Kontrollü darbe iddiasını boşa çıkaran 4 neden
Abone ol15 Temmuz darbe girişimi için kontrollü darbe iddiasını ortaya atanlara, Milliyet gazetesi yazarı Nihat Ali Özcan köşesinde yanıt verdi.
15 Temmuz darbe girişimi hükümetin kontrolünde mi
gerçekleştirildi. FETÖ söylemine sarılmakla suçlanan CHP'nin
dilinden düşürmediği iddiayla ilgili dikkat çeken analiz güvenlik
uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan'dan geldi.
Milliyet'teki köşesinde kontrollü darbe iddiasının inandırıcı olmadığını yazan Özcan, görüşüne dair 4 neden sıraladı:
İŞTE DÖRT NEDEN
15 Temmuz darbe girişiminin daha ilk saatlerinde TSK’nın meşru
emir komuta sisteminin çöktüğünü biliyoruz. Zincirin ana
halkalarını oluşturan kuvvet komutanları, darbeye karşı koyması
muhtemel generaller/subaylar FETÖ’cü darbeciler tarafından enterne
edildiler. Başka bir ifadeyle, 10-12 saatlik süre boyunca TSK’da
emir komuta zinciri parçalandı ve hükümetin TSK üzerindeki kontrolü
kayboldu. “Kontrollü darbe” iddiasının geçerliliği için bütün
bunların hükümet tarafından bilerek ve isteyerek uygulanması
gerekir.
Öte yandan, darbecilerin harekete geçtikleri 15 Temmuz, saat
21.00’den kontrolü kaybettikleri ertesi günü saat 06.00’ya kadar
hükümetin yanında yer alan, ayaklanmacıları bastırmak üzere
harekete geçen askeri birliklere de tanıklık etmedik. Sonuç olarak,
TSK üzerinde kontrolünü kaybeden, darbeyi bastırmak üzere hiçbir
hazırlığı olmadığı ortaya çıkan bir hükümetin, “kontrollü darbe”
yaptığını iddia etmek inandırıcı olmaktan uzaktır.
“Kontrollü darbe” iddiasının diğer cephesini istihbarat
teşkilatlarının faaliyetleri oluşturuyor. Ortaya çıkan bilgiler,
İstihbarat’ın bir hareketlenmenin olabileceğini beş saat önce
öğrendiği, sağlıklı analiz yapılamadığı ve doğru reaksiyon
gösteremediği yönünde. Durum böyleyken, iki üç yıl önce planlaması
başlayan bir darbenin tüm yönlerine hâkim olmuş, gelişmeleri
yönlendirmiş, darbeyi “kontrollü” hale getirdikten sonra, uygun
zamanda ve makul ölçülerde hasarla sonlandırmış bir istihbarat
teşkilatından söz etmek, “gerçek zamanlı” fantezi üretmek anlamına
gelir.
Ayrıca “darbenin kontrollü” olabilmesi, istihbarat teşkilatlarının
FETÖ cephesindeki tüm gelişmeleri yakından izlemesi, duruma göre
yönlendirmesi ve buna karşılık FETÖ’cülerin izlendiklerini ve
yönlendirildiklerini fark etmemeleriyle mümkündür. Mükemmel bir
istihbarat kapasitesi ve İstihbarata Karşı Koyma yeteneğinden söz
ediyoruz. FETÖ’nün siyasi, sivil ve askeri bürokrasideki gücü,
bağları ve yetenekleri dikkate alındığında, iddiaların naifliği
daha iyi anlaşılmaktadır.
NEDEN BAŞARISIZ OLDULAR?
Sonuçta darbe başarısız oldu. Fikrimce, başarısızlık “kontrollü
darbe” olduğundan değil, darbecilerin kamu vicdanında karşılığının
olmamasından, Erdoğan’ın liderliğinden, bazı general ve subayların
şahsi gayretlerinden, TSK’nın çoğunun FETÖ muhalifliğinden ve
örgütün yapısal arızalarından kaynaklandığıdır.