Konut kredisi alırken iyi düşünün

Abone ol

Konut kredilerine büyük ilgi var. ''Kira öder gibi ev sahibi olabilmek'' sözü kulaga hoş geliyor. Bankalar faiz indirimi yarışında. Acaba gerçekte olup bitenler böyle mi?

Banka kredi faizlerindeki cazip koşulların özellikle büyük kentlerde konutlara ilgiyi artırdığı, yaşanan bu canlılığa karşın arz yönünden sektörün henüz doyuma ulaşmadığı, ancak ''kira öder gibi ev sahibi olabilmek'' için uygulanan sistemin başarısı için daha uygun koşulların yaratılması gerektiği bildirildi. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Haluk Sur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gayrimenkul ve konut sektöründe, uluslararası standartlara ve AB mevzuatına uyum sağlanması, yabancı yatırımcıların artan ilgisi dikkate alınarak Türkiye'nin dünya pazarlarındaki payının artırılmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü belirtti. Politik ve ekonomik güven ile istikrar ortamının devam etmesi durumunda sektörün önünün son derece açık olduğunu belirten Sur, ''Uzun zaman sonra yakalanan büyüme trendinin hızlanarak devam edeceği ve yeni projelerin artacağı beklenmektedir'' dedi. Sur, 2004 ve bu yılın ilk yarısında İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük illerin yanı sıra Türkiye'nin her tarafında emlak fiyatlarının yükselişe geçtiğini ifade ederek, şöyle konuştu: ''Konut kredisi faizlerindeki düşüş ve vadelerin uzaması kredili konut alımlarında talep patlamasına neden oldu. Kısa vadedeki arz yokluğu, yabancı ilgisi, düzelen ekonomik koşullar ile önceki dönemden birikmiş taleplerin patlaması ve elinde nakit parası olanların dışında sağlıklı konutlarda oturmak isteyenlerden oluşan yeni bir talep dalgasının ortaya çıkması, fiyatlardaki artışı açıklayan nedenlerdir. 2005 yılı itibariyle konut kredilerinde tam bir patlama gerçekleşmiştir. Merkez Bankası verilerine göre 2004 sonunda 1.8 milyar dolar olan toplam konut kredisi stoku, Temmuz ayı ortasında 5 milyar dolara yaklaşmıştır. Kredi talebindeki bu artış büyük kentlerdeki konuta yönelik projelerin sayısını artırmış, sektöre ciddi bir canlılık getirmiştir. Türkiye'nin yıllık konut ihtiyacının 400 bin düzeyinde olduğu düşünüldüğünde arz yönünden sektörün henüz doyuma ulaşmadığı gözükmektedir.'' -''FAİZLER YÜKSEK''- Türkiye'de şu an bankaların verdikleri YTL konut kredilerinin faizlerinin halen yüksek olduğunu kaydeden Sur, ''Konut kredisi faizleri reel olarak yıllık yüzde 5-6 seviyesine düşmeden Mortgage sisteminin sağlıklı olarak uygulanması teknik açıdan zordur'' diye konuştu. Döviz cinsinden verilen kredilerin de toplumun büyük kesimlerine hitap edemediğini anlatan Sur, şunları söyledi: ''(Kira öder gibi ev sahibi olabilmek) için en başta gelen teknik koşul faizlerin düşmesidir. Vadelerin 20-25 yıla uzaması maalesef tek başına yeterli değildir. Son zamanlarda yaşanan olumlu gelişmeler, faizlerin 2005 sonuna doğru yüzde 10-12'ler seviyelerine düşebileceğini işaret etmektedir. MB'nin gecelik faizleri yüzde 14.25'e indirmesi, bono faizlerinin yüzde 16-17 bandına gerilemesi ve 2005 yılı enflasyon hedefi olan yüzde 8'in tutturulacağına yönelik olumlu beklentiler, Mortgage sistemi için birer umut ışığıdır.'' Mevcut faiz oranlarının ABD ile kıyaslandığında ''bir hayli yüksek'' olduğuna dikkati çeken Sur, ''ABD'de Mortgage faizleri 15 yıl için yıllık yüzde 5.32, 30 yıl için yüzde 5.73 düzeyindedir. Türkiye'de kurulacak ipoteğe dayalı finansman sisteminde uygun risk mekanizmalarının kurulmasıyla ve gerekli teşviklerin sağlanmasıyla kredi faizleri daha aşağılara çekilebilecektir'' dedi. Sur, mevzuata göre değişken faizli kredi verilemediğini, yeni kanun tasarısının yasalaşmasıyla enflasyona veya diğer endekslere göredeğişken faizli konut kredisi arzının mümkün olacağını da sözlerine ekledi.

Günün Önemli Haberleri