Konuşmaktan kaçan savaşa ortaktır
Abone olİngiltere'de IRA sorununun çözümünün öncü isimlerinden Sinn Fein lideri Gerry Adams'tan Türkiye'ye çarpıcı öneriler geldi.
İngiltere'de IRA sorunun çözümünün mimarlarından Sinn
Fein lideri Gerry Adams, Türkiye'de Kürt sorunun çözümü için
tarafların masaya oturması ve silahların susması gerektiğini
söyledi."Silahlar susunca kriz çözülür" diyen Adams, taraflara
"Konuşmaktan kaçan savaşa ortak olur" sözleriyle seslendi. Adams,
Sinn Fein'in Kürtlerle de görüştüğünü açıkladı.
Radikal Gazetesi'ne konuşan Adams, 24-25 yaşlarındayken IRA’nın
gençlik kolu toplantılarına katıldı. Ama o, adının IRA’nın siyasi
kolu diyebileceğimiz Sinn Fein (Biz Kendimiz) partisiyle anılmasını
ister. 1983’te Sinn Fein’in başkanlığına seçildikten sonra Kuzey
İrlanda’nın en büyük milliyetçi partisi Sosyal Demokrat ve İşçi
Partisi’nin başkanı John Hume’la işbirliği yaptı. Good Friday
Agreement (Hayırlı Cuma Anlaşması) barış müzakerelerinde dönemin
İngiltere Başbakanı Blair’in karşısında oturan Kuzey
İrlandalılardan biri de Gerry Adams’tır.
Bir zamanlar İngiliz televizyonlarında sesinin yahut görüntüsünün
yayımlanması yasak olan şiddet yanlısı… Bugün dünyada kangrene
dönüşmüş her sorunda “Danışalım” denilen deneyimli kriz çözücü…
Barış sürecinden hoşnut olmayan ‘Real IRA’nın hedefi.. Gençliğinde ancak sırtını duvara vererek yürüyebildiği Belfast sokaklarında hâlâ korumasız adım atamayan tedirgin bir ruh… Gerry Adams kurban olarak doğdu, kurban olmanın isyanını dünyaya anlattı, sonra affetti ve affedildi ve Barışı getirdi.
İşte Adams'ın ağzından IRA krizinin çözülüş öyküsü ve Türkiye'ye
tavsiyeler...
SİLAHLAR SUSUNCA KRİZ ÇÖZÜLDÜ
Dünyada hiçbir kriz, askeri ya da siyasi sorun birbirinin aynı
değildir. Kuzey İrlanda’nın 400 yıllık sorunu bizim Kürt sorunumuza
benzer mi?
IRA, PKK’nın kardeşi midir? Ya ETA’yla savaşan İspanya, Açeli
teröristleri dağdan indiren Endonezya, Türkiye gibi midir? Elbette
hayır. Ama iyi bir çözüm örneğinin birçok tavsiyeden daha değerli
olduğu da bir gerçek. İngiltere Kuzey İrlanda sorununu, Endonezya
Banda Açe’deki 30 yıllık krizi nasıl çözdü? Bir devletle bir terör
örgütü masaya oturduğunda ne oldu? Görüşmelerin püf noktası neydi?
ETA’nın ateşkes ilan etme sürecinde İspanya neyi doğru yaptı, neyi
yanlış yaptı? Kimler ne kadar taviz verdi? Kimler ne kadar affetti?
Farklı taşlarla örülse de, kenarda akan manzara bambaşka olsa da
gidilen yol aynıdır aslında. Gidilmek istenen yer de. Dünyanın
krizleri, doğaları ne kadar başka türlerde olursa olsun vicdanlı
insanlar tarafından çözülmeyi bekler. İşte bu yazı dizisinde
çözenlerin ve barışa çok yaklaşanların öyküleri var. Onlar nasıl
yaptı… Onlar yaptıysa biz de yapabilir miyiz… Cevaplara bugün Kuzey
İrlanda ve tabii oranın en önemli lideri Gerry Adams’la
başlıyoruz.
KONUŞMAKTAN KAÇAN SAVAŞA ORTAK OLUR
Barışın mimarı Sinn Fein’in lideri Gerry Adams, çözüm
süreci“İki taraftaki insanların samimi korkularına kulak
vererek barışı başardık” sözleriyle
özetliyor.
Barış yapmak, düşman bellediğiniz tarafla iletişime girmek çok ama
çok zordur. Zaman ister, gerekli taşların üst üste birikmesi
lazımdır. Bizimki 1986’da John Hume’un (Nobel Barış Ödüllü
İrlandalı politikacı) benimle konuşmaya razı olmasıyla başladı.
90’ların başında Sinn Fein ve İngiliz hükümetinin gizli görüşmeleri
başladı. Diğer bir adım ABD’deki İrlandalılarla bağlantı kurulması
ve ABD’nin devreye girmesi. En önemlisi IRA’nın 1994’te tamamen
silah bırakmasıydı.
ASKERİ ZAFER SÖZ KONUSU DEĞİL
Sinn Fein olarak biz askeri bir zaferin söz konusu olamayacağını
biliyorduk. Bunu açıkça 1970’lerden itibaren söylememe rağmen
IRA’yı silahın dışında bir seçenek olduğuna inandırmak zaman aldı.
Askeri bir kördüğüm vardı, yani ne IRA İngiliz ordusunu ne de
İngiliz ordusu IRA’yı yenebiliyordu. Savaş sonsuza kadar
sürebilirdi. Savaşın en büyük tehlikelerinden biri savaşanların
anlık eylemlere takılması, bir adım geri çekilmeyip büyük resmi
görememesidir. İngiliz hükümeti tam olarak bunu yapıyordu. Sinn
Fein’in barış stratejisi; İrlanda devleti, John Hume, ABD’deki
İrlandalılar ve Beyaz Saray’ı yek vücut haline getirmekti. Bunu
başardığımızda IRA’yı silah bırakmak konusunda ikna edebildik.
Silah bırakmadan sonra politik krizin kilidi açıldı. Bugün bile
İngiliz istihbarat servisinde ve ordusunda barış sürecine karşı
güçler mevcut. Blair onlardan farklı düşünebildiği ve şiddeti
bitirebileceğine inandığı için başardı.
MASAYA OTURMAM DİYENLERE İNANMAM
‘Teröristlerle masaya oturmayız’ diyen bir devlete
inanmam. Arka kapılar bulunur, gizli görüşmeler yapılır.
Dünyanın her yerinde olmuştur, bizimki de böyle bir vaka. Devletler
öyle söyler ama bu halka karşı takınılan bir tavırdır, kamuya
kapalı gayri resmi kanallarda görüşmeler yapılır. Niye böyle derler
peki? Zayıf görünmekten korktukları için. Nasıl çözülür? Barış için
risk alabilen liderlerle. Bu görüşmeler hep vardı ama bazı dönemler
aktif değildi. 1970’te vardı, 1981’deki açlık grevi sırasında
yeniden açıldı. 80’lerin sonlarına doğru yeniden.
IRA NASIL BAŞARDI?
İngiliz devleti IRA’yla değil siyasi bir parti olan Sinn Fein’le
masaya oturdu. Uluslararası örneklerden yararlanarak ortaya
şartlarımızı belirten bir belge koyduk. Önce İrlandalıların
bir ulus olarak geleceğine karar vermesi gerektiğini. Yol haritası
için gerekenleri sıraladık:
“Müzakere sürecinde sorun bütün yönleriyle konuşulmalı. Bütün taraflar sürece iyi niyet ve inançla başlamalı. Taraflar her anlamda birbirine eşittir. Önşart ve veto hakkı yoktur. Alınan kararlardan vazgeçilemez. Ve tabii süreçte konuşulacak her şeyin bir zaman çizelgesi, son tarihi olmalıdır.”
Bunların hiçbiri kolay değil ama Güney Afrika ve İrlanda
yaptıysa herkes yapabilir.
EN BÜYÜK HATA "KAÇMAK"
1970’te hem İngiliz hem de İrlandalı politikacılar sorunu
askerlerine emanet etmeye karar verdiler. Siyasi sorunlar siyasi
çözümler gerektirir. Bundan kaçmak savaşa ortak olmaktır. En büyük
hata başlangıçta yapıldı yani.
KÜRTLERLE BULUŞTUK
Türkiye'deki Kürtlerle biraraya geldiklerini de açıklayan Adams, "Bu yıl partimizin genel kurul toplantısında Kürt sorununun çözümüne destek olunması gerektiğini söyleyen bir önerge geçirdik. Barış için yol haritası tavsiye ettik, uluslararası destek istedik."
MASAYA OTURMAK ŞART
Diyeceğim belli: Devlet ve sorunla ilişkili herkes masa
etrafında toplanmalı. Ben İrlanda’da süren savaşın İngiliz hükümeti
içindeki sorumlularıyla karşı karşıya oturmayı başardım. Diyalog
olmazsa savaşın devam edeceğini gören cesur bir lider gerekiyor.
Önşartlarla sadece zaman kaybediliyor, kan akmaya devam ediyor.
ŞİDDET DIŞINDA BİR SEÇENEK VARDIR
IRA’nın silah kullanmasını desteklediğimde başka bir seçenek yoktu.
Ama ben ve Sinn Fein’in lider kadrosu bu duyguyu aşalı çok oluyor.
“Şiddet dışında bir seçenek vardır” diyorum on
yıldan fazla zamandan beri. O seçeneğin yaratılması için de canımı
dişime taktım. İşkencecilerimiz affettim. Hatta işkenceyi yapan
askerlerden biriyle sonradan karşılaştım. Özür diledi. İçki içtik.
Uzun zaman önce nefretin, duyulan kişiden çok duyan kişiye zarar
verdiğini öğrendim. Beni vuran ya da bana işkence yapanlardan
nefret etmiyorum.