'Konuşma ve basın özgürlüğü için endişeliyim'
Abone olElif Şafak, Abdullah Gül’ün internet kısıtlamalarına ilişkin yasayı onaylamasından dolayı şaşkınlık yaşadığını dile getirerek, “Türkiye’de konuşma ve basın özgürlüğü için endişe duyuyorum” dedi.
Elif Şafak, Abdullah Gül’ün internet kısıtlamalarına
ilişkin yasayı onaylamasından dolayı şaşkınlık yaşadığını dile
getirerek, “Türkiye’de konuşma ve basın özgürlüğü için endişe
duyuyorum” dedi.
İtalyan La Repubblica gazetesi, “Sultanın yumruğu” başlığı altında, Türkiye’de son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin 2 sayfalık bir haberi okuyucularına sundu.
Marco Ansaldo imzalı haberde, “Erdoğan’ın yumruğu, Türkiye’ye nefes aldırmıyor. Özgürlük karşıtı yasalar, sansür, gizli servise (MİT) özel güçler. Erdoğan Türkiye’yi, daha fazla Avrupa’dan uzak bir rejime dönüştürüyor” ifadelerine yer verildi.
Henüz bir yıl önce Türkiye’nin, büyüme ve istikrarla eş anlamda olduğu vurgulanan yazıda, “Sonra Taksim ayaklanması ve özgürlüğü kısıtlayıcı yasal önlemler geldi. Türkiye, dünyada gazetecilerin en çok tutuklu bulunduğu ülke haline geldi (Çin ve İran’dan da çok). Şimdi Başbakan, İslami partinin lideri despotizmle suçlanıyor ve 30 Mart’taki yerel seçimler gelecek için daha önemli hale geldi” denildi.
Erdoğan ile Fethullah Gülen hareketinin, dershaneleri kapatma
kararından sonra karşı karşıya geldiği belirtilen haberde,
“Gülen’in intikamı, sert vuruyor” yorumu yapıldı.
Cengiz Çandar’ın yeni internet yasasına ilişkin, “Orwell’in
‘1984’ünü hatırlatıyor” görüşünün ardından, Elif Şafak’la
yapılan röportaja da yer verildi.
ŞAFAK: “2014 TÜRBÜLANSLI BİR YIL OLACAK”
Türkiye’nin agresif bir atmosfer içinde olduğunu belirten Elif Şafak, “Haftadan haftaya perspektifler değişiyor. Kısa zaman önceye kadar ülke, gelişmiş ekonomisi ve Ortadoğu’da bir güç modeli olmasıyla, İslami ve Batı demokrasisinin kombinasyonunun bir kazananı gibi görünüyordu. Ancak bu görünüm artık yok. Yerel, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerle birlikte, 2014 türbülanslı bir yıl olacak” diye konuştu.
TÜRKİYE, GELİŞMİŞ DEMOKRASİNİN ZITTI
Türk kültürünün “eril” odaklı olduğuna ilişkin geçmişteki açıklamalarının ne anlama geldiği sorulan Şafak, “Türk toplumu çok ataerkil ve cinsiyet ayrımcı. Edebiyat dünyası da buna dahil. Türk ve Kürt kadınlar birçok alanda oldukça aktifler: sanat, akademi dünyası, medya, sağlık, finans… Siyaset ise tamamen erkeklerin egemenliğinde. Siyasi dil, çok eril. Ulus olarak demokrasi etiğini özümseyemedik. Birlikte yaşama sanatını öğrenemedik. Dünyada gelişmiş demokrasiler bireyleri, devletin aşırı gücünden korur. Bu, doğru olan yoldur” diyerek, Türkiye’de ise bunun zıttı olduğunu savundu. “Sistem, devleti bireylerden ve azınlıktan koruyor. Devletin her zaman önceliği var. Daha gelişmemiş, olgunlaşmamış bir demokrasimiz var” ifadelerini kullanan Şafak, sanat, kültür ve kadınların bu atmosferden ne kadar etkilendikleri sorusuna ise, “Bu kadar ağır ve saldırgan bir siyaset, her şeyi egemenliği altına alıyor” diye yanıt verdi.
SANAT VE EDEBİYAT, BİREYSEL ÖZGÜRÜĞÜN KALDIĞI TEK
YER
Twitter hesabından edebiyat ve kitaplar ya da kadınlar hakkında
mesajlar paylaştığında takipçilerinin buna tepki gösterdiğini
anlatan Şafak, bu kadar önemli şeyler olurken sanatı düşünmesinin
eleştirildiğini belirterek, “Kadınlar olarak yeni bir dil
oluşturmalıyız. Sanat ve edebiyat ise, bireysel özgürlüğün kaldığı
tek yer” dedi.
Yeni internet yasasının problemli olduğunu da söyleyen Şafak,
“Abdullah Gül’ün bunu onaylamamasını beklerdim. Bunu
yapmasına çok şaşırdım. Konuşma ve basın özgürlüğü için endişe
duyuyorum. Bir zamanların milliyetçi öğretileri, yabancı
düşmanlığını büyüttü. Şimdi bu kırılmalı. Çünkü toplum, siyasetten
daha ileridir” diye sözlerini sürdürdü.