onlarca, yüzlerce
yıl sürsün. Bu noktalara önem verirsek, gittikçe azalan bir
trend oluşacağını ve geçen yıla kıyasla önümüzdeki yıl bir tık daha
rahatlayacağımızı ve sonrasında da bir noktada bu işin grip gibi
bir enfeksiyona dönüşeceğini düşünüyorum.”