Korkutan sağlık raporu
Abone olTürkiye'yi korkutacak bir sağlık raporu. işte raporun içindeki çarpıcı açıklamalar...
OECD 2007 sağlık göstergelerinin de yer aldığı "Bir Bakışta
Sağlık 2007" raporu yayınlandı. Rapora göre 2000 yılında Türkiye’de
1 milyonda 0.7 AIDS vakası görülürken, 2005’te bu oran 1 milyonda
5’e çıktı.
-Raporda, “Türkiye kişi başına hekime başvuruda yılda yaklaşık
yüzde 7 ile en fazla artışı bildirdi. Bunun hekim sayısındaki
oldukça hızlı artışın, sağlığa yönelik kamu harcamalarında bu
dönemde görülen keskin yükselişin ve Yeşil Kart ile düşük gelirli
hastalar için sağlık hizmetlerine erişimde sağlanan iyileştirmenin
sonucu olduğu varsayılıyor” denildi.
Sağlık hizmetleriyle ilgili sayısal ve niteliğe ilişkin verileri
genellikle OECD ortalamasının altında bulunan Türkiye, muayene
sayısındaki artış açısından OECD şampiyonu oldu. Türkiye’deki AIDS
vakası sayısında son beş yılda görülen artış da dikkati çekti.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından hazırlanan
"Bir Bakışta Sağlık 2007" göstergeleri ve değerlendirmeleri içeren
raporu yayınlandı.
DOKTOR SAYISI VE SAĞLIK HARCAMALARINDA ARTIŞ MUAYENEYİ
PATLATTI
Son 15 yılda OECD çapında hekimlere başvurunun arttığı, kuruluşa
üye ülkelerde yıllık artışın ise ortalama yüzde 0.7 olduğu
bildirilen raporda şöyle denildi:
"Türkiye kişi başına hekime başvuruda yılda yaklaşık yüzde 7 ile en
fazla artışı bildirdi. Bunun hekim sayısındaki oldukça hızlı
artışın, sağlığa yönelik kamu harcamalarında bu dönemde görülen
keskin yükselişin ve Yeşil Kart ile düşük gelirli hastalar için
sağlık hizmetlerine erişimde sağlanan iyileştirmenin sonucu olduğu
varsayılıyor."
AIDS VAKALARINDA ARTIŞ?
OECD raporunun AIDS’e ilişkin bölümünde Türkiye’de 2000 yılında
AIDS vakalarının milyonda 0.7 olarak ölçüldüğü, 2005’te ise bu
rakamın milyonda 5’e çıktığı belirtildi. Türkiye’de AIDS vakası
oranının seyri şöyle oldu (1 milyon kişide vaka oranı): 1985 (0.0),
1990 (0.3), 1995 (0.4), 2000 (0.7), 2005 (5.0)
Rapora göre, bazı ülkelerde milyon kişiye düşen AIDS vakası
oranları ise şöyle: ABD (137), Portekiz (79.5), Meksika (45.3),
İsviçre (37.1), İspanya (36), Çek Cumhuriyeti (1.1), Kore (1.4),
Slovak Cumhuriyeti (0.6)
AIDS hastalığıyla ilgili ise son yıllarda hastalık vakalarındaki
azalmanın yavaşladığı, bunun yeni HIV enfeksiyonlarındaki artıştan,
tedaviye duyulan güvenden ve uyuşturucu ile cinsellikle ilgili
kamusal bilinçte görülen azalmadan kaynaklandığı belirtildi.
AIDS’le mücadelenin artırılması için, daha yoğun HIV önleme
programları uygulanması gerektiği bildirildi.
TÜRKİYE VE MEKSİKA NÜFUS ARTIŞINDA LİDER
Raporda, 1970'lerdeki artıştan önemli ölçüde düşük olmasına karşın,
yüksek nüfus artışının Türkiye ve Meksika'da sürdüğü belirtildi.
Sağlık ve uzun dönemli bakım için talep ve finansmanın kısmen
ülkelerin nüfus yapısına bağlı olduğu belirtilen raporda, OECD
ülkelerinde 65 yaş ve üstü nüfusun yükseldiği ve gelecek onyıllarda
bu durumun sürmesinin beklendiği belirtildi. En genç nüfuslu
ülkelerin, yüzde 10 oranında 65 yaş ve üstü nüfusa sahip Türkiye,
Meksika ve Kore olduğu bildirilen raporda, Meksika ve Türkiye'nin
aynı zamanda doğum başına 2.1 çocuk ile en fazla doğurganlık
oranına sahip bulunan ülkeler olduğu kaydedildi.
ÖMÜR BEKLENTİSİ EN DÜŞÜK ÜLKE TÜRKİYE
OECD ülkelerinde doğumda ömür beklentisinin 2005'te ortalama 78.6
yıla ulaştığı, rakamın 1960'daki rakamdan 10 yıl fazla olduğu, en
yüksek ömür beklentisinin 82.1 yılla Japonya'da görüldüğü
belirtilen raporda, "Sıralamanın diğer ucunda, OECD ülkeleri içinde
ömür beklentisi en düşük ülke, Macaristan'ın izlediği Türkiye'dir.
Bununla birlikte ömür beklentisi Macaristan'da 1960'tan bu yana
yavaş biçimde artarken, Türkiye'de OECD ortalamasına hızlı bir
şekilde yetişerek artmıştır" denildi.
BEBEK ÖLÜMLERİ
Rapora göre 2005'te OECD ülkelerinde bebek ölüm oranları Japonya ve
İskandinav ülkelerinde, 1000 canlı doğumda 2 ya da 3 ölüm olarak en
az görüldü. Diğer uçta 1000 doğumda 19 ölümün görüldüğü Meksika ile
1000 doğumda 24 ölümün görüldüğü Türkiye yer aldı. Bebek
ölümlerinin 1000 doğumda 6 ölümün görüldüğü ABD ve bazı doğu ve
orta Avrupa ülkelerinde yüksek sayılabileceği, OECD ortalamasının
ise 5.4 olduğu belirtildi.
İSVEÇ'TE KADIN TİRYAKİLER, ERKEK SİGARA TİRYAKİLERİNİ
SOLLADI
Raporun sigarayla ilgili bölümünde şöyle denildi:
"Büyük farklılıklar varlığını sürdürse bile bütün OECD ülkelerinde
tütün içme oranları son birkaç onyılda belirgin ölçüde düşüş
göstermiştir. Tütün içimi İsveç hariç tüm OECD ülkelerinde,
erkekler arasında daha yaygındır. Kadınlar arasında sigara içme
oranı, birçok OECD ülkesinde erkeklerden daha hızlı düşmektedir.
Son 15 yılda sadece Yunanistan, Almanya, Meksika ve İspanya'da
kadınlar arasında sigara içme oranları artmaktadır, fakat bu
ülkelerde kadınlar hala sigara içmede erkeklerin gerisinde
kalmaktadır. 2005'te cinsiyetler arasında sigara içme uçurumu
özellikle Kore, Japonya ve Türkiye'de fazla, Meksika, Portekiz,
Yunanistan ve Polonya'da daha azdır."
ALKOL TÜKETİMİ
OECD ülkelerinde yılda yetişkin başına 9.5 litre alkol tüketildiği
belirtilen raporda, ülkeler arasında büyük değişiklikler görüldüğü
kaydedildi ve şöyle denildi:
"İrlanda, Macaristan, Fransa ve Çek Cumhuriyeti yılda yetişkin
başına 12 litre ya da daha fazla alkol ile en yüksek tüketime sahip
ülkeler konumunda. Skalanın diğer ucunda ise Türkiye, Meksika ve
Norveç, İsveç ve İzlanda gibi kimi İskandinav ülkeleri bulunuyor,
bu ülkelerde yetişkin başına 1.3 litreden 1.7 litreye uzanan alkol
tüketimi olduğu bildirilildi.
(kaynak: Hürriyet)