Körfez'de fay hatları tespit edildi
Abone olİzmir Büyükşehir Belediyesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nin birlikte yürüttüğü Körfez araştırmasında sona gelindi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nin
birlikte yürüttüğü “tarihin en kapsamlı” Körfez
araştırmasında sona gelindi. Çalışmada İzmir Körfezi’ndeki sıcak su
çıkışlarından aktif fay hatlarına kadar pek çok önemli bulgu ortaya
çıkarılıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, bugüne kadar İzmir Körfezi ile ilgili
yapılan en geniş kapsamlı çalışmanın sonuna geldi. Dokuz Eylül
Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ile
Mayıs 2009’da imzalanan protokol çerçevesinde yürütülen
araştırmalar, Körfez’in akıntı sisteminden, batimetrik (derinlik)
özeliklerine, jeolojik ve deniz tabanı morfolojisinin ölçülmesiyle
aktif teknotik hareketlerinin tespit edilmesinden, sıcak su
çıkışlarına kadar pek çok veriyi ortaya çıkarıyor.
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojileri Enstitüsü tarafından yürütülen
inceleme çalışmaları, Körfez’in tüm özelliklerinin yanı sıra aktif
fay hatlarının yerini de tespit etti. İzmir Körfezi’nin farklı
yerlerinden alınan numuneler, üniversitede incelenmeye başlandı.
İnceleme ve değerlendirme çalışmalarının sona ermesinin ardından
hazırlanacak rapor, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na
sunulacak ve bundan sonra yapılacak planlama çalışmalarına bilimsel
anlamda altlık oluşturacak. Akıntı modelinin oluşmasının ardından
derinleştirme, kanal açma ve batık gemilerin çıkarılması gibi
uygulamalarla İç Körfez ile Dış Körfez arasındaki sirkülasyonun
artırılması hedefleniyor.
Körfez’in akıntı sisteminin ortaya çıkarılması için 4 adet
sabit, bir adet de tekneye takılarak kontrol edilen hareketli
“akıntı ölçer” konularak bu yöndeki veriler
alınırken, diğer yandan aktif faylar konusunda önemli bilgiler elde
edildi. Çalışmalarda ayrıca hem Güney’de hem de Kuzey’de sıcak su
çıkışları tespit edildi.
Faylar tespit edildi
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdeniz Özel, “Şu an dünyadaki
teknolojilere paralel olarak en gelişmiş sistemlerle çalışıyoruz.
Çok kanallı, çok hüzmeli eko sounder’ların yanı sıra yanal taramalı
sonar, madeni atık gibi malzemelerin tespitine yönelik manyetometre
kullanıyoruz” dedi.
Şu anda tespit edilen durumla ilgili değerlendirmede bulunan Prof.
Dr. Erdeniz Özel şu bilgileri verdi:“İki ana eksenli
çalışma yürütüyoruz. Birinci aşama derinlik ölçümü, ikinci aşama
ise topografyaya bağlı akıntı rejimini ortaya koyan çalışmalar.
Ayrıca ölçümler sırasında Körfez’deki sismik yapıyı ortaya koymaya
çalışıyoruz. Tam anlamıyla körfezin yer bilimsel açıdan her
verisini elde ediyoruz.
Ortalama 15 metrelik deniz suyumuz var. Yanı sıra aktif faylar var.
Takip ettiğimiz iki bölgemiz var. Birincisi kara bağlantısı bilinen
Yenikale Fayı’nın deniz uzanımlarını tespit ettik. İç Körfez’de
etki alanları zayıf, birkaç küçük aktif fay var. Ayrıca Uzun Ada
yani Çiçek Ada Fayı var. 16 km. uzunluğunda bir yüzey kırığı
görülüyor. Onu da sismolojik verilerle değerlendirip izlemeye
çalışıyoruz” diye konuştu.
Körfez’deki batıklar konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Erdeniz
Özel, Yenikale girişindeki batıkların, 1. Dünya Savaşı sırasında
denizaltıların Körfez’e girişini engellemek için oluşturulduğunu
ifade etti.
“Körfez çok verimli”
İzmir Körfezi’nin “çok verimli” olduğunu söyleyen
Enstitü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Yaşar çalışmanın önemine
dikkat çekerek, “Bugüne kadar Körfez’deki en detaylı
çalışma, 1836’dan 1870’e kadar İngilizler tarafından yapılmıştı.
Bütün Körfez’i kapsayan bu denli geniş bir çalışma, o zamandan beri
ilk kez yapılıyor” dedi.
Körfez’e akıntının Karaburun’dan girip Güney sahilini takip ederek
Kuzey’den çıktığını söyleyen Prof. Dr. Doğan Yaşar,
“Yapılan ilk ölçümlerde akıntılarda herhangi bir sorun
olduğu görünmüyor. Ancak Kuzey bölgesinde, Gediz yatağından
kaynaklanan bir sığlık var” şeklinde konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Piri Reis Gemisi’ndeki çalışmalarını
yerinde inceleyen Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol
Dairesi Başkanı Yıldız Sezgin Yılmaz ise işin sonuna gelindiğini ve
yapılan çalışmaların ardından doğru bir planlama için gereken bütün
verilerin tamamlanmış olacağını söyledi.