Bugünlerde sokaklara kulak verin. Gelen
matkap seslerine... İş makinalarının
gürültülerine... Kepçelerin homurtularına...
Ön caddede yoksa, yan sokağa bakın... Duyamazsanız, şöyle bir
mahalleyi turlayın... Mutlaka 100 metre
yakınınızda... Bir kaldırım çalışması
bulursunuz... İşte oradan gelen sesler "enayi
yerine konulmanın" sesi... İşte o çalışmalar
"yerel seçim" kazıkları...
-"Millet bu numaraları yemiyor" demeyin!
Vatandaş yemese de eş-dost müteahhitler
yiyor...
Son kıyak ihaleler veriliyor.
Beceriksiz olanlara da kaldırımlar yeniletiliyor...
Birinci boğaz köprüsünde asrın projesi(!)
yürüyor...
Yerel seçimlere yetiştirmek için geceleri bile çalışılıyor...
Görüntüde geçecek olan "metrobüs"...
Özünde ise onun adı "oy-büs"...
Geçilemeyen boğaziçi köprüsü sayelerinde artık hiç geçilmez
oldu.
Bir cesaret köprü yoluna girdiğimde...
Gözüm hep o çalışmalara takılıyor...
Beyin bu durmuyor, düşünüyor;
-"Avcılardan Tuzla'ya kadar gerçek bir metro
yapabilseydik!" diyorum... "İstanbul'da trafik
derdi kalır mıydı?"
Sonra başımı "olmaz" gibilerinden sallıyorum...
-"Böyle bir proje için hangi siyasi elini taşın altına
sokar ki kuzum... Gerçek bir metroya milyarlar
gerekli" malum...
İstanbullu bir defaya mahsus özel bir vergi verse
diye çare düşünüyorum...
Yok canım olmaz diyor mantığım...
Metro yeraltından gidiyor...
Kimseler görmüyor...
Görmeyince de oya dönüşmüyor akıllım...
Oysa metrobüs öyle mi...
Bak yerüstünde, gözönünde...
Millet görecek, "bravo" diyecek...
Köprüden geçecek her insan bir oya
dönüşecek...
İşte bizim Metrobüs o yüzden olacak
"OY-büs"...