Konut kredisinde uyarılar
Abone olBDDK Başkanı Tevfik Bilgin reel faizler düştüğü ortamda konut kredisinde artış bekliyor. Bilgin, konut kredilerinde tüketicilere ve bankalara mesaj verdi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik
Bilgin, konut kredisi kullanan tüketicilere gelir durumlarını bir
daha gözden geçirmeleri, kullandıran bankalara da hazmedilebilir
boyutta konut kredisi politikası izlemeleri tavsiyesinde bulundu.
Konut kredisinin ilk 6 ayda yüzde 139.9 artarak 6.3 milyar YTL
düzeyine yükseldiğini belirten Bilgin, son 2 yıldaki artışın dikkat
çekici olduğunu vurguladı. Konut kredilerinin toplam bireysel
krediler içindeki payının yüzde 18, toplam krediler içindeki
payının yüzde 5 ve toplam aktifler içindeki payının yüzde 2
mertebesinde olduğu düşünülürse konut kredilerinden kaynaklanan
risklerin bankacılık sektörü için şu an için bir tehdit teşkil
etmediğini ifade eden BDDK Başkanı Bilgin, ancak kredi kartı nasıl
dikkatle izlenmiş ve gerekli uyarılar yapılmışsa, konut
kredilerinin de dikkatle izlenmesi gerektiğini söyledi. Reel
faizler düştüğü sürece konut kredisinde artış beklediklerini
belirten Tevfik Bilgin, konut kredileri kullanımına yönelik
tüketiciler ve bankalara şu mesajları verdi: ''Konut kredisi
kullanan banka müşterilerinin, daha az faiz ödemek için konutu
toplam bedelinin en az yarısı kadar öz kaynakla almalarının önemini
bir kez daha belirtiyoruz. Kendilerine sunulan faizin aylık
olduğunu bilsinler ve örneğin yüzde 1.35'lik oranı yıllık yüzde
16.2 yapmamaktadır. Yani 12 ile çarpmamak, yıllık bileşiğini almak
gerekir. O da yüzde 17.45'tir. Gelir durumunuzu bir daha gözden
geçiriniz. Geri ödemenin ilk yılı için görece hesaplı olsa bile
ilerleyen yıllarda reel faizin oldukça yüksek kalacağını
unutmayınız. Örneğin 20 yıllık konut kredisinde ilk 5 yılda ana
paranızı ödediniz, kalan sürede de faiz ödeyeceğinizi unutmayınız.
Olabildiğince daha düşük vadeli konut kredisi talebinde bulunmanız,
faizi daha az ödediğiniz anlamında önemlidir. Hayat standardınızı
düşürmeden ödeme yöntemlerini araştırınız. Bankalar için de önemli
mesajlarımız var. Faizin sabit olduğunu tüm bankalarımız biliyor.
Yani faiz aşağıya doğru eğilimi devam ettiği sürece faizi
oynatamıyorsunuz. Tüketiciler başka bir kredi ile sizdeki kredisini
kapatabilir. Faiz yukarı çıktığında yine faizi sabit. Bu da sizin
zarar yazacağınız anlamına geliyor. İkinci husus, her başvurana
satın alacağı konutun yüzde 60'ı, yüzde 75'i kadar kredi
verilmemelidir. Koşullar satın alacak kişinin durumu, konutun
konumu, bölgesi, tek tek değerlendirilmeli, kredi imkanı ona göre
değerlendirilmeli, ona göre verilmelidir Diğer önemli bir husus,
bankalarımız konut kredilerinde hazmedilebilir boyutta bir konut
kredisi politikası izlemelidir, kendi bilançolarına, risk
yönetimlerine ve kaynaklarının yapısına bağlı olarak.'' LİMİT YOK
Toplantıda, yabancı bankaların sektördeki payının artmasıyla ilgili
sorular ağırlık kazanırken, Bilgin, yabancı bankalarla ilgili şu
anda herhangi bir limitleri bulunmadığını vurguladı. Yabancı
bankaların Türk bankaları ile ilgisini çok yakından izlediklerini,
kendileriyle de görüştüklerini kaydeden Bilgin, edindikleri
bilgileri, gelişmeyi tek tek ilgili makamlara raporladıklarını,
kendilerini bilgilendirdiklerini söyledi. Bilgin, ''Ama şu an
itibariyle herhangi bir limitimiz yok. Yabancı sermayenin ülke
ekonomisine katkılarını biliyoruz. Ama eğer uyarı yapma gereği
duyarsak ekonominin diğer aktörleri ile paylaşıp gerekli dizaynları
da yaparız. BDDK'nın bu gibi konularda yazılı bir sınır koymasına
da gerek yok'' dedi. Tevfik Bilgin, BDDK'nin bağımsız bir otorite
olarak ekonominin diğer aktörleri ile diyalog içinde kalarak bu
konularda gerektiği zaman gerekli kararları verebilecek kabiliyete
sahip olduğunu söyledi. Yabancı bankaların payının 2004 yılı
sonunda yüzde 3'lerden 12-13'lere gelmesinin önemli bir gelişme
olduğunu, Türk bankacılık tarihinde yabancı bankaların payının
daima yüzde 3'ler 4'ler düzeyinde süregeldiğini, yılın ilk 6 ayında
bir sıçrama görüldüğünü kaydeden Bilgin, yabancı bankalarla ilgili
her ülkenin farklı uygulamaları bulunduğunu kaydetti. Yabancı
bankaların ülke bankalarına yoğunlaşmasında ülkeler kadar
bölgelerin farklılaşmasının önemine dikkat çeken Bilgin, ''Aynı
ülkenin bankaları Türk bankalarına talip olmamalı. Bu ülkeler de,
bölgeler de farklılaştırılmalı'' dedi. ''BANKACILIK SİSTEMİNİN DE
SERMAYEYE İHTİYACI VAR'' Şu anda herhangi bir sınır bulunmadığını,
ciddi bir sorun da görmediklerini ifade eden Bilgin, şunları
söyledi: ''Bankacılık sisteminin de sermayeye ihtiyacı var. Yabancı
bankaların da getirdiği bir kültür var, bunu da göz ardı etmemek
lazım. Ama yakından izlemek lazım. Milli bankalarımızın önemini
gayet iyi biliyoruz. Milli banka tabiri her ne kadar bankalar
kanununda olmasa da önceki kanunlarımızda vardı, milli bankalarımız
ülke ekonomisi için her zaman önemli faaliyetlerde bulunmuşlardır.
Bundan sonra da bulunacaklardır. Ve milli bankalarla yabancı
bankaların rekabetini aynı koşullara getirmemiz birinci ödevimiz
olmalıdır. Bunda aracılık maliyetlerinin eşit seviyelere çekilmesi
çok önemli.'' Bilgin, sektörde neler yapılması gerektiği konusunda
görüşlerini açıklarken, bankaların aracılık maliyetlerini azaltma
doğrultusunda, bir öz eleştiri olarak, bankalarca BDDK giderlerinin
finansmanı amacıyla yapılan katkı payı oranının düşürülmesini
istediklerini belirtti. Bankaların aktiflerindeki belli bir oranı
BDDK'ya verdiğini, bununla bütçelerini oluşturduklarını anımsatan
Bilgin, bütçelerini oluştururken bundan sonra bu oranı çok mantıklı
düzeyde tutmak istediklerini söyledi. Tevfik bilgin, ''Çünkü bu
oran bir anlamda bankalarımız üzerine dolayı bir vergidir, gizli
bir vergidir. Bu oranı belirlerken çok hassas davranacağımıza emin
olabilirsiniz'' dedi.