Kontrolsüz öfke kabusa çeviriyor
Abone olSon derece insani bir durum olan öfke, kontrol altına alınmadığı takdirde hayatı kara kabusa çeviriyor.
Günlük hayatın stresi ve bastırılmış duygular da buna eklenince
insanlar kontrolden çıkabiliyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz
kişileri derinden etkileyen öfke duygusunu, bu duygunun yol
açabileceği problemleri ve öfke kontrolünü anlatıyor…
Öfke nedir?
“Öfke, insan hayatında yaşanılan diğer tüm duygular gibi (sevgi,
neşe vb) normal ve doğadaki tüm canlı türlerinde görülen bir
duygudur.
Öfke, kişinin herhangi bir tehdit karşında gösterdiği doğal bir
tepkidir.
Bu duygu, vücudumuzda fizyolojik ve biyolojik değişimler
yaşanmasına da sebep olur. Öfkelendiğimiz zaman beyin savaş ya da
kaç şeklinde tepkiler verir. Kişi öfkelendiği zaman, nefes alıp
vermesi sıklaşır, stres ve gerginlik baş gösterir, enerjiyi
arttıran adrenalin salgısı başlar, kalp atışları hızlanır, kan
basıncı artar, kendisini ve davranışlarını kontrol etmekte
zorlanır.”
Niçin Öfkeleniyoruz?
“Öfke duygusu diğer tüm duygular gibi bilinçaltımızdaki düşünceleri
izler. Kişinin olumsuz yaşadığı herhangi bir olay daha sonraları da
aynı ön yargıları hissetmesine neden olur. Engellenme, saldırıya
uğrama, yoksun bırakılma, tehdit edilme, kısıtlanma gibi durumlarda
hissedilen yoğun bir duygudur. Genellikle kişiye yönelik
saldırganlığın ortaya çıkması ile sonuçlanır.
Aynı şekilde kişinin yapmaktan çekindiği davranışları başkasının
rahatlıkla yapıyor olması bu kişiyi oldukça kızdırabilir. Örneğin
her randevusuna erken giden birinin randevuya geç kalan arkadaşına
oldukça kızması gibi. Burada kişi kendisinin yapmadığı ve özen
gösterdiği bir şeyin başkası tarafından yapılmasına oldukça
sinirlenir ve davranışları olumsuz yönde seyreder. Öfke duygusu
bastırılan diğer duyguların tepkimesi olarak ortaya çıkabilir.
Utanç, acı ve korku gibi duygular da öfke duygusunu tetikler.”
Öfkenin olumsuz sonuçları nelerdir?
“Öfke ortaya çıktığında her birey aynı şekilde tepki
vermez. Bazıları tepkilerini fiziksel ya da sözlü saldırıda
bulunarak ortaya koyarken; bazıları ise daha edilgen ve dolaylı
saldırganlığı seçebilir, geri çekilme, kaçınma, uzaklaşma gibi
davranışlar gösterebilir. Bireyin öfkesini nasıl ortaya koyacağı, o
an içinde bulunduğu konumla, kültürel normlarla, yaşadığı öfkenin
şiddetiyle, benzer durumlara daha önce nasıl tepki verdiğiyle,
öfkeyle baş etme stratejileriyle çok bağlantılıdır.
Bastırılan öfkenin kaygı ve depresyona yol açtığına dair yapılan
araştırmalar vardır. İfade edilmeyen öfke ilişkileri bozabileceği
gibi çeşitli sağlık sorunlarına da neden olabilir. Solunum
sorunları, mide rahatsızlıkları, baş ağrıları, cilt problemleri,
sinir sistemi rahatsızlıkları, dolaşım sorunları gibi birçok
hastalık da ortaya çıkabilir. Öfke özellikle açık şekilde
gösterildiğinde ve bu tutum diğerleri tarafından yargılandığında
kişide benlik saygısında düşmeye, ilişkilerinde çatışmaya, sözel ve
fiziksel saldırılara ve iş hayatında uyumsuzluklara neden
olabilir.”
Öfke kontrolü nedir?
“Öfke kontrolü, öfkeyi doğru ve yerinde ifade edebilme becerisini
kazanmaktır. Amaç, öfkelenen kişinin verdiği tepkileri yumuşatmak
ve kişiye saldırganlıktan uzak, şiddet içermeyen iletişim becerisi
kazandırmaktır.
Öfke kontrolü ile kişi özel ve iş yaşamında olumsuz yaşanan
olaylara karşı daha tarafsız tepkiler vererek olayları doğru bir
süzgeçten geçirecek ve ön yargılarından kurtulacaktır.
Bilişsel, duyusal iletişim, duygusal ve davranışsal boyutlarda
yapılan değişikliklerle öfke kontrol yöntemleri uygulanmaktadır.
Düşünme tarzını değiştirmek, mantıklı düşüncelere odaklanmak,
öfkeye neden olan duruma, çözüme yönelik şekilde yaklaşmak ve
problemi belirlemek, çözüm yollarının, farklı seçeneklerin neler
olduğunu gözden geçirmek, işlevsel bir plan yapmak öfkeyi kontrol
etmekte yararlı yöntemlerdendir.”
Öfke kontrolü ile öfke yok edilebilir mi?
“Öfkenin inkar edilmesi ya da bastırılması kişi için sağlıklı
yollar değildir. Çünkü öfkenin kişiyi uyarıcı, koruyucu veya
harekete geçirici bir işlevi de vardır. Öfke, bir tehlike anında
kişiyi uyarır ve kendisine zarar verici davranışlardan bireyin
haberdar olmasını sağlar. Öfkenin sağlıklı şekilde yaşanıp, doğru
şekilde kontrol edilebilmesi için öncelikle bu duygunun kabul
edilmesi, nedenlerinin, sonuçlarının anlaşılması ve saldırgan
şekilde ifade edilmesinin engellenmesi gerekir.
Öfke kontrolünde amaç öfkeyi tamamen yok etmek değildir. Öfkeyi
kişinin normal ve sağlıklı sınırlarda hissetmesini sağlamak ve buna
bağlı olarak davranışlarını daha kontrollü hale getirmektir. Öfke
kontrol problemi üzerinde çalışırken, duygusal ve davranışsal
düzeyde değişikliği amaçlıyoruz. Bu da bir uzman tarafından
gerçekleştirilen psikoterapi yöntemiyle sağlanabiliyor. Uzmanlar
tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda da öfke kontrolü, kişiye
göre değişmiştir ve olumlu sonuçlar da ortaya çıkmıştır.”
Öfke kontrolünü sağlamak için neler
yapılabilir?
“Öncelikle kabul etmemiz gerekir ki; öfke bir problem çözme aracı,
intikam alma yolu, haklı çıkma gerekçesi, başkalarını kontrol etme
aracı, başkalarını suçlama unsuru, bir suç işleme nedeni
değildir.
Öfkesini kontrol etmek isteyen kişi sinirlendiğinde tepki vermeden
önce olayı hızlı bir şekilde değerlendirebilir. Ve bulunduğu
ortamdan uzaklaşarak olayın büyümesini engelleyebilir.
Kişi olayları aslında olduğu gibi göremiyor, abartıyor ya da aşırı
genelliyor olabilir. Bu çarpıtmayı fark ederek hadiseye daha net
bakabilir ve ön yargısız değerlendirme yapabilir.
Aynı zamanda yaşanılan tüm olumsuz olaylar karşısında duygu ve
isteklerini zamanında dile getirmelidir. Bu sayede bilinçaltında
yatan olumsuz duygularında öfke patlamalarına yol açmasını
engellemiş olur. Nefes terapileri yapabilir, içinizden belli bir
süre sayarak kendinizi kontrol altında tutabilirsiniz.
Eğer kişi öfkesine tam anlamıyla hakim olamıyorsa mutlaka bir
uzmandan yardım almalı ve psikoterapiye başlamalıdır.
Kişinin kendi öfkesini tanıması ve altta yatan nedenleri fark
etmesi öfke kontrolünde önemli faktörlerdir. Yapılan psikoterapi
çalışmalarında kişinin bilinçaltı duygu ve isteklerine iç görü
kazanması, suçluluk, değersizlik, yetersizlik gibi duygularını,
fark etmesi ve değiştirilmesi için çalışılır.”
Dr. Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı