Aydın ile Muğla illeri arasında kalan Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içinden geçen tahliye kanalında Pazartesi günü başlayan balık ölümlerinde bilanço büyüyor. Ölen milyonlarca balık kilometre uzunluğundaki nehir yatağına dağılırken, kurulan komisyon ölümlerin nedenini belirlemeye çalışıyor. Ölümlerinin nedeni henüz belirlenemezken balıkları yiyen martıların da telef olduğu belirtildi. Balat Mahallesi yakınlarında, Büyük Menderes Nehri’nde dün başlayan toplu balık ölümleri Aydın’da büyük yankı uyandırırken, bölgede balıkçılık yapanlar da durumdan olumsuz etkilendi. Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekiplerinin topladığı numuneler incelemeye alındı, ancak henüz balıkların neden öldüğü netleşmedi. Bazı kişiler balık ölümlerinin zirai ilaçlardan, bazıları ise fabrika atıklarından kaynaklandığını düşünüyor. "EKİPLER, ŞİMDİ NEREDELER?": Balat Mahallesi’nde yaşayan Erkan Çiçek (31), balık ölümlerinin en çok bölgede balıkçılık yapanları olumsuz etkilediğini belirterek, "Kendim de balıkçıyım. Orman görevlileri, Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri, geceleri nehirde avlanan balıkçıları yakaladıkları zaman hem malzemelerini alıyorlar hem de 2-3 bin TL para cezası yazıyorlar. O ekipler, şimdi neredeler? Bu balıkları zehirleyen fabrikalara neden müdahale etmiyorlar? Doğduğumuzdan beri balıkçıyız. Ekmeğimizi buradan kazanıyoruz ama kaçak kazanıyoruz. Gece 2-3 gibi buraya balık tutmaya geliyoruz. Balat Mahallesi’ndeki yaklaşık 1500 kişi buradan balık tutarak geçimini sağlıyor" diyerek tepkisini dile getirdi. MARTILAR DA ÖLÜYOR: Öte yandan, ölü balıklar çevrede pis kokuya neden olurken, bu balıklardan yiyen martıların da öldüğü belirlendi. 3 KİLOMETREYE YAYILDI: Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırları içerisinde milyonlarca balığın telef olduğu tahliye kanalında 3 kilometre boyunca görülen toplu balık ölümleri bölge halkını tedirgin etti. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, DSİ ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden uzmanların oluşturduğu komisyon ölü balıklar ve su üzerinde inceleme başlattı. Olayla yakından ilgilenen Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODSD) de, Büyük Menderes Nehri’nde yaşanan kirliliğinin nedenleri ve sorumluların tespit edilmesi amacıyla suç duyurusunda bulundu. NUMUNE ALINDI: Büyük Menderes Deltası’nda görülen toplu balık ölümleriyle ilgili olarak gerekli çalışmaların yapıldığını ve bölgeden numunelerin alındığını belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Fikret Fuat Aktaş, “Valimizin talimatıyla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, DSİ ile Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü’nden oluşan bir komisyon kuruldu. Kamuoyuna yanlış aktarılan olay Büyük Menderes Nehri’nde değil, bir sulama kanalında yaşanıyor. Ölü balıklar ve çeşitli noktalardan anılan numunelerin sonuçları yaklaşık 10 gün sonra belli olacak. Toksit zehirlenme de dahil olmak üzere her türlü ihtimal değerlendiriliyor” dedi. Büyük Menderes Nehri’nde her son bahar mevsim değişikliği nedeniyle balık ölümlerinin yaşandığına işaret eden Söke Ziraat Odası Başkanı Kemal Kocabaş’da, “Ancak bu sefer hem daha erken oldu hem de ölüm oranı çok yüksek. SEBEP KİRLİLİK Mİ?: Bu yıl bölgemizde yağış oranı düşük olduğu için nehir suyu tahliye kanalları, fabrikalar ve arıtma tesislerinden bırakılan atık sular nedeniyle oldukça kirli durumda. 25-30 yıl önce biz Menderes’te yüzüp, su içebiliyorduk. Bölgemizde arıtma tesisi durumu yok denecek kadar az. Nehir suyu kirli olduğu için balık ölümlerinin meydana geldiğini düşünüyoruz. Acilen bölgedeki her kuruluş ve belediyenin arıtma tesisini kurması lazım. Söke Ovası 500 bin dekarlık bir arazi. Bütün atıklar burada toplanıyor. Önlem alınmaması halinde bu ovanın yok olacağını öngörüyoruz. Bugün balıkları vuran bu çevre katliamı yarın insan ölümlerine de yol açabilir” diye konuştu. "MİLYONLARCA BALIK ÖLDÜ": Ölen milyonlarca balığının kilometrelerce uzunluğundaki bir alanda yaşıyor olabileceğini kaydeden Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Veteriner Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Serap Birincioğlu ise, böylesine toplu balık ölümlerinde ilk akla gelenin oksijen seviyesinin ani düşmesi sonucu zehirlenme olabileceğini söyledi. Gerek balıklar gerekse su üzerinde yapılacak incelemeyle zehirlenmeye neden olan etmenin tespit edilmesinin büyük önem taşıdığının altını çizen Birincioğlu, şöyle konuştu: “Menderes’te bu olay yıllar içerisinde tekrarlıyor. Bunun nedenini tespit edebilirsek önümüzdeki yıllar için önlem alabiliriz. 8-10 çeşit balıkta farklı büyüklüklerde tonlarca balık ölümü var. Burada büyük bir çevre sorunuyla karşı karşıyayız. Nehrin kısa sürede kendisini toplaması çok zor. Balıkların yeniden bu doğaya adapte olması ve yavrulaması zor. Kuşlar bu balıkları tüketiyor. Eğer balıklar zehirliyse onlarda bu durumdan etkilenecektir. Bu konu büyük bir ciddiyetle takip edilmelidir” SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU: Balık ölümlerinin başladığı Pazartesi gününden itibaren konuyu yakından takip ettiklerini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü’de, olayının nedeninin belirlenmesi için bilimsel çalışmaların devam ettiğini bildirdi. “Bu sorun yıllardır bölgemizin kanayan yarası haline geldi” diyen Sürücü, şunları kaydetti: “Büyük Menderes Nehri 584 kilometrelik güzergah boyunca bölgeye can veriyor. Teknolojik gelişmeyle birlikte son 20-30 yıldır nehirde ciddi bir kirlenme var. Tesisler arıtmadan tüm atıklarını Büyük Menderes’e veriyorlar. Şuan sadece balık ölümlerini konuşuyoruz ama başka ne tür sonuçlar doğurabileceğini hiç akımıza getirmiyoruz. Çok büyük bir ekosistem olan Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nda sadece balıklar ölmüyor. Biyolojik çeşitliliği korumak adına bir an önce bu soruna kalıcı bir çözüm bulmak zorundayız. Biz bugün sorumluların tespit amacıyla avukatımız aracılığıyla Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduk” Öte yandan; toplu balık ölümlerinin yaşandığı tahliye kanalındaki sudaki kirlilik oranının azalması için daha önceden oluşturulan set DSİ ekipleri tarafından yıkılarak arıtma kanalının Ege Denizi’yle bağlantısı sağlandı.