Korkmaz Yiğit kendini savundu
Abone olİşadamı Korkmaz Yiğit, 'dolandırıcılık' suçunu iddiasıyla yargılandığı davada ifade verdi. Yiğit, ifadesinde "gecikmeli de olsa herkesin parasını ödediğini" söyledi.
İşadamı Korkmaz Yiğit, "Yeşil Vadi" Projesi kapsamında satışını
önceden yaptığı 255 konutu tamamlamayarak "dolandırıcılık" suçunu
işlediği iddiasıyla yargılandığı davada ifade verdi. İstanbul 11.
Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, 4.5 yıl hapsi istenen
tutuksuz sanık Korkmaz Yiğit avukatıyla birlikte hazır bulundu.
Hakkındaki suçlamalarla ilgili ifade veren Yiğit, yasal sorunu
olmayan bir arazisi olduğunu ve bu arazi üzerine konut yapmayı
planladıklarını söyleyerek, "İnşaat sektöründe binalar yapılmadan
temelden satışlar başlıyor. Biz de öyle yaptık. Şikayetçi Faruk
Zekioğlu dahil, toplam 255 konutluk alandan bir kısım kişilere
konut satışı yaptık. Bedelini de aldık" dedi. Kişisel maddi
problemler nedeniyle projeyi gerçekleştiremediğini öne süren Yiğit,
"Bizden konut alan herkesin parasını geri ödedim" diye konuştu.
Yiğit, Zekioğlu'nun da parasını ödediğini; ancak ödemenin biraz
gecikmesi nedeniyle şikayette bulunduğunu söyledi. Duruşma,
Cumhuriyet Savcısı tarafından mütalaa hazırlanması için ertelendi.
İşadamı Korkmaz Yiğit'in, şikayetçi Faruk Zekioğlu ile yaptığı
Yeşil Vadi Beldesi satış sözleşmesine göre, Beşiktaş Ortaköy'de 103
parselde 17 blok ve 255 konutun anahtar teslimi yapılacağını
belirttiği; ancak sorumluluğu yerine getiremediği iddia ediliyor.
Yiğit hakkında "dolandırıcılık" suçundan 4.5 yıl hapis cezası
isteniyor. Yiğit polis ifadesinde, ortada herhangi bir
dolandırıcılık suçu olmadığını söyleyerek, "Şikayetçi ortada proje
yokken kendisine hayal ürünü bir konut satıldığını iddia ediyor. Bu
gerçek dışıdır. Ortada dolandırıcılık veya görevi kötüye kullanma
değil, 'sözleşmenin sonradan kusursuz imkansızlığı' şeklinde ifade
edilen hukuki bir ihtilaf vardır. Dolandırıcılık suçunun
oluşabilmesi için bizim, daha sözleşmenin imzasından önce var olan
bir kasıtla şikayetçinin zararına ve kendi yararımıza bir çıkar
sağlamak amacıyla hareket etmiş olmamız gerekir" demişti.
Bankekspres soruşturması öncesinde, ticari hayatı sekteye
uğratılmadan ve şirketin mali olanakları kısıtlanmadan önce vaat
edip de yerine getiremediği tek bir sözleşmenin olmadığını kaydeden
Yiğit, "Şikayetçiye borcumuz olduğu, kendisine vaat ettiğimiz
konutu teslim etmediğimiz doğrudur. Ancak bu bizim değil, tamamen
bizim dışımızda gelişen olayların bir sonucudur. Ayrıca şikayet
konusu sözleşme yine şikayetçinin talebi ile feshedilmiştir.
Bankekspres soruşturması öncesinde, şirketimizin mali olanakları
kısıtlanmamışken, ticari hayatımız sekteye uğratılmadan önce vaat
edip de yerine getiremediğimiz bir tek sözleşmemiz, teslim
edilmemiş tek bir konutumuz dahi yoktur. Kaldı ki, bugün bile
kimseye borcumuzu inkar etmiyoruz, imkanlarımızın son haddine kadar
zorlayarak da olsa borçlarımızı ödemeye çalışıyoruz. Bu anlamda
kötü niyetimizden söz edilemez" şeklinde konuşmuştu.