Kopyala yapıştıra suçüstü
Abone olMilliyet'ten Nilay Yılmaz'a suçüstü. Kopya dikkatli bir okurun gözünden kaçmadı.
Milliyet'in Taktik ekinde 7 Aralık'ta çıkan, Nilay Yılmaz imzalı
yazıda bir okur tarafından gönderilen bilgilerin Hürriyet yazarı
Yılmaz Özdil'e ait çıktı.
Özdil'in derbi yazısı
7 Aralık 2007 tarihli Milliyet Taktik ekinde Nilay Yılmaz'ın 'Derbi
dediğin...' başlıklı yazısı yayımlandı. Fenerbahçe-Galatasaray maçı
öncesi dünyanın 'en ünlü' ve 'en kanlı' derbilerinden örnekler
verilen yazıdaki bazı bölümlerin, Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz
Özdil'e ait olduğu dikkatli okurlarca fark edildi.
Yılmaz Özdil'in 22 Nisan 2006 tarihli Sabah Gazetesi'nde 'Bu maçı
alıcaz' başlıklı yazısının bir bölümünün, kaynak gösterilmeden
kullanıldığı anlaşılınca, Milliyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Sedat Ergin, Nilay Yılmaz'dan bir savunma istedi
Yılmaz'ın savunması
Nilay Yılmaz tartışılan yazıyı bir yıl önce bir okurdan gelen
'e-mail'den yararlanarak yazdığını belirtiyor. Okurun gönderdiği
yazı ise Yılmaz Özdil'e ait. Yazının okura ait olduğunu düşünen
Yılmaz bu yazıyı birtakım ekleme ve çıkarmalarla yeniden yazdığını,
sonuna da ismini anımsayamadığı ama 'yazısını sakladığı' okuruna
teşekkür ettiğini belirtiyor.
Sayfa hazırlanırken Yılmaz'ın okuruna teşekkür notu gözden kaçmış
ve Taktik'teki köşesinde yer almamış.
Nilay Yılmaz'a ders olur
Milliyet Spor Servisi Müdürü Cem Şengül de olayı soruşturarak Okur
Temsilcisi'ne şu değerlendirmeyi yaptı:
"Nilay Yılmaz, erkek egemenliğinin sürdüğü spor yazarlığında, kadın
yorumcu olarak, ustaların da dikkatini çeken genç yıldız
adaylarından biri. Ancak kendisine, sanal dünyanın sunduğu kolay ve
çoğu doğrulanmamış cazibeli bilgi akışının son kurbanı da
diyebiliriz. Yılmaz'ın iyi niyetinden kuşkumuz yok. Zaten gazete
yönetiminin, Milliyet ilkeleri çerçevesinde Nilay Yılmaz'a verdiği
ihtar, bu genç yazarın kısacık kariyerinde alacağı en büyük
derslerden biri olacaktır. Umarız Nilay bir sembol olur ve
gazetecilikte araştırmayı çöpe attıran bu sanal tuzak, yetişmekte
olan ya da yetiştiğini sanan medya çalışanlarının 'ders'
dağarcığında baş köşeye oturur."